Osmanlı'nın son saray ressamı olarak bilinen Fausto Zonaro , II. Abdülhamid döneminin saray ressamıdır. II Abdülhamid'in portresini yapan tek ressam olarak bilinen Fausto Zonaro tüm dünyada İstanbul resimleriyle biliniyor. İşte Fausto Zonaro'nun hayatı…

Osmanlı'nın son ressamı olan Fausto Zonaro; tarih, savaş, deniz ve manzara resimlerinin yanısıra portre ressamı olarak da bilinir. Zonaro, II. Abdülhamid'in portresini yapan tek ressamdır.

Fausto Zonaro, 1854 yılında Avusturya İmparatorluğu'nun bir parçası olan Padova kentinin Masi beldesinde dünyaya geldi. 1870 yılından itibaren Masi yakınlarındaki Lendinara'da bir teknik okulda 3 yıl resim öğrenimi gördü. Bu okulu bitirdikten sonra dönemin önde gelen güzel sanatlar akademilerinden biri olan Accademia Cignaroli'ye girdi; usta bir ressam olan Napolone Nani'nin öğrencisi oldu. Daha sonra Roma Güzel Sanatlar Akademisi'nde eğitimini tamamladı.

İlk sergisini İtalya'da açtı. Sonra Paris'e giderek resim atölyesi kurdu. 1889 Paris Salonu'nda katıldı. Resim dersleri vermek üzere İtalya'ya geri döndü. Elisa Pante ile evlendi. 1891 yılında Elisa Pante'nin isteği üzerine onunla İstanbul'a geldi.

Fausto Zonaro, İstanbul'daki ilk günlerinde küçük boyutlu manzaralar, kent yaşamından sahneleri gösteren tablolar yaptı ve bunları Pera'dan bir tacire satarak geçimini sağladı. Kısa süre sonra yabancı elçilikler tarafından himaye edildi ve İtalyan elçiliğinin desteğiyle elçilik mensuplarının eşlerinin devam ettiği bir resim kursu açtı.

Teşrifat Nazırı Münir Paşa'nın eşine de resim dersi veren sanatçı; Münir Paşa tarafından Yıldız Sarayı'na davet edildi ve burada Osman Hamdi Bey ile tanıştı. Zamanla İstanbul'da sanata yakın çevrelerde iyice tanındı. 1894, 1895 ve 1905'te bu şehirde birer resim sergisi açtı. Zonaro'nun II. Abdülhamid'e gösterme fırsatı bulduğu suluboya tabloları Abdülhamid tarafından beğenildi.

Fausto Zonaro'nun saray ressamlığına getirilişi kimi kaynaklara göre 1896 yılında Ertuğrul Süvari Alayı'nın Galata Köprüsü'nden Geçişi adlı tabloyu saraya sunması üzerine gerçekleşmiştir. Eseri beğenen padişahın kendisini Mecidiye Nişanı ile ödüllendirdiği ve ona "Ressam-ı Hazret-i Şehriyari" yani "Saray Ressamlığı" unvanı verildiği söylenir. Kimi kaynaklarda ise Abdülhamid'in özel yaveri olan Celal Esad'ın tavsiyesi ile saraydan resim siparişleri almış ve ardından saray ressamlığına getirilmiştir.

1897'de tamamladığı Hücum adlı resmin Sultan tarafından beğenilmesi üzerine kendisine Akaretler Sıra Evleri'nde bir bina tahsis edilir. Sonraki yıllarda ünlü Türk ressamları arasında yer alacak Celal Esad, Hoca Ali Rıza, Şehzade Abdülmecid, Celile Hikmet ve Mihri Müşfik Hanım gibi isimlere atölyesinde ders verdi.

Zonaro, 1901 ve 1902'de İstanbul Salonu Sergilerine toplam 57 tablo gönderdi. 1905 yılında II. Abdülhamid, ressamdan İstanbul'un Fethi'ni tasvir eden tablolar yapmasını istedi. Zonaro'nun bu tabloları da çok beğenildi. Fausto Zonaro saray ressamı olarak sanat yaşamına devam etti. ederken eşi Elisa, İstanbul manzaralarını fotoğraflayıp değerli bir arşiv oluşturmuş; ayrıca harem kadınlarının fotoğraflarını çekerek sarayın resmi portrecisi unvanını almıştır.

1907 yılının eylül ayında II. Abdülhamid'in tahta çıkışının 31. yıldönümü dolayısıyla ve sultan iradesiyle İstanbul'da düzenlenen sergiye de katılan Zonaro, Gün Doğarken Balıkçılar, Kayıkta, Odalık, Ney Çalan Derviş, Arzuhalciller, Rufai Dervişleri, Doğuluların Ahengi adlı tablolarıyla büyük ün kazandı. İstanbul'da yaşadığı dönemde Avrupa'daki sergilere de sık katıldı.

31 Mart Ayaklanması'ndan sonra II. Abdülhamid devrildi ve Abdülhamid'in kadroları tasfiye edilmeye başlandı. Zonaro'ya da Ekim 1909'da saray ressamlığı unvanının kaldırıldığı bildirildi. Zonaro, 20 Mart 1910'da ailesiyle birlikte İstanbul'u terk etmek zorunda kaldı.

Sanatçı, İstanbul'dan ayrıldıktan sonra İtalya'nın Sanremo kentine yerleşti ve İstanbul'u betimleyen resimler yapmayı sürdürdü. Ülkesinde ünlü bir kişiydi. 1911'de Roma'da açtığı sergiyi Ana Kraliçe ve İtalya Kralı III. Vittorio Emanuele gezdi. Sanatçının 1912'de Sanremo Kumarhanesi'nde açtığı sergiyi daha sonra Nice, Montecarlo, Rapallo, Cenova, Milano, Como ve Monza'da düzenlenen sergiler izledi. Resimleri sanatçı yaşarken büyük bir hayran kitlesi tarafından izlendi, dolayısıyla İtalya'ya dönmesinden 10 yıl sonra, 1920'de eşinden ayrıldı ve kızıyla yaşamaya başladı.

Kaleme aldığı hatıralarını 1924 yılında basılmaya hazır hale getirdi ancak kitap basılmadı, yıllarca aile arşivinde kaldı. Söz konusu kitap 2008 yılında Türkiye'de Abdülhamid'in Hükümdarlığında Yirmi Yıl/Fausto Zonaro'nun Hatıraları ve Eserleri adıyla yayımlandı. 1929 yılında 75 yaşında Sanremo'da hayatını kaybetti.