CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında, "Darbe oldu, siyasi ayağını arıyoruz. Türkiye'yi darbeye hazırlayanlar kimlerdir?" diyerek 4 kritik soru yöneltti.

CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının satırbaşları şöyle:

"Okullar açıldı, kitaplar yok, niye yok kitaplar? Eskiden kitaplar hazırmış, onları FETÖ'cüler hazırlamış. Alacaksan onları görevden al öğretmene mi yetiyor senin gücün. Eğitim sistemi çökmüş vaziyette. Öğretmeni meslekten atıyorsunuz. Bu öğretmen Bursa'nın Kestel ilçesinde biber satacak, belediye ekipleri tezgahı kaldırıyorlar. Neden, sen FETÖ'cüsün. Bir aileyi açlığa mahkum etmek hangi dinde, hangi kitapta var? Darbe fırsatçılığı yapılıyor ama bütün mağdurlara bizim sahip çıkmamız insani görevimiz. Biz bunları söyleyince, efendim bunları niye söylüyorsunuz? Yenikapı ruhu varmış. Yenikapı'da insanlar mağdur edilecek diye görüş birliğine mi varıldı?

"ANNELERİN DERDİNE DERMAN OLMAK GÖREVİM"

Annelerin çocukları da işsiz. Bitlis'te 34 kişi okullardan temizlik işine bakacak 7-8 ay. Bu işe başvuranların sayısı 2 bin 110. Batman'da 380 kişi alınacak 2 bin 500 kişi başvuruyor. Nevşehir 174 kişi alacağız diyorlar, 3 bin 192 kişi başvuruyor. Bu tablonun Türkiye'de tartışılmasını istemiyorlar. Anneler çocuklarını askere göndermiş, evine sağsalim dönecek mi merak ediyor. Bunların konuşulmasını istemiyorlar. Her annenin derdine derman olmak benim görevim.

"TÜRKİYE'Yİ BAŞKA AKIL YÖNETİYOR"

Ekonomi iyi gitmiyor. Çünkü kimin devleti yönettiği belli değil. Bir cumhurbaşkanı iki başbakan var. Kimin ne yaptığı, söylediği belli değil. İş dünyasının yüzde 75'i 'adalet yok' diyor. Yüzde 68'i eğitim sisteminin dönüştürülmesi gerekir diyor. Yüzde 41'i adil vergi sistemi istiyor. Türkiye yönetilmiyor. Üst akıl diye söz ediyorlar ya, Türkiye'yi başka akıl yönetiyor, bunlar ortalıkta geziyorlar.

"YÖNETİMİ HALKI SOYMAK ÜZERİNE İNŞA EDEMEZSİNİZ"

Yönetimin temel anahtarı halkı mutlu etmektir. Adalet iyi çalışsın, terör olmasın, herkesin işi gücü olsun diye yönetilir. Anneler gülsün, çocuklar iş güç sahibi olsun, çiftçiler ürettiğinin karşılığını alsın. Ama yönetimi halkı soymak üzerine inşa ederseniz, huzur gelmez.

"KÖPRÜYE DEĞİL, HALKIN SÖMÜRÜLMESİNE KARŞIYIM"

Osman Gazi Köprüsü'nü yaptılar. Hiçbir şikayetimiz yok. Köprü yap-işlet-devret modeliyle yapıldı. Köprü 790 milyon dolara mal oldu. Devlet köprüyü yapan firmalara garanti verdi. Yılda 40 bin araç geçecek, geçmezse 511 milyon dolar vereceğim dedi. Geriye kalan 17 yılda 27 milyar lira firmalar kazanacak. Bunu gariban vatandaşlar ödeyecek. Esnaf, sanayici, tüccar kardeşime soruyorum; bir yatırıp bin yatıran model size sunuldu mu? Şimdi ben bunu deyince, 'Kılıçdaroğlu köprüye karşı' diyecekler. Hayır, ben köprüye değil, halkın sömürülmesine karşıyım. İstanbul'daki köprülerden gider gelirseniz 4 lira 75 kuruş, Osman Gazi'den gider gelirseniz 177 lira. Bir süre sonra feribotu da kaldıracaklar. Anadolu yakasında oturuyor, 25 gün Avrupa yakasına gidip geliyor 118 lira ödüyor. Osman Gazi Köprüsü'nde 25 gün gidip gelen 4 bin 437 lira ödeyecek. Neyin hesap kitabını yapıyorsunuz? Bu köprünün adı Deli Dumrul Köprüsü. Geçsen de geçmesen de bu parayı alacağım diyor.

"MUSUL, TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK YENİLGİLERİNDEN BİRİDİR"

Musul konusunda esip gürlüyorlardı. A planım, B planım, Z planım var. Esip gürlersen seni plansız bırakırlar. Eskiden Ortadoğu'da kuş uçsa Türkiye'ye sorarlardı. Bu benim ağrıma gidiyor. Musul konusunda Türkiye'nin masa dışında tutulması en büyük yenilgilerimizden biridir.

DARBENİN SİYASİ AYAĞI İÇİN 4 SORU SORDU

Darbe oldu, siyasi ayağını arıyoruz. Türkiye'yi darbeye hazırlayanlar kimlerdir? 4 olay, 4 soru:

1- 2011 Temmuz ayında Genelkurmay Başkanı ve 4 kuvvet komutanı istifa etti. Gönderdiği mektup var. "Tutuklu bulunan, 14 general amiral ile 58 albay hürriyetlerinin tehdit edilmesinin yanı sıra, YAŞ'a değerlendirmeye girmemiş, peşinen cezalandırılmıştır. Bu durumun önlenememesi, yapılan girişimlerin dikkate alınmaması Genelkurmay Başkanı olarak personelimin hak ve hukukunu koruma unsurunu yerine getirememden dolayı göreve devam etmeme kararı aldım."

FETÖ kumpası olduğu Balyoz iftirasında, Genelkurmay Başkanı ve 4 kuvvet komutanının istifasına yol açan yetkili makamlar kimlerdir?

2- Darbe girişiminin başındaki isimlerden birisi Tümg. Mehmet Dişli 2011 yılında kıta görevine gidiyor. Normalde 2 yıl görev yapması gerekiyor, özel bir uygulama yapıyorlar. 1 yılı dolunca Genelkurmay Başkanlığı Karargahına alınıyor. Özel bir daire kuruluyor. 2015 yılında tümgeneralliğe terfi ettiriliyor. Kıtaya gönderilmesi gerekirken, makamı değiştiriyorlar, yine kalıyor. Mehmet Dişli'yi Genelkurmay Karargahı'nda tutan irade hangi iradedi?

3- YAŞ kararlarında albay rütbesinden general ve amiral subaylar var. Darbeden tutuklu 83 FETÖ'cü subayı albaylıktan generalliğe taşıyan irade hangi iradedir? FETÖ'cü subayların önünü açan irade hangi iradedir?

4- 2010 YAŞ'ta 3 general bir üst rütbeye terfi ettiriliyor. Ancak bu terfiler imzalanmıyor. YAŞ'ta değişiklik yapıyorlar. YAŞ kararları cumhurbaşkanının onayına bırakılır ve bu 3 general ordudan ayrılıyor.

3 generalin terfisini uygulamaya koymamada kararlı duran siyasi irade 2013, 2014 ve 2015'te terfi ettirilen FETÖ'cü komutanlar konusunda neden aynı iradeyi göstermedi?

Türkiye'yi adım adım darbeye taşıyan irade bu iradedir. Bu konuyu soruşturan savcılara sesleniyorum. Öğrencileri, öğretmenleri, garibanları bırakın. Birini sorgulayacaksanız, Türkiye'yi adım adım darbeye götürenleri sorgulayacaksınız. Benim bu anlattıklarımdan şu kelime yanlış diyen olursa çıkıp özür dileyeceğim. Sizim gücünüz garibana yetiyor. Kendi yanındaki adama yetmiyor. Sen Türkiye'yi bu noktaya taşıdın."