Yargıyı bir silah gibi kullandı

Avukat Celal Ülgen: Türk Silahlı Kuvvetleri’nin o tarihteki son Genelkurmay Başkanı’nı ve bütün karargahını terörist olarak tutuklayan, mahkum eden ve birçok aydını, gazeteciyi aynı yöntemle ve de üretilmiş delillerle suçlayan ve tam da bu işin en ortasında bulunan kişi, salt örgüt üyeliği ile ceza almışsa Türkiye’de başka hiç kimseye ‘Anayasa’yı ihlal’ suçundan ceza veremezsiniz. Yargı erkini silah gibi kullanan ve TSK’yı çökerten bu kişi 15 Temmuz kalkışmasının ilk halkasıdır. Bugün bir tweet atana bile bu kadar ceza verilirken Özese’nin örgüt üyeliği cezası ile kurtulması ve Ergenekon davasında yaptıklarının hesabının sorulmamış olması üzüntü vericidir. Bu kişi Tuncay Özkan’ı askerler tarafından ağzını tutturarak karga tulumba duruşma salonundan attırmıştı. Israrla söz istediğim için robocoplarla beni duruşma dışına attırmış, buna direnen avukat arkadaşlarıma görevli askerleri saldırtmıştı. Ayrıca ayakkabılarımı zorla çıkarttığı için duruşmada gün boyu yalınayak kalmıştım.

Yasal hakkımızı kullanacağız

Avukat İlkay Sezer: Ergenekon’un en başından beri görev almış birinden bahsediyoruz. Kamuoyunda Ergenekon davası olarak bilinen davada savunma hakkını hiçe sayan uygulamalara imza atan, masum insanların özgürlüğünü yıllarca elinden alınmasına karar vermiş birine yalnızca örgüt üyeliğinden verilen 10 yıllık ceza işlediği suçlara nazaran yetersizdir. Yasal haklarımızı kullanacağız.

Asıl davası Yargıtay’da

Avukat Hüseyin Ersöz: “Özese’ye verilen ceza örgüt üyeliği için normal bir ceza. Özese’nin Ergenekon davasında ve diğer komplo yargılamalarının süreçlerinde gerçekleştirmiş olduğu hukuka aykırı fiillerden dolayı Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nde görev suçu kapsamında yargılaması devam etmektedir. Ben Yargıtay’daki yargılama süreciyle İstanbul’daki yargılama sürecini birbirinden bağımsız değerlendiriyorum. Özese ile ilgili ‘örgüt üyeliği’ İstanbul mahkemesinde, Ergenekon usulsüzlükleriyle ilgili kısım ise Yargıtay’da görülmekte. Özese ile ilgili asıl dikkat çekilmesi gereken Yargıtay 8. Ceza Dairesi’ndeki davadır. Sanık burada yüzlerce yıl ceza istemiyle yargılanmaktadır. Yargıtay’ın bu dosyasından da ayrıca cezalandırılacaktır. Bu nedenle Yargıtay’ın kamu vicdanını rahatlatacağı düşüncesindeyim.”