Notre Dame Katedrali'nde çıkan ve katedralin çatısının çökmesine neden olan yangın yaklaşık 8,5 saat sonra söndürüldü. Yangında 93 metre yüksekliğindeki kulelerden biri ve yapının çatısı tamamen çöktü. Yaklaşık 500 itfaiyecinin müdahale ettiği yangında, yoğun çalışma sayesinde kuzey çan kulesi ile ana bina kurtarıldı. Peki, Katedral nedir? Notre Dame Katedrali nerede? İşte Notre Dame Katedrali'nin tarihi ile ilgili bilgiler…

Notre Dame Katedrali (Fransızca: Cathédrale Notre Dame de Paris) Paris, Fransa'da bulunan dünyaca ünlü bir katedraldir. Meryem Ana'ya ithafen isimlendirilmiştir. Ortaçağ'ın en görkemli katedrallerinden biri olan Notre Dame Katedrali'nin bulunduğu bölge kutsal bir alan olarak nitelendiriliyor. Notre Dame Katedrali'nin yerinde bir Roma Tapınağı bulunuyordu. Tahminen 3. Yüzyılda Hıristiyanlığa ait bir mekana çevrildi. MS 1000'li yıllarda Bakire Meryem ile bağdaştırılan bir kilise olduğu biliniyor. 9 yüzyılda kilise Konstantinopolis sayesinde Bakire Meryem'in kıyafetinden bir parçaya yani bir kutsal emanete sahip oldu. Bu kutsal emaneti görebilmek için çok uzun mesafelerden gelen ziyaretçilerin yaptıkları bağışlar sayesinde katedralin bulunduğu bölge çok zengin hale geldi. Bu kıyafete ev sahipliği yapan büyük Romanesk kilise 1194'te yandı.

Notre Dame'ın temeli, iki kilisenin harabesini katedrale çevirme kararı aldıktan sonra Papa Alexander III tarafından atıldı. Paris'teki Notre Dame Katedrali'ndeki heykellerin çoğu Fransız Devrimi (sayfa 485) sırasında bu çeşit bir nefretin kurbanı oldular. Katedralin ön cephesinde her üç giriş kapısının üzerinde yer alan bir dizi figür görülür. Bu figürler, Eski Ahit'teki kralları simgelerler; bu nedenle de başlarında taçlarıyla gösterilmişlerdir. Ne yazık ki daha sonra bunlar, Fransa krallarını betimlediği sanıldıkları için, devrimcilerin gazabından kurtulamadılar ve XVI. Louis gibi bunların da başları koparıldı. Katedral, aynı zamanda Napolyon'un imparator ilan edilmesi gibi tarihi olaylara da tanıklık etti.

Özellikle Fransız Devrimi döneminde ciddi zarar gören katedralde birçok kez restorasyon çalışması yapıldı. Paris'teki Seine Nehri'nin kıyısındaki Ille de la Cite Adası'nda bulunan ve Meryem Ana'ya ithafen isimlendirilen Notre Dame Katedrali, işlemeli camları, heykelcikleri ve kemerli payandasıyla en çok turist ağırlayan mekanlardan biri olarak tanınıyor. Romanesk mimariden Gotik mimariye geçişin yaşandığı batıda kilise duvarlarında açıklıklar yaratmak için yeni uygulamalar denendi. Notre Dame kilisesinin öncülük ettiği bu yaklaşım mimaride geometriye karşı yeni yaklaşımların ortaya çıktığı bir dönem olarak değerlendirilir.

"Tanrı dünyayı ölçülere göre yarattı" anlayışının hakim olduğu dönem mimarlar kiliselerin de Tanrının evreni yaratırken esas aldığı bu ölçüleri yansıtmalıydı. Notre Dame Kilisesi de geometriden faydalanarak altın oran uygulanmıştır. Vitraylar açısından da önemli olan Notre Dame'da gotik mimari öğeler dikkat çeker. Fransız gotik mimarisinin en güzide örneği olarak bilinen Notre Dame, ayrıca ilk gotik katedrallerden biridir ve gotik dönem boyunca inşası sürmüştür. Notre Dame de Paris dünyada ana yapıdan ayrı payandaların kullanıldığı ilk binalardan biridir. Bina özgün tasarımında aslında bu payandalar yoktur. Heykellerin ve işlemeli camların ortaçağ Roma mimari üslubundan sonra pek görülmemiş bir dünyevilik içermesi, natüralizm akımının eserlerdeki ağır etkisi sebebiyledir.

Her yıl çok sayıda kişinin ziyaret ettiği katedralde "Meryem Ana" heykelinin yanı sıra, "Gül Pencereler", çeşitli sanat eserleri, dev çanlar, kalıntılar ve Orta Çağ'dan kalma mobilyalar bulunuyor. Turistler açısından popüler bir yer olmasının yanı sıra, halen bir Roma Katolik katedrali olarak kullanılır ve Vatikan'ın "Hristiyanlığın Fransa'daki sembolü" olarak tanımladığı yapı, Paris Başpiskoposluğuna da ev sahipliği yapıyor.

"NOTRE DAME'IN KAMBURU"YLA ÖLÜMSÜZLEŞTİ

19. yüzyıl başlarında Paris şehir planlamacıları katedralin bakımsızlığından ötürü katedrali yıktırmak istemişlerdir. Ünlü Fransız yazar Victor Hugo, halkın ilgisini çekmek için Notre Dame'ın Kamburu adlı romanını yazmıştır. Roman, katedralin kurtarılması için kampanya başlatılmasını sağlayarak katedralin yenilenmesinde büyük rol oynamıştır.

Ayrıca roman müzikale dönüştürülmüştür. Müzikalin ismi de Notre Dame de Paris'tir. Bu müzikalin Belle, Tu Vas Me Detruire, Déchire gibi şarkıları klasikleşmiş, romanla bütünleşmiştir.