Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Aydınpost'a abone olun

Aydınpost'a Google News'te abone olun

Yanında her şeyden habersiz üç çocuğuyla CNN International'a konuşan Nabila, Taliban'ın Afganistan yönetimini ele geçirmesiyle birlikte görevine son verilen 250 kadın yargıçtan sadece bir tanesi...

Güvenlik gerekçesiyle soyadını paylaşmayan Nabila, kadınların önemli görevlerde çalışmasına karşı olan Taliban rejiminin kurbanı olan binlerce Afgan kadından sadece biri. Nabila'nın hayatından endişe etmesinin tek sebebi ise Taliban rejimi değil.

Genç kadın hakim olarak görev yaptığı süre boyunca hapishaneye gönderilmesini sağladığı suçlulardan gelecek misillemeler yüzünden artık hayatını saklanarak ve korku içinde yaşamaya mahkum olmuş durumda. Zira Taliban hükümeti göreve gelir gelmez ilk iş olarak hapishanelerin kapılarını açarak binlerce hüküm giymiş mahkumu dışarı salmıştı.

'Artık kendimi güvende hissetmiyorum. Hapse attırdığım kişiler benden ve hatta ailemden intikam almak isterlerse ne yapacağım. Böyle bir durumda Allah bizlerin yardımcısı olsun.' diyor Nabila. ABD merkezli Uluslararası Kadın Hakimler Birliği'nden Vanessa Ruiz'e göre Taliban geldikten sonra ülkeden kaçan bir avuç kadın hakim var. geride kalanlar ise hayatlarını gizlenerek geçiriyor.



Eski Afgan hükümetinde görev yapan kadın-erkek tüm yargıçlar artık yerlerini Taliban tarafından atanan yargıçlara bırakmış durumda. Ancak Ruiz'e göre ülkeden kaçamayan kadın yargıçlar erkek meslektaşlarına göre daha büyük bir tehlike içindeler. Kadın yargıçların eski Afgan hükümeti döneminde ev içi şiddet, kadına şiddet, taciz ve tecavüz gibi erkekler tarafından kadınlara karşı işlenen suçlarla ilgili davalara baktığını hatırlatan Ruiz, bu suçluların kendilerini hapse yollayan herkese karşı öfkeli olduklarını ancak söz konusu olan bir kadın yargıç olduğunda bu öfkenin boyutunun tahmin edilemez bir raddeye vardığını hatırlatıyor.

Uluslararası Kadın Hakimler Birliği, ülkeden ayrılamayan kadın yargıçlar için ellerinden gelen her şeyi yapmaya çalıştıklarını ancak özellikle ABD ve batılı ülkelerin yardımına ihtiyaçları olduğunu söylüyor.

Nabila, ölüm tehditlerinin Taliban gelir gelmez başladığını söylüyor. 'Taliban Kabil'e girdikten bir ya da iki gün sonra şahsi telefonunum çaldı ve intikamla, öldürülmekle tehdit edilmeye başladım' Telefon hattını kapatan talihsiz kadın o günlerden sonra öldürülmemek için neredeyse birkaç günde bir yer değiştirmeye başlamış.



'ANNELERİNİN ÖLDÜRÜLDÜĞÜNÜ GÖRMEMELİLER'

Adı Bibi olan ve yine korkusundan soyadını açıklayamayan bir başka yargıç ise taliban Kabil'i ele geçirdiğinden beri üç çocuğuyla saklandığını anlatıyor.

'En çok çocuklarım için kokuyorum. Annelerinin öldürüldüğünü göremezler, görmemeliler.'

Bibi, haftalardır uyuyamadıklarını, doğru düzgün beslenemediklerini söylerken 'Normal insanlar gibi yaşamayı bıraktık.' diyor.

Bibi, Taliban Kabil'e girdikten sonra ofisine gidip dosyalarını ve fotoğrafı, telefon numarası ve ev adresi gibi kişisel bilgilerinin olduğu evrakları ofisinden alma şansına sahip olamamış. Bu yüzden de Taliban'ın ya da hapishaneden salınıveren suçluların peşine düşmesinden çok korkuyor.

'Beni bulmanın, bana vurmanın, beni öldürmenin hakları olduğunu düşünüyorlar. Kimseden korkmuyorlar.'

CNN'e konuşan iki kadın da ülkeden kaçmak istiyor ve Uluslararası Kadın Hakimler Birliği'yle görüşmelerine devam ediyor. ancak süreç çok yavaş işliyor ve ABD ya da diğer batılı ülkeler yardım etmezse hayatları tehlike altında olmaya devam edecek...