Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Aydınpost'a abone olun

Aydınpost'a Google News'te abone olun

Bir süre önce olağan dışı davranışlar sergileyen ve bilim insanları tarafından açıklanamayan bir sebeple 500 kilometrelik esrarengiz bir yolculuğa çıkan fil sürüsünün bir üyesi nihayet yuvasına döndü.

Vahşi Asya filleri sürüsü, geçen ay Çin'in güneybatısındaki destansı ve bir o kadar esrarengiz olan bu yolculuğa çıktığında bilim insanlarının ve doğa severlerin de yakın takibine girmişti.

Geçen yıl bir doğa koruma alanından ayrıldığından beri sürü, Yunnan eyaletinin engebeli arazisinde 500 kilometreden fazla yol kat ederek tarlalar, köyler ve büyük kasabalar arasında özgürce dolaşmaya başlamıştı. Kısa mesafe yol kat etmesi doğal karşılanan fillerin, bir yılı aşan bu uzun yolculuğu ise bilim insanlarını oldukça şaşırtmıştı.

Geçtiğimiz hafta ise bir ay önce sürüden ayrılan yalnız bir fil yakalandı ve yuvasına geri döndü. Yerel makamlar tarafından hazırlanan yiyecekler ve zaman zaman yolunun üzerindeki köylerde yaptığı toplayıcılık sayesinde hayatta kalan filin, tek başına vahşi doğada 190 kilometreden fazla yol kat ettiği tahmin ediliyor.

Yetkililer, 1.8 tonluk erkeğin nüfuslu bölgelerin yakınında gezindiğinin ve kamu güvenliği için bir risk oluşturduğunun altını çizerken, yalnız ve başı boş bu fili uyuşturma ve koruma alanına gönderme kararı üzerinde duruyor. Ayrıca Yunnan hükümeti, veterinerler tarafından yapılan incelemede, serbest bırakıldıktan sonra nehre dalan ve yağmur ormanlarına giren filde herhangi bir dış yaralanma bulunmadığını belirtiyor.

Bu arada, düzinelerce insansız hava aracı, yüzlerce acil müdahale personeli ve polis memuru tarafından 24 saat yakından izlenen sürünün geri kalanı hala sonu belli olmayan bu yolculuğuna devam ediyor.



Geçtiğimiz ay Çin halkı arasında ulusal bir merak konusu haline gelen fillerin günlük yaşamı ve yolculuk maceraları, etraflarında hiç durmadan vızıldayan insansız hava araçları tarafından çekilen görüntüler sayesinde milyonlarca insan tarafından canlı olarak takip ediliyor. Milyonlarca insan, yolculuğa devam ederken ekinleri çiğneyen, köylülerin mutfaklarını talan eden ve sakin dönemlerinde topluca şekerlemeler yapan bu filleri şaşkınlıkla izliyor.

Tüm internet sansasyonları gibi, fillerin bu olağandışı macerasının insanlar arasındaki popülerliği de kaçınılmaz olarak azalmaya başlamasına rağmen hala ilgiyle takip eden büyük bir kitle mevcut.

Çin Hükümeti tarafından korunan bir tür olan Asya fillerinin nüfusları, koruma çalışmaları sayesinde, kırk yılda iki katına çıkarak yaklaşık 300'e ulaşmıştı. Ancak bir grup Çinli araştırmacı, geçen hafta Nature dergisine yaptığı bir bilgilendirmede, Asya fillerinin güney Yunnan'daki yaşam alanlarının neredeyse %40'ının son 20 yılda ticari gelişme nedeniyle kaybedildiğini vurguladı.

Çin'in hızlı ekonomik büyümesinin neticesinde, Yunnan'da kauçuk ve çay tarlaları çoğaldı ve geniş orman alanlarının yerini aldı; karayolları, demiryolları ve hidroelektrik santralleri ise fillerin göç yollarını kesti. Yaşanan bu gelişmeler sonucunda giderek küçülen arazilerde parçalanmış ve izole edilmiş bir şekilde hayatta kalmaya çalışan fil sürüleri, bu zorlu koşullarda tarım alanlarında yiyecek aramak zorunda kalıyor.

Bu durum ise yakın zamanda insanların fillerle olan karşılamasının ve çatışmasının artmasına neden oldu. Zaman zaman ölümcül olabilen bu tür çatışmalarda, Eyalet yetkililerinin verdiği bilgilere göre, Yunnan'da 2013'ten 2019'a kadar 41 kişi Asya filleri tarafından çiğnenerek öldü ve 32 kişi de yaralandı.

Filler kamusal yaşamdan yavaş yavaş çekilirken, bir yıllık yolculuklarının sebep olduğu çevre sorunları da gün ışığına çıkmaya başlıyor. Medyanın bildirdiğine göre, Yunnan hükümeti 2014 ve 2020 yılları arasında fillerin neden olduğu hasar için 26 milyon doların üzerinde tazminat ödedi.

Yetkililer şimdilik sürüyü belirli aralıklarla bırakılan yiyecekler ve kurulan barikatlarla kalabalık bölgelerden uzaklaştırmaya çalışıyor. Hayvanlara her gün bol miktarda mısır, muz ve ananas verilirken, ağır tırlar fillerin köy ve kasabalara girmelerini engellemek için yerleşim alanlarının önünde uzun kuyruklar oluşturuyor. Ancak yine de her gün, fillerin yolu üzerindeki yerleşim alanlarından binlerce sakin, fillere yol açmak için tahliye edilmek zorunda kalıyor.

Öte yandan bilim insanları, uzun vadede, gelecekteki yeni bir fil göçünü önlemenin tek yolunun, fillerin mevcut yaşam alanlarını eski haline getirmek, genişletmek ve yaşam koşullarını iyileştirmek olduğunun altını çiziyor.



Nature'a yazdıkları bildiride Çin'in filleri için entegre bir milli park rezerv sistemi çağrısında bulunan Çinli uzmanlar, bu sistemin büyük bir hassasiyetle korunması gerektiğini; bunun yanında, fillerin yiyecek arama ve beslenme alışkanlıklarının ve göç davranışlarının da dikkate alınması gerektiğini önemli vurguluyor.

Gezgin fil sürüleri, geçtiğimiz yaz aylarında güney Yunnan’daki Pu’er şehri yakınlarında bir köylünün canına mal olmuştu. Öte yandan Çin’in bazı eyalet ve köylerinde insanların, fil sürüleri dışında çeşitli vahşi hayvanlarla beklenmedik karşılaşmaları yaşanmıştı.

Bunlardan birisi, nisan ayında, bir Sibirya kaplanının kuzeydoğu Çin’deki bir köye girerek bir kadına ve yolcularla dolu bir arabaya saldırması sonucu gerçekleşirken; diğeri daha geçen hafta, Heilongjiang eyaletinde üç kurdun köylülere saldırması ve bir köpeği öldürülmesiyle sonuçlandı. Yaşanan bu olayda, hayvanlardan ikisi yetkililer tarafından vurularak öldürülürken, diğeri yakındaki bir hayvanat bahçesine gönderildi.