Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Aydınpost'a abone olun

Aydınpost'a Google News'te abone olun

Güvenlik ve terör uzmanı Abdullah Ağar, Gara'daki operasyon sırasında PKK'nın katlettiği 13 şehitle ilgili DHA'ya açıklamada bulundu. Ağar, 13 vatandaşın katledilmesinin bölücü terör örgütü PKK'nın nasıl radikal bir örgüt olduğunu, IŞİD'le örtüşen eylemleri ve ruhu benimsemiş olduğunu ispat ettiğini söyledi. Ağar, "Sonuçta o insanları şu ana kadar zaten istismar etti, yaşamdan koparttı. Yıllardan beri her birine manevi, maddi işkence, devletin iradesine ve otoritesine karşı istismar sürdü. Tam kurtarılma iradesi tecil etmiş, neden katlediyorsun? Katletmenin sana faydası ne? 'Türkiye Cumhuriyeti ordusu ve özel kuvvetleri dünyanın en zor operasyonunu başardı' demesinler diye o insanlarımızı hayattan kopardılar. Harekatın gelişmesi sırasında kurtarılmaları ile ilgili irade ortaya çıkınca bunları katlettiler. Muhtemelen bunun talimatı da Kandil'den geldi" dedi.

Ağar, DEAŞ'la YPG, PKK ve PYD'nin kimyalarının farklı ancak eylem metotlarının aynı olduğunu kaydetti. Örgütlerin kişisel formatlama ile biat kültürü üzerine inşa edildiğini ve kişilerin ululaştırıldığını ifade eden Ağar, şunları söyledi:

Ağar, iki örgütün formasyonunun ve kaynağının aynı olduğunu ifade ederek, "PKK'nın bu şekilde bir sözde demokrasi kahramanı, özgürlük savaşçısı olarak ilan edilmesinin sebebi, DAEŞ'in ortaya koymuş olduğu radikalizmdir. DAEŞ'in ortaya koymuş olduğu radikalizmi desteklemek adına PKK'yı gerekçelendirdiler. Bu bir oyun. Bir terör örgütünün çaresi. Aslında DAEŞ bir şekilde YPG, PKK'yı insanlığın önünde bir demokrasi kahramanı, bir özgürlük savaşçısı olarak ilan etmek üzere kullanıldı. Yani örneğin; PKK da DAEŞ'ın kullanmış olduğu metotları kullandı" dedi.

Ağar, 13 Türk vatandaşının Irak'ın kuzeyinde Gara'da şehit edilmesiyle ilgili ABD tarafından yapılan açıklamaya ilişkin de şunları kaydetti: