MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında önemli mesajlar verdi. Bahçeli, konuşmasında CHP'ye yüklenerek "7 Haziran seçiminde en çok oyu alan 'AKP ile CHP hükümet kursun, ülkenin hayrınadır' dedik, 32 gün toplanıp dağıldılar. Bizi yüzde 60'lık bloka mahkum etmeye kalktılar. PKK ve İmralı canisiyle ortaklığa sürüklemeye çalıştılar. CHP'nin kuyruk acısı buraya kadar dayanmaktadır." dedi.

"SORUMLULUK SAHİBİ OLANLAR ÖZELEŞTİRİ YAPMALI"

Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şöyle:

"Muhterem arkadaşlarım, bugün ne yaşıyorsak hangi sorunla boğuşuyorsak dünden bağımsız değildir. Çetrefilleşen meselelerimizin muhakkak ki tarihi bir arka planı vardır. Bu arka plan uzak ya da yakın bir geçmişe dayanabilecektir. Çözümü ertelenmiş problemler zaman içinde büyümektedir. İhmaller bir süre sonra yerini pişmanlıklara bırakmaktadır. Özellikle son yıllarda devlet, toplum ve siyaset hayatında bunun çok sayıda misalleri vardır. Türkiye önünü görmekten mahrumsa geçmişi anlamlandırma bunalımlarıyla sarsılıyorsa, önce sorumluluk sahibi olanlar özeleştiri yapmalıdır.

"ÜLKEMİZ 15 TEMMUZ'DAKİ VAHŞİ KALKIŞMAYLA İRKİLDİ"

"Ülkemizin bu içler acısı tuzağa nasıl düşürüldüğü, faillerin kimlerden oluştuğudur" Vereceğimiz doğru cevap en azından bundan sonrası için daha tedbirli, daha ihtiyatlı siyasi tutum ve tavırları doğuracaktır. Ülkemiz kaskatı kesilmiş uzun süreli bir cepheleşme sürecinden sonra 15 Temmuz akşamının vahşi kalkışması ile irkilmiştir.

"15 TEMMUZ 1 KASIM'DA OLUŞAN HUZURSUZLUĞUN KEMİKLEŞMESİDİR"

Türkiye 1 Kasım seçimlerinden önce aşırı gerilmiş, uzlaşma ve anlaşmanın dışlanmasıyla milletimiz yorgun düşmüştür. 7 Haziran'dan 1 Kasım'a geçen sürede demokrasinin ilke ve usulleri hırpalanmış, yalan ve algı oyunları hakimiyet kurmuştur. Bu süre zarfından siyaset dağınık, toplum karışık, iktidar bulanık bir görüntü çizmiştir. 20 Temmuz 2015 tarihinden itibaren terör Türkiye'ye saldırmıştır, toplumsal birlik suikasta uğramıştır. 7 Haziran'dan bi gün sonra milli iradenin yenilenmesi için koları sıvayanlar aylar süren samimiyetsiz koalisyon arayışıyla 1 Kasım'ın şartlarını oluşturmuştur. 1 Kasım kaygı ve korkularla çembere alınmıştır. 1 Kasım siyasi centilmenliğin yok saıylıp nezaket ve iyi niyet kanallarının tıkandığı sancılı bir dönemin altından vasat olmuştur. Üstelik 15 Temmuz felaketi, 1 Kasım'da oluşan huzursuzluğu kemikleştirmiştir.

"BİZE HAYIRCI DİYENLER..."

Öncelikle 7 Haziran'dan itibaren etkin olan yanlış siyaset dilini tedavi etmek şarttır. Türkiye'nin beka ve birliğini sağlamak için her siyaset adamının hanesine düşen sorumluluğu kabul etmesi gerekmektedir. Kavga ile mesafe alamayacağız malumdur, ideolojik ayrışmanın yıldırıcı hamleleriyle Türkiye'nin çıkarlarını savunmamız akla yatkın değildir. 7 Haziran'dan 1 Kasım'a yaşananları tarih yazacak, işte o zaman MHP'nin hakkı Allah'ın izniyle teslim edilecek, halktan yana duruşu teyit edilecektir. Bize "Hayır"cı diyenler, koalisyondan kaçtığımızı söyleyenler mahçup olacaklar, varsa vicdanları azap içinde kıvranacaktır. Tarih, yüzümüzü ak edecek, bize karşı nifak cephesini yerin dibine geçirecektir.

"CHP'NİN KUYRUK ACISI BURAYA KADAR DAYANMAKTADIR"

7 Haziran'dan sonra Türkiye'nin toparlanması için yöntemler gösterdik hata mı ettik? Siyasetin sorumluluk almasını, ülkenin hükümetsiz bırakılmamasını arzuladık çok şey mi istedik? Seçimden en çok oyu alan AKP ile CHP hükümet kursun, ülkenin hayrınadır dedik, 32 gün toplanıp dağıldılar. Bizi yüzde 60'lık bloka mahkum etmeye kalktılar. PKK ve İmralı canisiyle ortaklığa sürüklemeye çalıştılar. CHP'nin kuyruk acısı buraya kadar dayanmaktadır. İnançlarımızla, Türkiye'nin gerçekleriyle bağdaşmayan bir koalisyona sonu ölüm de olsa girmeyiz. Adımız MHP'dir, manevi muhafızlarımız bir hilal uğruna kefensiz yatan ülkücü şehitlerimizdir. Yüzde 60'lık blok içinde masaya otursaydık, bunu şehitlerimize nasıl anlatacağımızı öngören var mıdır?

"MHP, AKP'NİN ÖNÜNÜ AÇTI DEDİLER"

Dediler ki, MHP AKP'nin önünü açtı, dediler ki, MHP AKP iktidarının devamını sağladı. Milli iradenin neye karar verdiğinin hem yabancısı, hem hazımsızıdır. Millet ne derse o değil midir? Ne yapsaydık, sandıkta bulamadığımızı sokaklarda mı arasaydık? Demokraside göremediğimizi kaosla mı elde etseydik? Biz yalnızda Türkiye'nin önünü açar, düğümleri çözeriz."