BİRLEŞMİŞ Milletler'in (BM) karbon salınımıyla ilgili son raporuna göre karbon salınımı son 4 yılda ilk kez arttı. Bu sonuç, iklim değişikliğiyle mücadele çabalarının hedeflenenin çok gerisinde kaldığını gösteriyor. Biyosferdeki canlıların, genetik çeşitliliğin ve ekolojik sistemlerin varlıklarını sürdürmeleri için küresel ısınmanın 'kritik eşik' 1.5 dereceyi aşmaması ya da 2 derecenin altında kalması hedeflendi. 2015'te Paris İklim Anlaşması'nda da ülkeler bu oranların taahhüdünü verdi. Ancak BM'ye göre ülkeler ekonomik büyümeyi tercih etti ve karbon salınımını azaltmak için ulusal çabalar azaldı. Bilim insanları eşik değerleri tutturmak için geç kalındığını düşünüyor.

KRİTİK EŞİK 1.5 DERECE



2014 - 2016 arasında endüstri ve enerji üretiminden kaynaklanan karbon salınımı, dünya ekonomisi az büyüdüğü için istikrarlıydı. Geçen yıl ise küresel ekonominin büyümesiyle, karbon salımı yüzde 1.2 yükseldi. BM'ye göre sıcaklığı hedefin altında tutabilmek için, küresel karbon salınım oranlarının 2030 itibarıyla bugünkünden yüzde 55 daha az olması gerekiyor. Yani, ülkeler 1.5 derece hedefini tutturmak için beş kat daha fazla çaba harcamalı. Zira böyle devam ederse, ortalama sıcaklık yüzyılın sonunda 3.2 derecelik bir artışa doğru gidiyor.

SADECE 12 YILIMIZ VAR

Polonya'daki iklim zirvesi öncesi 900 bilim insanının bir araya gelmesiyle oluşan BM Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) bir 'alarm raporu' yayınladı. Buna göre, buzulların erimesi, deniz seviyelerindeki yükselme, kuraklık ve küresel ısınma artmaya devam ediyor. Üç yıl önce Paris'te belirlenen hedefler bile bu sorunların çözümü için yetmiyor. IPCC'nin son raporuna göre küresel sıcaklık artışını 1.5 derecede tutmak için sadece 12 yılımız var. Zaten şu an 1 derece artmış durumda. Dünya Meteoroloji Örgütü'nün Başkanı Petteri Taalas, “Sera etkisi yapan gazların yoğunluğu yine rekor seviyelere ulaştı ve eğer bu trend devam ederse yüzyılın sonuna kadar sıcaklıklar 3-5 derece artabilir” diye konuşuyor.

YENİLENEBİLİR ENERJİ ÖNEMLİ

- TÜM enerji ihtiyacı yenilenebilir enerjilerden karşılanırsa 2080 yılına gelindiğinde karbon salımları günümüzdeki salım miktarından yüzde 60 daha az olacak. Nükleer enerji karbon salımını azaltmıyor. Sadece elektrik üretimi için kullanıldığından ısınma, soğutma ve ulaşım ihtiyaçları için fosil yakıtlar kullanılmaya devam ediyor. 2030'da nükleer santralların kapasitesi iki katına çıkartılsa bile karbon salınımını engellemede pek etkili olmayacak çünkü genel salım miktarını sadece yüzde 5 oranında azaltabilecek. Santralların ürettiği radyoaktif atıklar imha edilemediğinden, her yıl 10 bin ton artarak yığılmaya devam edecek.

2 DERECELİK ARTIŞ ÇOK BÜYÜK TEHLİKE!