Suriye lideri Beşar Esad’ın reform çağrılarına rağmen kanlı operasyonlarda diretmesi Türkiye’yi kritik bir eşiğe getirdi. Dışişleri Bakanı Ahmed Davutoğlu yarın Şam’a giderek ‘Ya reform yapın, ya olacaklara katlanın’ mesajı verecek. Esad’ın beklenen adımları atmaması halinde Türkiye’nin de ABD ve Avrupa ülkeleri gibi ‘Esad rejiminin meşruiyetini kaybettiğini’ dile getirmesi kaçınılmaz gözüküyor. Diplomatik kaynaklara göre Türkiye, Suriye devletinin kaotik bir çöküş yaşamaması için Esad’ın ‘samimi reformlar’ yapması gerektiğine inanıyor. Ancak bugüne dek ortaya konulan politikalar Ankara’nın umudunu kırıyor. Davutoğlu’nun yüz yüze görüşeceği Esad’a, reformları gerçekleştirerek modern dünyanın parçası olması tavsiyesini tekrarlaması bekleniyor. Dışişleri Bakanı bu defa ek olarak, ABD, Avrupa ve BM Güvenlik Konseyi’nin ‘Esad rejiminin limitini tükettiği’ görüşünde birleştiğine dikkat çekecek. “Batı’nın sözcüsü değil, istikrarsızlıktan en çok etkilenecek komşu olarak geldim” demesi beklenen Davutoğlu, halka yönelik şiddetin sürmesi halinde Suriye’nin Türkiye’yi kaybedeceğini açıkça ifade edecek. 
 
Türkiye’nin bugüne kadar rejimin meşruiyetini sorgulama yoluna gitmemesi 2 sebebe bağlanıyor: 
* Dağınık olan muhalefetin reform sürecini yönetebilecek çapta olmaması. 
* Esad rejiminin ardından devletin çökeceği endişesi. 
 
Umutlu olmayan Davutoğlu, yine de Şam ziyaretinden sonra Esad’dan sürpriz adımları bekliyor. Aksi halde Türkiye, uluslararası toplumun Şam’a karşı atacağı adımlara destek vermeye başlayacak. 
 
Mübarek göndermesi 
Diplomatik çevrelerde Davutoğlu’nun mesajı, SSCB’nin son lideri Mihail Gorbaçov ve ABD işgalinden sonra idam edilen Irak lideri Saddam Hüseyin örnekleriyle tasvir ediliyor: “Gorbaçov rejimi yıktı ama dünya çapında saygın bir devlet adamı. Saddam ise rejimini korumak için trajik bir sonla karşılaştı. Ya Gorbaçov olursunuz ya Saddam Hüseyin.” “Sabrın sonuna geldik” diyen Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yanıta göre tavır alınacağını söylerken Mısır’ın devrik lideri Hüsnü Mübarek’in mahkeme görüntülerini anımsatması bu tasviri güçlendiriyor.
Şam’dan Ankara’ya: Sıkı yanıt veririz 
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Suriye konusunu dış mesele olarak görmüyoruz” diyerek, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nu Şam’a göndereceğini açıklamasına Şam’dan yanıt gecikmedi. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın danışmanı Buteyna Şaban, ‘dostlarla müzakereye açık olduklarını, ama içişlerine her türlü dış müdahaleyi reddettiklerini’ söyledi. Resmi haber ajansı SANA, Şaban’ın sözlerini şöyle aktardı: “Davutoğlu Suriye’ye kararlı bir mesaj iletirse, Türkiye’nin silahlı terörist grupların sivillere, askeriye ve polis mensuplarına karşı işlediği acımasız cinayetleri ve suçları kınamama tavrıyla ilgili olarak daha sıkı bir yanıt alır. Türk hükümeti tarihi ve kültürel bağlardan dolayı Suriye konusunu bir dış mesele olarak görmüyorsa, Suriye her zaman dostlar arasında müzakereleri memnuniyetle karşılar; fakat bütün bölgesel veya uluslararası içişlerine müdahale girişimlerini kati surette reddetmektedir.” 
 
Lübnan Dışişleri Bakanı Adnan Mansur’u kabul eden Esad da, ‘halkı terörize eden haydutların hakkından gelmenin devletin görevi olduğunu’ söyledi. Nisandan beri Esad’la ilk kez görüşebilen BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ise sivillere karşı güç kullanılmasına son verilmesini istedi.
 
radikal