Jeotermal Elektrik Santral Yatırımcıları Derneği Başkanı Ufuk Şentürk'ün açıklaması şöyle;
"Sayın Erman ÇETİN, 25.11.2024 tarihli “Aydın’da Mimar ve Mühendisler Neden Bu Kadar Sessiz” yazınızı okumuş bulunmaktayız. Yazınızda Aydın’ın yapısal sorunlarına işaret etmekte ve sorunlara karşı mimar ve mühendislerin neden sessiz kaldığına dikkat çekmektesiniz.
Sorun olarak belirttiğiniz konulardan biri de “Aydın’da jeotermal şirketler Menderes Ovası’nı perişan ediyorlar” cümlesi ile jeotermal santraller ve bağlı bulundukları şirketlerdir.
Biz Jeotermal Elektrik Santral Yatırımcıları Derneği olarak 24 üyemizle birlikte 10 yıldır ülkemiz için arz güvenliği olan yegane yenilenebilir enerji kaynağı olan jeotermal kaynaklardan elektrik üretiyor, bunun yanında ülkenin bir çok yerinde konut ısıtma ve jeotermal ısıtmalı seracılık yapıyoruz. Aydın’da da 730 dönüm jeotermal sera faaliyete geçmek üzeredir ki bu serada 1000 kişi istihdam edilecek ve 5000 dönüm topraktan ürün elde edilecektir.
Büyük Menderes Ovası’nın jeotermal kaynaklar ve tarımsal açıdan zenginliği dünya tarafından biliniyor. Kamuoyu ve gazeteciler olarak jeotermal elektrik santrallerinin tarımsal alanlara zarar verdiği yanılgısını Aydınlılar olarak bir türlü aşamıyorlar. Burada en büyük görev de başta bizlere ve bilgilendirme kaynağı olarak siz kıymetli gazetecilere düşmektedir. Yıllardır bir sivil toplum kuruluşu olarak akademik ve teknik verilerden uzak bir şekilde açıklama yapan, tüzel kişiliği dahi olmayan çevre dernekleri ile mücadele ediyoruz.
Ülkemizin yenilenebilir enerji politikalarında da belirtildiği üzere yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretim paylarının arttırılması, enerjide dışa bağımlılığın azaltılmasında büyük rol oynuyor ve jeotermal elektrik santralleri, her yıl ülkemizi ortalama 500 Milyon Dolarlık bir enerji ithalatından kurtarıyor. Bizler mücadele için içtimaaya çağırılacak yatırımcılar değiliz aksine arz güvenliği olan yegane yenilenebilir enerji kaynağını değerlendiren yatırımcılarız. Alternatifimiz ise kömür ve doğalgaz santralleridir. Jeotermali yok saymak arz güvenliği olan diğer santralleri tercih etmek manasına gelmektedir ki bunun ne demek olduğunu herkes biliyor. Altyapısı olmayan, kulaktan dolma bilgilerle halkı yanlış yönlendiren kurum ve kuruluşların önüne geçilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Bu konuda da siz değerli gazetecilerimize büyük sorumluluklar düştüğünü düşünüyoruz. Aydın ve ülkemizdeki JES’lerin tamamı yasalarda tarif edilen her türlü tedbiri alarak elektrik üretimlerini gerçekleştirmektedir. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.
Özetle; her ne kadar mimar ve mühendis odalarına seslenseniz de jeotermal elektrik santral yatırımcılarını temsil eden bir kuruluş olmamız ve bu yatırımlarda çalışan pek çok mimar ve mühendis arkadaşımız olması dolayısıyla, sizleri ve kamuoyunu bilgilendirme yükümlülüğümüz gereği bu yazıyı yazma zorunluluğu hissediyoruz.
Çalışmalarınızda başarılar dileriz."
Saygılarımızla