Irak Başbakanı İbadi'nin açıklamalarına yanıt veren Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş: "Türkiye'nin Başika'daki varlığı meşru bir varlıktır. Orada bize ihtiyaç bulunduğu sürece orada varlığımıza devam edeceğiz. En acil gündem maddelerinden birisi, senelerdir Musul'un kurtarılması olmalıydı. Türkiye zaten bu amaçla oradadır, Musul'un halkına destek vermek için oradadır. Ama sanki bunlar hiç yokmuş gibi şimdi bunun gündeme getirilmesi 'söyleyene değil, söyletene bak' sözünü gündeme getiriyor." dedi.

Kurtulmuş, ABD ve Rusya arasındaki gerilime de dikkat çekici bir yorum getirdi: Bir büyük bölgesel ya da bir büyük küresel savaşın başlangıcının eşiğine gelinmiştir.

Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kurtulmuş'un açıklamalarından satır başları şöyle:

"İHTİYAÇ OLDUĞU MÜDDETÇE ORADA OLACAĞIZ"

"Türkiye'nin Başika'daki varlığı meşru bir varlıktır. Orada bize ihtiyaç bulunduğu sürece orada varlığımıza devam edeceğiz."

"IRAK BAŞBAKANI BAŞKA TESİRLER ALTINDA"

" ( Irak Başbakanı İbadi'nin açıklamaları) Uluslararası camia ve Irak Merkezi Hükümeti gerçekten DEAŞ ile bir savaş veriyorsa, en acil gündem maddelerinden birisi, senelerdir Musul'un kurtarılması olmalıydı. Türkiye zaten bu amaçla oradadır, Musul'un halkına destek vermek için oradadır. Ama sanki bunlar hiç yokmuş gibi şimdi bunun gündeme getirilmesi 'söyleyene değil, söyletene bak' sözünü gündeme getiriyor. Herhalde başka tesirler altında, başkalarının tesiri altında, siyaseten başka bir şey söyleyemediği için Irak Başbakan'ı bunu söylüyor"

"PYD VE YPG'Yİ ÇAĞIRMANIZ MUSUL SORUNUNU ÇÖZMEZ"

" ' Musul'u DEAŞ'tan kurtaracağız' diye siz oraya PYD'yi, YPG'yi çağırırsanız, başka bir terör grubunu, başka bir silahlı grubu oraya çağırırsanız ve o şehrin asli unsurlarından olmayan unsurları getirip o şehre yeni bir, tabiri caizse, 'ur' gibi sokmaya çalışırsanız bu Irak'ta barışı sağlamaz, Musul sorununu da çözmez."

"Bölgede ortaya çıkacak bir mezhep savaşının ne Sünnilere ne Şiilere zerre miktarı faydası olmayacak. Mezhep savaşları üzerinden bu bölgeyi bölüp parçalamaya çalışanlarsa Ortadoğu üzerinde emperyal hedefleri olan ülkelerdir. Bir kere bu olgunun farkına varmamız lazım."

PKK'NIN AK PARTİLİLERE YÖNELİK SALDIRILARI

"Örgütü desteklemeyen ama örgüte yakın olan partiye geçmişte oy vermiş bir kitle var. Bir kere örgüt bunu görüyor. Dolayısıyla örgütün AK Partili kardeşlerimize saldırması, aslında sivil siyaseti ortadan kaldırmak için yaptığı bir plandır."

"AŞİRETLER DEVLETTEN YANA"

"Hala Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da en etkin toplumsal gerçeklerden birisi aşiretlerin varlığıdır. Aşiretlerin çok büyük bir kısmı da geçtiğimiz günlerde Van'da bir araya gelerek terörün, PKK'nın karşısında olduklarını ortaya koymuşlardır. Milletin birliği, dirliğinden yana olduklarını, Türkiye'de devletten yana olduklarını ortaya koyan bir anlayışı ortaya koydular. Bu, yüz binlerce Kürdün tarafını seçmesi demektir. Bu da terör örgütünü son derece rahatsız ediyor, ürkütüyor."

ABD'NİN ORTADOĞU POLİTİKASI

"Eski müttefiklerinin bir kısmını değiştirdiler, eski düşmanlarının ya da rakiplerinin bir kısmını düşman olarak ittihaz ettiler. Bu dış politikada olabilir bir şey ama niçin bunu yaptığınızı bilirseniz size faydası olur. Amerikalıların herhangi bir uzun eylemin, planlamanın sonucu olarak bunu yaptıklarını düşünmüyorum. Bir çaresizlik içinde oradan buraya sallanıyorlar."

"AMERİKA VE RUSYA SAVAŞACAK NOKTAYA GELDİ"

"Vekalet savaşlarının bir sonu vardır. Suriye'deki vekalet savaşlarının limitleri çoktan dolmuştur. Bu vekalet savaşları devam ederse, bundan sonra, daha net söyleyeyim, artık Amerika ile Rusya savaşacak noktaya gelmiştir. Bir büyük bölgesel ya da bir büyük küresel savaşın başlangıcının eşiğine gelinmiştir."

"Amerika'da toplumsal birtakım sıkıntılar var. Mesela, İslamofobiya maalesef tekrar 11 Eylül olayları sonrasında canlı bir şekilde ortaya konulduğu gibi karanlık bir odak tarafından ciddi şekilde yeniden pişirildi ve Amerikan toplumunun önüne konuldu."

KAMUDAKİ FETÖ İHRAÇLARINA İTİRAZLAR

"Mahiyeti itibarıyla tek tip olan çok sayıda dilekçe var. Bu da gösteriyor ki bu dilekçeyi verenlerin de zaten belli bir networkün içerisinde hareket ettikleri anlaşılıyor. Ama bunları da bir ön yargı haline getirmeden, evet doğru bu da bir algının parçası olabilir, ama bunları da ön yargılı şekilde davranmadan tek tek, titizlikle inceleyeceğiz."