Güngör, Odanın Mecidiyeköy'deki merkezinde İstanbul, Bursa, Kocaeli ve Gaziantep eczacı odaları adına bir açıklama yaptı.

Sosyal Güvenlik Kurumunun (SGK) sigortalı hastalara ilaç verme kriterlerini belirleyen Sağlık Uygulama Tebliği'nde değişiklik yapan genelgesinin 19 Ekimden itibaren geçerli olacağını dile getiren Güngör, bu genelgenin çok ciddi sağlık sorunlarına neden olacağını belirtti.

Semih Güngör, ''Sağlık Uygulama Tebliği'nde yapılan değişikle düzenlenen eşdeğer ilaç uygulaması, gerek mevzuattaki, gerekse bilimsel literatürdeki eşdeğerlilik tanımına aykırıdır'' dedi.

Eşdeğer ilaç uygulamasını eczacılar olarak yıllardır desteklediklerini kaydeden Güngör, ''Ancak genelgedeki tanıma göre hastalarımıza eşdeğeri diye sunmamız dayatılan ilaçlar aslında bilimsel anlamda eşdeğeri olmayacaktır'' diye konuştu.

Güngör, bu genelgenin halk sağlığını hiçe saydığını öne sürerek, şöyle devam etti:

''Biz eczacılar, hastalara reçetelerinde yazan ilaçtaki etken maddeyi içermeyen başka ilaçlar vermek zorunda kalacağız. Hastalar ise reçetede yazan ilacın kendisini veyahut eczacı tarafından ona verilecek gerçek eşdeğerini almak istediklerine çıkan yüksek miktardaki farkı ceplerinden ödemek zorunda kalacaklar.''

Bu genelgeyle ayrıca halkın en çok kullandığı kalp ve tansiyon ilaçlarının tümüne yakınının nefroloji, endokrinoloji ve kardiyoloji hekimleri tarafından düzenlenmesi koşulu getirildiğini anlatan Güngör, böylece hastaların ilaçlarına ulaşmalarının daha da zorlaştırıldığını savundu.

Güngör, İstanbul'da bile devlet hastanelerinin çoğunda 3 uzman hekimden birinin bulunmadığını, Anadolu'daki hastaların ise bu hekimlerin bulunduğu kuruluşlara ulaşmalarının neredeyse imkansız olduğunu kaydetti.

Genelgedeki yeni uygulama ile özellikle toplumda yaygın olarak kullanılan tansiyon ilaçlarında çok önemli kısıtlamalar getirildiğini aktaran Güngör, ilaçların etkileri ve yan etkilerinin kişiden kişiye, hastalığa göre değiştiğini dile getirdi.

İstanbul Eczacı Odası Başkanı Güngör, ''Bilime, halk sağlığına aykırı bu genelgenin iptali için gerekli yasal işlemleri İstanbul Eczacı Odası olarak başlatmış bulunmaktayız. Sağlık Bakanlığına da halk sağlığını hiçe sayan bu genelgenin iptali için girişimde bulunması konusunda çağrıda bulunuyoruz'' dedi.

-18 EKİMDE MİTİNG-

Eczacılar, hekimler, diş hekimleri, veteriner hekimler, hemşireler ve sağlık çalışanlarının hastalar ve tüm yurttaşların en temel insan hakkı olan sağlık hakkına sahip çıkmak için 18 Ekimde Kadıköy'de açık hava toplantısı yapacağını da bildiren Güngör, tüm vatandaşları ve sağlık çalışanlarını toplantıya katılmaya davet etti.

İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Hüseyin Demirdizen de bu genelgenin başta eczacılar olmak üzere doktorları da mesleki etik riskinin içine attığını savundu.

Demirdizen, hastalıkların kişinin yaşına, hastalığın evresine, başka hastalıkları olup olmadığına göre değerlendirilip ona göre ilaç verdiklerini ifade ederek, şeker, tansiyon ve kalp gibi hastalıkların karmaşık hastalıklar olduğunu ve karmaşık tedaviler gerektirdiğini anlattı.

İlaçların etkilerinin değişkenlik gösterdiğini, bir kişiye iyi gelen bir ilacın başka bir kişiyi farklı bir rahatsızlığa neden olabileceğine veya ölüme bile götürebileceğine işaret eden Demirdizen, şunları söyledi:

''Bu genelge ile 'bütün meyveler birbirine eşit' deniyor. Böyle bir şey olamaz. İlaçların içindeki etken madde aynı olabilir ama vücuttaki etkisi çok farklı olabilir. Mesela bir ilacın emilimi 15 dakika, diğerinin 3 saatte olabilir. Şeker hastalarında bu durum çok önemlidir. Böyle bir şey olur mu?''/haber7