Rahmetli Turgut Özal"a Ankara"da ANAP 2. Büyük Kongresi"nde yapılan başarısız suikast girişiminin canlı tanığı eski ANAP Milletvekili ve emekli Askeri Yargıç Faik Tarımcıoğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan"ın çetelerin hedefinde olduğunu söyledi. Ergenekon iddianamesi ile ortaya çıkan suikastlar zincirinin sıradan bir konu olmadığını ve tehdidin sürdüğünü belirten Tarımcıoğlu, “Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki hükümeti devirmek için 2004 yılında planlanan Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz ve Eldiven darbe girişimleri deşifre oldu. Darbe heveslilerinin büyük bir kısmı Ergenekon soruşturması ile ortaya çıkarıldı. Ancak unutulmamalı ki darbe teşebbüsünde bulunanlar sonuca ulaşamazlarsa birtakım çevrelerle ittifak yapıp amaçlarına ulaşmak için suikastlar tertip ederler. Düşündükleri amaca ulaşmak için her yolu denerler. Yani bu anlayışın temsilcilerinin karanlık planları olabilir. Bu planların içinde muhtemelen antidemokratik yollarla yıkamadıkları hükümetin lideri Recep Tayyip Erdoğan vardır. Kimse "böyle bir risk yok" diyemez” diye uyardı.

TARIMCIOĞLU"NDAN TARİHİ HATIRLATMA

1988 yılında dönemin Türkiye Cumhuriyeti başbakanı olan Turgut Özal"a yönelik suikast girişimine tanıklık eden ve sonrasında konuyla ilgili derin araştırmalarda bulunan Tarımcıoğlu, “Rahmetli Özal"a 1988 yılında kongre salonunda gerçekleştirilen suikast girişimini unutmuş değiliz. Rahmetli Özal, komünist sistemi yıktığı, haksız rantları sona erdirdiği, altın, sigara, içki ve döviz kaçakçılığını önlediği için öldürülmek istendi. Bu hükümet de birçok açılımı ile demokrasiyi sağlamaya çalışıyor. Statükocularla mücadele ediyor. O gün olayı sıradan bir suikast girişimi olarak göstermek isteyenler büyük bir yanılgı içindeydi. Büyük bir tertip vardı” dedi.

“ORGANİZE İŞLER RESMİ KAPILARDAN GEÇER”

Söz konusu tertibin içinde iş dünyasından bazı isimlerin yanı sıra akla gelmeyecek kişilerin de bulunduğunu açıklayan Tarımcıoğlu, “Bu tertibin içinde basın patronu bile vardı. Kongre salonuna insanlar aranmadan alınmış, içeriye silahlar sokulmuş ve hatta bazı partililer bile yaşanacaklar konusunda uyarılmıştı. Salonda Kartal Demirağ da yalnız değildi. Ateş eden Demirağ sadece bir piyondu. Bu olayın amacı ise siyasi bir dizayndı. İşin başında organize bir çete vardı. Çeteler istediklerine ulaşamadıkları ve Özal"a geri adım attıramadıklarından dolayı onu ortadan kaldırmayı planladılar. Suikast girişimi ülkenin gelişmesinden rahatsız olanların tertibidir. Bu organize işler resmi kapılardan geçer” diye konuştu.

KİM BU BASIN PATRONU?

Tarımcıoğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Rahmetli, suikastı konusunda çok ciddi araştırmalar yaptırdı. Sonuçta çok meşhur bir isme ulaştı. Çok büyük bir patrondu. Basındaydı. Ancak o kişi de bu olayı gerçekleştiren birinci adam değildi. Sadece organizasyonun içindeydi. İsmi söylemek istemiyorum. Aslında bu patronu öğrendikten sonra rahmetli de olayın çok üzerine gitti. Ancak o ismin arkasından daha ilginç isimler çıkması Başbakanı durdurdu. Çünkü büyük gerilime neden olabilecek kişilere ulaşılmıştı. Hatta o dönemde patronlar bile el değiştirdi. Daha büyük problemler olmaması için önlemler alındı. Ama yargı da olayın çözülmesine destek vermedi. Dengeleri bozmak istemeyen rahmetli Özal ise cumhurbaşkanı seçilmesiyle konuyu kapattı.”

Haber7