Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Aydınpost'a abone olun

Aydınpost'a Google News'te abone olun

 

Türk müziğinin sevilen ismi İbrahim Erkal, 11 Mayıs 2017 yılında geçirdiği beyin kanaması sonucu hayatını kaybetti.  52 yaşında aramızdan ayrılan şarkıcının ölüm yıl dönümünde eşi Filiz Erkal, duygulandıran bir paylaşım yaptı.

 

 



 

İbrahim Erkal ile çekilmiş bir karesini Instagram hesabından paylaşan Filiz Erkal, “Sensizlik her geçen gün daha da zorlaşsa da güçlü durmak zorundayım. Biliyorum sen benim üzülmemi istemezsin çünkü. Yaşadığım süre boyunca her zaman gönlümün tahtında olacaksın. Yıllar geçse de bir gün bile unutmadığım ve asla unutmayacağım gönül sızım. Mekânın cennet olsun. Sevenlerin gönlünde sevilenler ölümsüzdür” notunu yazdı.

 

 

Filiz Erkal geçen yıllarda katıldığı bir programda şunları söylemişti: "21 yaşında evlendim. Eşimi kaybettiğimde de 14 yıllık evliydik. O acıyla yaşamaya alışıyorsun. Özlemimiz çok büyük. Ama güçlü durmak zorundayım. Acımı yaşasam da dışarıya pek yansıtmıyorum. 3 evladım var. Onlar için dik durmam gerek. Eğer kendimi salarsam eşimin bana kızacağını düşünüyorum."

 

"- Bana hep bir yere gitmiş de gelecekmiş gibi geliyor. Hâlâ o duygu içerisindeyim. Biraz da bebeğimin olması beni oyaladı. Allah sanki kızım Elif Su’yu bana bir teselli, bir uğraş gibi gönderdi. Eşim komaya girdiğinde bebeğim 12 günlüktü, vefat ettiğinde de 43 günlüktü."

 

"-O gece evdeydim. Sabah bebeğin kontrolü için hastaneye gittik. Eşimin yüksek tansiyon sorunu vardı. Misafirlerimiz vardı. 21.00 gibi evden çıktı. Normalde eşime hayatta ‘Gitme, arkadaşlar gelecek' demezdim ama nedense o gün ‘Gitme' dedim. Yok dedi, gider gelirim. Zaten 00.00'da siteye giriş yapmış ama bana haber 02.30'da geldi. O da komşum kızını hastaneye götürmese sabaha kadar hiç bulunamayacaktı. Vale getirmiş, sonra çıkmış. Beni güvenlik aradı. Öyle öğrendim."

 

"- Eşim 2–3 ay önce ‘Beni ölürsem beni buraya gömün. Benim çoluk çocuğum burada…' demişti. Karacaahmet Mezarlığı'nı çok seviyordu. Bir yıl önce gezmiştik mezarlığı… İnsanlar niye Erzurum yerine burası diyor ama onun vasiyeti böyleydi."

 

"- İbrahim çok malı mülkü olan bir adam değildi. İnsan biriktirdi. Evlerimiz var ama ben kirada oturuyorum. Dostlarımızın çok büyük desteği oluyor. Çocuklarımın okuluna hiç ödeme yapmıyorum. Çok şükür ihtiyacım yok ama eş dost bize çok sahip çıkıyor. Erzurumlular özellikle bizim her şeyimizle ilgileniyor."

 

"- Sanat dünyasından çok arayan soran olmadı. İlk sene anma programı hazırladık. Davet ettiğim halde kimse gelmedi. İbrahim'in de çok sevdiği dostlarını aradım. Gelmediler. İkinci yıl da ben kimseyi çağırmadım. Çağırsam da gelmiyorlar çünkü… İşleri olup da gelmeyen olabilir ama birebir telefon açtığımda ‘Geleceğim' deyip gelmemeleri garip. Ama önemsedim mi, hayır. Çünkü onu seven bir halk var. Eşim halkın sanatçısıydı ve halk onu çok seviyor. Bu çok daha önemli."

 

 




Şarkıcı, söz yazarı, besteci ve oyuncu İbrahim Erkal, 10 Ekim 1966'da Erzurum'un Narman ilçesinde Ebubekir ve Hatice Erkal'ın 6 çocuğunun en büyüğü olarak dünyaya geldi. İlk ve ortaokulu Narman'daki 18 Mart İlköğretim Okulu'nda, liseyi ise Narman Lisesi'nde okuyan Erkal, ilkokuldan itibaren bağlama, mandolin ve flüt çalarak kendi kendine müzik yapmayı öğrendi. Liseden sonra solfej ve nota dersleri alan sanatçı Ankara'nın çeşitli yerlerinde sahneye çıktı.

 

"İbrahim Güzelses" adıyla 1984'te Erzurum türkülerini seslendirdiği "Sarhoş Baki" albümünü çıkaran Erkal, albüm yeterince ses getirmeyince İstanbul'da garsonluk yaptı, piyanist ve udi olarak hayatını kazanmaya çalıştı. Kendi adıyla çıkardığı ilk albümü "Tutku"yu 1994'ün ilk ayında yayımlayan sanatçı, müzikseverlerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Erkal, albümden elde ettiği başarının ardından, garsonluk yaptığı restoranda solist olarak sahne almaya başladı.

 

İbrahim Erkal, 1995 yılında çıkan "Sıra Bende/Aklımdasın" adlı albümündeki "Aklımdasın" şarkısıyla hayran kitlesini katladı. Sanatçı, 1996'nın temmuz ayında çıkardığı "Gönlünüze Talibim" albümündeki "Unutmayacağım" ve "Canısı" şarkılarının kazandığı başarıyla ise müzik dünyasında uzun süre kendinden söz ettirdi. Aynı albümde yer alan "Erzurum'a Gel" türküsüne çekilen klibin ardından başarısını perçinleyen sanatçı, Kral TV Video Müzik Ödülleri'nde 1997'de "En İyi Beste" ve 1998'de ise "En İyi Arabesk - Fantezi Erkek Sanatçı" ödüllerinin sahibi oldu.

 

Adını şarkılarından alan "Canısı" ve "Sırılsıklam" dizilerinde başrol oynadı. Erkal, yönetmenliğini Temel Gürsu'nun üstlendiği "Canısı" isimli TV filminde Emine Ün ile başrolü paylaştı. Ardından 26 bölümlük dizi olarak da yayınlanan "Canısı", 1998 yılına kadar televizyonda yoğun ilgi gördü.

 

Sanatçının başrolünde oynadığı "Sırılsıklam" adlı dizi 1998'de izleyiciyle buluştu. "De Get" adlı albümünü 2000 yılında müzikseverlerin beğenisine sunan Erkal, 2001'de "Su Gibi", 2002'de "Aşkname", 2004'te "Gönül Limanı", 2006'da "Yüreğinden Öpüyorum", 2008'de "Aranağme", 2011'de "Burnumda Tütüyorsun", 2015'te ise "Ömrüm - Nefes 1" adlı albümünü müzikseverlerle buluşturdu.

 

Erkal ayrıca 2002 yılında "Ben Bu Şöhreti Sevmedim" adlı kitabı kaleme aldı. Kendi besteleri dışında sadece anonim eserlere albümlerinde yer veren sanatçı, besteciliğiyle de müzik piyasasında önemli bir yere sahipti. İbrahim Tatlıses, Hülya Avşar, Metin Şentürk, Soner Arıca, Zara, Alişan, Gökhan Özen, Burhan Çaçan ve Mine Koşan'ın da aralarında olduğu çok sayıda ünlü isim Erkal'ın şarkılarını yorumladı.

 

Başarılı sanatçı, 2003'te Filiz Akgün ile evlendi. İkilinin kızları Dilara Hatice 2004'te, oğulları Erenalp ise 2005'te dünyaya geldi. Erkal'ın küçük kızı Elif Su ise sanatçının beyin kanaması geçirdiği tarihten 12 gün önce doğdu. Evinin otoparkında tansiyonunun düşmesi sonucu dengesini kaybeden ve yere kafasını vurarak beyin kanaması geçiren sanatçı, 12 Nisan'da tedavi altına alınmış, 11 Mayıs 2017'de ise tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmişti.