Zafer Samancı'nın haberine göre olay Konya'nın merkez Karatay ilçesinde 22 Ağustos'ta meydana geldi. 37 yaşındaki Tuba Erkol, şiddet gördüğü için uzaklaştırma kararı aldığı eşi Bekir Erkol tarafından 46 yerinden bıçaklanarak öldürüldü. Cinayetin ardından katil zanlısı Bekir Erkol tutuklandı. Annelerinin çığlıklarına koşan üç kardeşin ifadeleri ise kan dondurdu.



Tuba Erkol'un 13 yaşındaki oğlu, annesinin sesini duyunca koşup erkek kardeşiyle birlikte babasını yere düşürdüğünü, annesinin kaçtığını ve kendilerinin kapıları tuttuğunu anlattı. Buna rağmen babalarının, annelerini yakalayıp bıçaklamaya devam ettiğini anlatan iki erkek çocuk, "Babam bize 'annenizi uyurken öldürecektim, sizin haberiniz olmayacaktı' dedi. Ambulans çağırmak isteyince ‘hayır o ölecek, siz uyanmasaydınız, onu öldürüp çöpe atacaktım, kimse bulamayacaktı' dedi. Bizi babaanneme götürdü. kanlı ellerini yıkadı, babaannem de bizim üstümüzü değiştirdi, 'bir şey görmediniz' diye tembihledi" ifadelerini kullandı.





"KARDEŞİMİ MAHALLE BASKISINA KURBAN VERDİK"

Kardeşi Tuba Erkol'un defalarca boşanmak istediğini ancak mahalle baskısı nedeniyle boşanmalarını istemediklerini dile getiren Derviş Ceran da, "Kardeşim defalarca boşanmak istemesine rağmen her seferinde bir şeyler oldu ve boşanamadı. 2-3 ay önce bir boşanma davası açmıştı fakat bu dava bir şekilde geri çekildi. Biz biraz da mahalle baskısı nedeniyle geri durduk. Çocukların var, bir evin, bir yuvan var dedik. Bunlar yüzünden maalesef kardeşimizi mahalle baskısına kurban verdik. Bir insan evliliğini devam ettiremiyorsa ısrar etmenin bir anlamı yokmuş. Polis uzaklaştırılması verildikten 3 gün sonra kardeşim katledildi. Bu süreçte hiçbir tedbir alınmadı, bizim de tedbirsizliğimiz oldu ve bu cinayet işlendi" dedi.

"KADIN HUZURSUZSA EVİNE GÖNDERMEYİN"

"Kardeşimi çok acı bir şekilde kaybettik" diyen Ceran, "Bu cinayetin tasarlayarak işlendiği bariz. İnsanlar dikkatli olmalı, bir kadın huzursuzsa, şiddet görüyorsa oraya asla gönderilmemeli, o kişiyle tüm bağlarının koparılması, gerekirse şehir dahi değiştirilmesi lazım. Biz yandık ama inşallah insanlar bu tedbirleri alırlar ve yavrularını kurtarırlar. Onun aldığı her bir nefes bize acı ama adaletimize güveniyoruz" diye konuştu.



EV GİRİLECEK DURUMDA DEĞİL

Kardeşinin katledildiği evin her yerinde kan izleri olduğunu anlatan Ceran, "Duvarlar, tavan, televizyon kan olmuştu. Tubamız kendini can havliyle dışarı atmış, o sırada kendini kaybetmiş. Buna rağmen o cani durmamış ve kendini kaybetmiş kardeşime saldırmaya devam etmiş. Ev şu an girilmeyecek vaziyette. Evde seri katilin işlediği suçları anlatan bir kitap bulduk, bu kitabı okuyun diye çocuklara vermiş" dedi.

"ANNESİNİN İSMİ KIZINDA YAŞAYACAK"

Yeğenlerinin ad ve soyadlarını değiştirme kararı aldıklarını anlatan Derviş Ceran, "Kızına kardeşimin adını vereceğiz. Tubamız her zaman içimizde yaşayacak ama onun bize bir emaneti var o ismiyle yaşayacak. İnşallah biz küçük Tubamıza sahip çıkacağız. Mahkeme sürecinden sonra da bu durumu resmiyete kavuşturacağız" şeklinde konuştu.