Geçmişte çeşitli gazetelerde spor müdürlüğü yaptıktan sonra İstanbul Belediyesi Spor AŞ Müdürlüğü, Başbakanlık Başmüşavirliği, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, Merkez Danışma Kurulu Başkanlığı, İstanbul Olimpiyat Hazırlık ve Düzenleme Kurulu As Başkanlığı, Üniversiad Hazırlık Düzenleme Kurulu üyeliği, TMOK Yönetim Kurulu Üyeliği ve Olimpiyat İcra Kurulu Başkanlığı ve Türkiye Paralimpik Yönetim Kurulu Üyeliği ve Uluslararası Organizasyonlardan Sorumlu Başkoordinatörlüğü görevlerinde bulunan, son olarak ise Basın İlan Kurumu Müdürlüğü yapan Mehmet Atalay ile gri pasaport, internet medyacılığı ve 12 Dev Adam'ın dünya ikinciliği hakkında konuştuk…

Gri pasaportu bize tanımlar mısınız? Kimler kullanıyor bu pasaportu?
Gri hizmet ya da görev pasaportu olarak da geçiyor. Görevi icabı sıkça yurtdışına çıkan farklı ülkelere gidenlerin işlerini kolaylaştıran bir uygulama. Gri pasaportu ilk olarak spor adamlarına uygulamaya başlamıştık. Şenes Erzik UEFA Asbaşkanı olarak, Fatih Terim Milan teknik direktörü, Şenol Güneş Milli Takımlar teknik direktörü, Togay Bayatlı Dünya Spor Yazarları Derneği Başkanı gibi… Bu spor adamlarımız sürekli yurtdışında oluyor ve sık sık bir ülkeden başka ülkelere geçiyor. O kısa sürede vize edinmek çok zor ve ciddi sorunlar yaşanıyor. Bunun dışında sporcular içinde getirdik bu uygulamayı. Önce diplomatik pasaport uygulamasını düşündük. Ama onun prosedürü uzun. Yaptığımız araştırmada gri pasaportun (görev pasaportu) uygun olacağını gördük ve spor adamları ile sporcular için böyle bir uygulama başlattık.

Gazetecilerin de benzer sorunları oluyor elbet… Sadece gazetecileri mi kapsayacak gri pasaport?
Türkiye Gazeteciler Federasyonu'nun da Medyadan Sorumlu Devlet Bakanı Sayın Bülent Arınç'tan böyle bir talebi oldu. Yurtdışına sıkça gidip gelen gazeteciler, nasıl sporcular için böyle bir kolaylık sağladıysak benzer bir istekte bulundular. Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, Meclis Başkanımız veya bakanlarımızı takip eden veya haber takibi için sürekli yurtdışına gitmesi gereken dış haber müdürleri, genel yayın yönetmenleri, Ankara temsilcileri başta olmak üzere sadece gazetecileri de kapsamayan, televizyoncular, bazı dergiciler ve internet medyasının da içinde bulunduğu basın çalışanları için gri pasaport uygulamasını gündeme getirdik.

Medya mensupları için gri pasaport uygulaması ne aşamada?
Sayın Cumhurbaşkanımız yurtdışından geliyor mesela gece saatlerinde, sabah erkenden de Başbakanımız başka bir ülkeye gidiyor. Takip eden gazetecilerin bu kısa sürede vize alması çok zor. Bunu önceden planlaması da zor, son dakika değişiklikleri olabiliyor. Bu konuda sporculara tanınan kolaylığı gazetecilere de tanımak için İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü ile görüştük. Yabancılar Daire Başkanlığı da çok yardımcı oldu. Beraber oturup kıstasları ortaya koyduk ve oluşturduğumuz listeyi Sayın Bülent Arınç'a yollayacağız. Liste imzadan geçtikten sonra gazetecilere Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından gri pasaportları verilecek.

Görev pasaportunu alacak isimleri nasıl belirlediniz?
Gazetelerin, dergilerin, internet gazetelerinin künyelerine ve televizyonların jeneriklerine baktık. Oradaki dış haber bağlantılı isimleri tespit ettik. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanı ve bakanlarımızı takip eden gazetecilerin listeleri zaten bizde var. Bu isimlere kameramanları da dahil ettik. Ve böyle bir liste hazırladık.

Pasaportlar ne zaman hazır olacak?
2010 içinde pasaportlar hazır olacak diyebiliriz.

Sadece politika ve dış haberi mi kapsayacak bu uygulama? Spor muhabirleri de sıkça yurtdışına çıkıyor.
Spor basını için de bu sorunu çözmeyi düşünüyoruz. Milli takım muhabirleri, yurtdışında maçları olan takımların muhabirleri, spor müdürleri için de benzer bir çalışmamız olacak.

İnternet medyası da henüz netleşmemiş yapısıyla bir başka sorun. Bu konuda ne çalışmalar yapılıyor?
İnternet medyasının hukuki bir dayanağı yok maalesef. Çok ciddi sorunlar yaşıyorlar ve internet medyası çağımızın bir gereği. İlan talepleri olduğundan bizim kurumumuzun da kapsamına giriyorlar. Ama sadece Basın İlan Kurumu değil, Basın Enformasyon Müdürlüğü, RTÜK gibi kurumların da alanına giriyor. Karma bir ekip çalışmasıyla halletmemiz gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanımız da Başbakanımız da internet medyasıyla toplantılar da bulundu. Sayın Bülent Arınç defalarca toplandı. Ulaştırma Bakanımız sayın Binali Yıldırım'ı da ilgilendiren tarafları var. O da görüştü bu konuları. İç İşleri Bakanlığı'nı da ilgilendiriyor. Herkesin içinde olduğu geniş bir çalışma yapılıyor. Önemli olan bu sınırların çizilmesi ve atılması gereken yasal adımlar.

İnternet gazetecilerine müjdeyi ne zaman verebiliriz?
Bu yasal çalışma meclise sunulacak ve kanunlaştıktan sonra en azından hukuki bir dayanağa oturacak. Sayın Bülent Arınç bu konu üzerinde yoğun bir şekilde çalışıyor ve çalışmalarını hayata geçirmek için adımları yakın zamanda atacak. Biz de Sayın Arınç'ın bu çalışmalarında aktif rol oynayan birimlerden biriyiz. Ne kendi başımızayız, ne de biz ya da diğer ayaklardan biri olmadan bu sorunun çözülmesi zor olur. Bu cumartesi de internet medyasının Sayın Bülent Arınç ile bir toplantısı olacak.

Somut olarak ne gibi değişiklikler olacak bu çalışma sonunda?
Çok ciddi sorunlar var. İsnat edilen suçlardan dolayı kaç yüzyıl toplam hapis cezası istenen kişiler var. Bunların önüne geçilmesi lazım.

Çalışmalar sonunda gelinmesini istediğiniz nokta nedir?
Arzu ettiğimiz nokta internet medyasının objektif, hızlı, dürüst, tarafsız ve eleştirel habercilik yapmasına uygun ortamı hazırlamak.

Dünya Basketbol Şampiyonası'nda kazandığımız ikinciliğin temelini atan isimlerden birisiniz. Bu şampiyonaya ev sahipliği yapmamızı sağlayan komitedeydiniz. İlginç bir hikayesi var bu organizasyonu almamızın. Sizin ağzınızdan dinleyebilir miyiz?
Dünya Basketbol Şampiyonası'nın ev sahipliğin almak için son oylama Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'daydı. Bosna Hersek'in elenmesiyle Fransa ile başa baş kaldık. Tahminler üzerine Malezya'nın oyu dışında 9-9 berabere kalıyorduk Fransa ile... Ama Malezya delegesi güven vermiyor. Malezya'da gece yarısıydı. Türkiye'de gündüzdü. Başbakanımızı arayıp durumu ilettik. Başbakanımız da Malezya Başbakanı'nı aradı. Onun da bir programı varmış geciken, tesadüf işte uyumamış o saatte. Sabah Malezya delegesi hemen yanımıza geldi. Oyunu bize vereceğini söyledi. O oyla Dünya Şampiyonası'nı kazandık ve hemen ilk olarak Başbakanımıza verdik müjdeyi.

Sayın Başbakan'ın yardımcı olduğu tek konu bu değildi sanırım…
Sayın Başbakanımız sporla yatıp kalkıyor. Neden ayrıca bir Spor Bakanlığı yok diye eleştiriler geliyor kimi zaman. Spordan Sorumlu Devlet Başkanı Mehmet Ali Şahin, sporu protokolde Başbakan yardımcısı olarak ilk kez temsil ediyor. Bu çok önemli bir olay. Ayrıca onu tamamlayarak çalışan Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü var. GSGM sporla ilgili inanılmaz çalışmalar yürütüyor, sayın Mehmet Ali Şahin de tıkanan kısımları kendi yetkisi doğrultusunda aşıyor.

Sizin GSGM dönemizden başlayarak çok önemli işlere imza atıldı…
Baksanıza Türk sporunda bu kadar reform içeren bir dönem daha var mı. Gençlik ve spor bütçesi kat kat arttı. Tesisleşme ve dünya çapında organizasyonların büyük hız kazandığı bir dönemden bahsediyoruz. Meclis bize çalıştı bu dönemde. Ankara'da o salonun yapılabilmesi için sayın Başbakan Milli Komite'yi iki defa topladı. Uluslar arası organizasyonların alınmasında Cumhurbaşkanı ve Başbakan aktif rol oynadı. Bu organizasyon bütçeleri için bakanlıklardan teminat mektupları verildi. Bu kadar dünya çapında organizasyon yapılması sporcu sayısını da artırıyor.

Amaçlar yerini buldu mu peki?
Bir organizasyona ev sahipliği yapmak en kötü ihtimalle size tesis kazandırıyor. Güvenliğinizi test ediyorsunuz, şehir planlamasını elden geçiriyorsunuz. Ayrıca mesela dört yıl önceki Dünya Basketbol Şampiyonası'nda da önemli başarılar yakalamıştık ama Yunanistan maçında hakem hatalarının kurbanı olduk. Ev sahibi olduğunuzda bu hatalar yapılmıyor. Ayrıca taraftar desteğiniz oluyor. Medya daha yakın takip ediyor, daha çok haber yapıyor. Ülke tanıtımına büyük katkısı oluyor. Sharapova'yı Topkapı Sarayı'nda Osmanlı kıyafetleriyle dünyanın huzuruna çıkardık. Williams Boğaz Köprüsü'nde tenis oynadı. Bu kareler tüm dünyaya yansıdı.

Son olarak 12 Dev Adam'a verilen prim hakkında düşünceleriniz neler?
Helali hoş olsun sporcularımıza. Sadece basketbolcularımıza değil değil sporcularımıza da yansıtılacak bu büyük ödüller. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nda kültür kısmı apayrı bir uzmanlık alanı ama turizm ve tanıtma kısmındaki bütçe spora ayrılmalı bence. Çünkü sporcularımız o tanıtımı ziyadesiyle yapıyor.