Erkan Petekkaya, 23 Kasım'da izleyiciyle buluşacak filme ilişkin AA  muhabirine yaptığı açıklamada, "Bu tür filmler tabii zor. Ama bu filmlerin zor olmasının  nedeni hikayesinden değil. Bizim tarihimiz gerçekten inanılmaz hikayelerle dolu.  Yani Hollywood'da çekilen filmleri 50'ye katlayacak hikayelerimiz var bizim.  Yaşanmış, hepsi gerçek hikayelerimiz var. Ama bunları filme çekmek çok zor. Çünkü  bu bir dönemi anlatıyor ve dönem hikayesi çekmek zaten başlı başına zor bir iş.  Kostümü, mekanları, her şeyiyle çok zor" diye konuştu.

Petekkaya, "Türk sineması, dizileri, Türk oyuncuları, teknik ekibi, yönetmen ve  yapımcıları artık yavaş yavaş bu tür filmler çekebilecek teknik aşamaya geldi.  Bunu sağlayabilecek aşamaya geldiler. Bundan sonra yani Deliler'den sonra eminim  böyle birçok film çekilecektir. Senaryo, hikaye açısından inanılmaz iyiydi ve  dünya sinemasını belki de yerinden oynatırız. Çünkü öyle hikayelerimiz var.  Hollywood'un ve Avrupalıların hikayesi artık bitti. Anlatacak bir şeyleri  kalmadı. Halbuki bizde o kadar çok ve öyle hikayeler var ki. Öyle şanlı, güzel  bir tarihimiz ve inanılmaz bir geçmişimiz var. Bizim mesela müzelerimiz var.  Amerika'ya gidin müzeleri mi var?" dedi.

Başarılı oyuncu, oynadığı rolün kendisi için çok zor olduğunu  vurgulayarak, "Bu rolü oynarken korktum, gerçekten çok korktum. Sete gittim ve  ilk 3-4 gün sete çıkmadım. Aksaray'a gittim ve ben biraz daha düşüneceğim dedim.  Bir hafta kendimi odaya kapattım. Odadan dışarı çıkmayıp çalıştım. Yine de çok  korktum, 'Ben bunu oynayamacağım' diye. Ondan sonra çıktım oynadım ama nasıl oldu  bilmiyorum. Filmi henüz izlemedim. Fragmanı izledim. Dilerim iyi olmuştur. Benim  için çok zor bir roldü. Bir başkası için çok kolay olabilir. Onu bilemiyorum. Ama  bıçak sırtı bir roldü." değerlendirmesinde bulundu.

 Petekkaya, Vlad Tepeş rolünün zorluğuna dikkati  çekerek, "Bazı adamları oynamak zor olur. Bir de benim hiç alışık olmadığım,  hiç içinde bulunmadığım bir ortam, bir setti. O yüzden korkmuş olabilirim. Vlad  Tepeş de gerçekten tarihe damgasını vurmuş, enteresan bir adam. Yoksa kötü ya da  iyi olması beni çok ilgilendirmiyor. Film bu. Kötüler olmasa iyilerin tadı  çıkmaz. O zaman iyiler kendi başına ne yapacak. Meslek hayatımda hiçbir zaman  öyle bir korkum olmadı. Sonuçta bazı roller insanı korkutuyor. Mesela 'Öyle Bir  Geçer Zaman ki' dizisinde Ali Kaptan diye bir rol oynamıştım. O rolde de çok  korkmuştum. Çünkü bazı roller bıçak sırtı oluyor gerçekten. Kötü tarafına  düşerseniz yanarsınız. Yanarsınız derken, insan kendi kendine yanar" şeklinde konuştu.

 Erkan Petekkaya, oyuncuların canlandırdığı rol istediği gibi  olmadığında çok mutsuz olduğunu söyleyerek,  "İnşallah hiçbir oyuncu öyle bir şey  yaşamaz. Korkusu buydu açıkçası. Başarabilir miyim, başaramaz mıyım? Ben buna  yetecek miyim? Bu bir parça daha büyük bir oyunculuk gerektiriyor. Onun ayarını  yapmak biraz zor. O ayar çok önemli ve onu yapıp yapamayacağımdan korktum  açıkçası" ifadelerini kullandı.

Filmin yönetmenliğini üstlenen Osman Kaya'nın müthiş bir yönetmen  olduğunu sözlerine ekleyen Petekkaya,"İnanılmaz bir  teknik ekip vardı. Bu filmin tekniği çok zordu.  Arkadaşlar inanılmaz çalıştı ve bence çok iyi bir film oldu. İnşallah seyirci de  büyük keyif alır. Enteresan ve değişik bir film. İzlemeye alışık olduğumuz  filmlerden biri değil. Gerçek bir hikaye. Deliler de Vlad da gerçek. Vlad, bu  coğrafyada büyümüş. Fatih Sultan Mehmet ile birlikte büyümüş bir adam. Osmanlı  Sarayı'nda, Osmanlı'ya düşman olmuş. Tarihte Vlad diye bir adam olmasının sebebi  bu topraklarda yetişmiş ve büyümüş olması. Dolayısıyla enteresan bir film ve  gerçek olması da çok önemli. Bir filmin hikayesinin gerçek olması, bence filmi  birkaç kat daha etkileyici kılıyor" açıklamasında bulundu.

 Oyuncu Petekkaya, iyi yapılan her işi alacak birilerinin mutlaka  olduğunu dile getirerek, "Çaycı da olsanız, iyi yaparsanız mutlaka birçok insan  iyi çay içmek için size gelir. Güzel pasta yaparsanız, güzel pasta yemeye gelir.  İyi doktorsanız doktorluğunuza gelir. Dolayısıyla bir insan işi güzel yaptığında  ve ekip de iyi olduğunda iyi bir şey ortaya çıkar. Çünkü tek başınıza bir şeye  yetemeyebilirsiniz. Bu bireysel bir iş değil. Burada kostümcü, yönetmen, yönetmen  yardımcısı yani setteki herkes çok önemli. Sette bize çay getiren de benim kadar,  yönetmen ya da yapımcı kadar önemli. Bu öyle bir iş. Dolayısıyla ekibin de bir  uyum içinde çalışması çok önemli. Bunlar da çok etkiliyor. Çok şükür bizim  ekibimiz de böyleydi. Bu da büyük bir avantaj kattı bu filme" dedi.

 Yapım, Fatih Sultan Mehmet'in görevlendirdiği "Deliler" adlı askeri  birlikte görev yapan bir grubun, Eflak Voyvodası Tepeş'in Osmanlı Cihan  Devleti'nin Doğu Avrupa'daki topraklarında yaşayanlara uyguladığı zulmü sona  erdirmek üzere gösterdiği mücadeleyi ele alıyor.