Haşlanmış veya kurutulmuş olarak tüketilen bu besinin son 20 yıldır acı bakla ununun, buğday ununa karıştırılmasına izin verilmesinin ardından birçok alerjik vakanın bildirilmesine neden olduğunu söyleyen Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Doç. Dr. Fatih Dilek, “Acı baklanın soğan halkası kızartması gibi yaygın tüketilen besinlerde gizli alerjen olarak bulunması nedeniyle alerjik reaksiyonlar bildirilmeye başlandı” diye konuştu.
ŞOKLAR YAŞANDI
“Literatürde 'gizli' acı bakla içeren ticari ürünlerin tüketilmesi sonucu tekrarlayan anafilaksi (alerjik şok) vakaları bildirilmiştir” diyen Dilek, özellikle kişide astım varsa ve kontrollü değilse, diğer gıda alerjenlerinde olduğu gibi acı bakla alerjisinde de astımın şiddetli alerjik reaksiyonlar için bir risk faktörü olduğunu ifade etti. Fıstık alerjisi olan bireylerin yüzde 4 ila yüzde 28’inin acı bakla alerjisi de olduğu söyleyen Doç Dr. Fatih Dilek, bazı çok hassas bireylerde acı bakla ununun deriye temasının veya solunum yoluyla vücuda girmesinin bile alerjik reaksiyonu başlatabileceğini söyledi.
“GLUTEN FREE ÜRÜNLERE DİKKAT”
Dilek, “Acı bakla; un veya kepek halinde gıdalara eklenebilir, gluten içermediğinden glutensiz ürünlerde bulunabilir. Bilhassa gluten free ürünleri tüketenlerde acı bakla alerjisi daha sık bildirilmiştir. Makarna, sürülebilir çikolatalar, vejetaryen sosisleri, soslar, pişmiş soğan halkaları, salatalar, acı bakla ezmesi, dondurmalar, mezeler, ekmek ve fırınlanmış ürünlerde gizli alerjen olarak bulunabilir. Hastalar bu konuda uyarılmalıdırlar. Çocukluk çağı gıda alerjileri genel olarak yaş ilerledikçe düzelme eğilimindedir. Acı bakla alerjisinin doğal seyri hakkında yeterli bilgi birikimi olmamakla birlikte diğer bakliyat alerjilerinin yaş ilerledikçe düzelme hızları inek sütü ve yumurta alerjilerine göre oldukça yavaştır” değerlendirmesini paylaştı.