E-ticaret yolu ile hizmet veya ürün hizmeti alan tüketicinin en önemli yükümlülüğü, alacağı hizmet karşılığında ücret ödeme borcudur. Tüketici borcu için temerrüde düşerse faiz ödemek zorunda kalır. Tüketicinin bu borcuna karşılık alınacak hizmetin taahhüt edildiği şekilde gerçekleştirilmesini isteme hakkı olup peki hizmetin mücbir sebep, yani önceden tahmin edilemeyen borcun ifasını mutlak olarak imkansız hale sokan nedenler nedeniyle taahhüt edilen şekilde gerçekleştirilememesi halinde ne yapılacaktır?

Somut olaya baktığımızda COVID-19 virüsü dünyaya yayılmış olup belirli bir tedavisinin mevcut olmamasından dolayı insanların hayatlarını kaybetmesine neden olabilmektedir. İnsandan insana bulaşabildiği ve bunun sonucunda da hızlı yayılım gösterdiği için insanları sosyalleşme, kişisel hijyene dikkat etme, toplu yerlerden kaçınma gibi tedbir almasıyla taraflar arasında ticari ilişkiler neticesinde kurulan sözleşmelerin yerine getirilememesi sonucunun ortaya çıkmasına neden olmaktadır. İnternet üzerinden sipariş edilen ve ücreti ödenen hizmet veya ürünün hiç teslim edilmemesi veya geç teslim edilmesi buna örnek olarak gösterilebilir.

Bir olayın mücbir sebep olarak nitelendirilmesi için üç unsurun bulunması şarttır. Bunlar kusursuzluk, sezilemezlik, karşı konulamazlıktır. Unsurları tek tek değerlendirdiğimizde; COVID-19 virüsü Çin’in Wuhan şehrinde ortaya çıktıktan önce Çin sonrasında ise Dünya genelinde hızlı bir yayılım göstermiştir. Virüsün tam olarak nasıl ortaya çıktığı sağlık uzmanları tarafından dahi tespit edilemezken ortalama bir kişi tarafından salgının ortaya çıkacağını ve vereceği hasarı öngörmek yahut sezmek mümkün değildir. Virüsün meydana gelmesinde ise tarafların kusurundan söz edilemeyeceği gibi Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından pandemi olarak sınıflandırılan salgına karşı koymak şu an ki aşamada ilgili uzmanlar ve ilgili kurumlar tarafından açıklanan önlemler ile mümkündür. Ancak alınan önlemler neticesinde taraflar karşılıklı olarak sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getiremiyorsa bu durum mücbir sebebin meydana gelmesine yol açacaktır. Bu duruma örnek verecek olursak uzmanlar tarafından alınması gereken önlemlerden biri kalabalık ortamlarda bulunmamak iken yapılan işin doğası gereği kalabalık ortamda bulunmak zorunluluk gerektiriyorsa o zaman edimin ifa edilememesinden kaynaklanan durum mücbir sebep kapsamında değerlendirilecektir.

Bütün bunların sonucunda, mücbir sebep nedeniyle ifanın imkansızlaşması söz konusu olduğunda taraflar artık tazminat talebinde bulunamayacaklardır. Ancak mücbir sebebin gerçekleşmesinden önce yapılan ifalar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade edilecektir. Örnek verecek olursak internet üzerinden sipariş edilen ve parası ödenen ürünün virüsün ülke genelinde yayılması sonucunda teslimatı gerçekleşmez ise ödenen miktar tüketiciye iade edilecektir.  Sonuç olarak mücbir sebepten kaynaklı olarak artık tarafların borcu ortadan kalkacak ve her iki taraf içinde tazminat isteme hakkı sona erecektir.

Tüketici mücbir sebebin ortaya çıkmasından sonra, sözleşmeyi feshettiğini satıcıya hemen bildirmek durumundadır. Bu fesih bildiriminin de ispat kolaylığı açısından yazılı şekilde veya kalıcı veri saklayıcısı ile yapılması gerekir. Çünkü fesih bildiriminin yapıldığını ispat yükü tüketici üzerindedir. Satıcı da ortaya çıkan ve edimleri imkânsız hale getiren bir mücbir sebebin varlığını tüketiciye bildirmek durumundadır. Satıcı veya aracısının tüketicinin kendisine fesih bildiriminin ulaşmasından itibaren on dört gün içinde sorumlu olduğu bedeli iade etmesi gerekmekte olup aksi halde temerrüde düşecektir.