Dünya üzerinde 33 milyonu aşkın insan, ilk kez Çin'de ortaya çıkan yeni tip 0koronavirüse (Kovid-19) yakalandı. Bunların 1 milyondan fazlası yaşamını yitirdi. Türkiye’nin de 11 Mart’tan bu yana mücadele ettiği koronavirüste, tablo her geçen gün ağırlaşıyor.

COVID-19’la savaşta en etkili önlem, tedbiri elden bırakmamaktan geçiyor. Yeni normal hayatımızın vazgeçilmezi olan temizlik, maske ve mesafenin önemi her fırsatta dile getiriliyor. Ancak buna rağmen kurallara uymamakta ısrar edenlerin olduğu gözleniyor. 

Sadece hastalıktan korunmak isteyenlerin önlem alması sorunu çözmüyor. Koronavirüs teşhisi konulan kişilerin de çevrelerine hastalık bulaştırmamak için aynı hassasiyeti göstermeleri gerekiyor. Karantina sürecine uygun olarak hareket edip kendilerini izole etmeleri, bulaşıcılığı önleme açısından şart. Bunu yapmayanların başı hukuki olarak da ağrıyabilir. Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Elvan Keçelioğlu, koronavirüsü başkasına bilerek ya da bilmeyerek bulaştıran kişilerin karşılaşabileceği hukuki yaptırımlarla ilgili olarak TRT Haber sorularını cevapladı.

Yargılama yapılabilmesi için ispat şart

COVID-19 tanısı olan biri, hastalığı bilerek ya da bilmeyerek başkasına bulaştırırsa dava edilebiliyor. Doç. Dr. Elvan Keçelioğlu, bunu şöyle açıklıyor:

“Yargı yoluna başvurma bakımından bir sıkıntı yok. Ancak pandemi koşullarında yargılama makamlarını zorlayacak bir konu var: Virüsün kimden bulaştığının kesin olarak tespit edilmesi gerekiyor. Bir kişiye ceza verilebilmesi için, virüsün ondan bulaştığının şüpheye yer vermeyecek derecede ortaya çıkarılması lazım. Pandemi koşullarında bu çok mümkün gözükmüyor.” 

Bu konu sadece ülkemizde tartışılmıyor. Doç. Dr. Keçelioğlu, “Avrupa hukukunda da tartışılan bir konu bu. İlliyet bağı sürecinin sağlıklı bir şekilde ortaya konulup konulamayacağına ilişkin tartışmalar var. Hastalanan kişi COVID-19’u şu kişiden almış diyebilmemiz çoğu zaman mümkün değil. Çünkü bir başkasından da almış olabilir. Bu durum yargılama makamlarının işini zorlaştırıyor” diyor. 

Tazminat davası açmak da mümkün

İşin ispat tarafı zor olsa da koronivirüse yakalanan kişi, hastalığı kimden aldığını kanıtladığında dava yoluna gidebilir. “Bu da iki şekilde oluyor” diyen Doç. Dr. Keçelioğlu, “Hastalığı taşıyan kişi, bir başkasına bulaştırmak için onun yanına gidip bulaştırmışsa, ‘kasten yaralama’ suçundan ceza alır. Bizim hukuk sistemimiz uyarınca virüsün başka bir kişiye bulaştırılması, ölüm olayına yol açmamışsa ‘yaralama’ suçu var demektir. Eğer istemeden bulaştırmışsa bu kez ‘taksirle yaralama’ suçundan ceza alır” yorumunda bulunuyor. 

Olayın bir başka boyutu ise tazminatla ilgili… Hastalığa yakalanan kişi, bulaştıran kişiden tazminat da isteyebilir. Doç. Dr. Keçelioğlu bu ayrıntı ile ilgili olarak şunları söylüyor:

“COVID-19 dolayısıyla çalışamayan kişiler, bu sürelere ilişkin ücret miktarlarını, sağlık harcamalarını almak için belli bir tazminat belirleyebilir. Yani hem maddi hem manevi tazminat davası açabilir.”

Kaynak: TRT Haber