Başbakan Erdoğan, AKP"nin 2"nci Gençlik Kolları Kongresi"ne katılmak üzere eşi Emine Erdoğan"la birlikte Trabzon"a gitti. Erdoğan"ın gelişi nedeniyle havalimanında çok sıkı güvenlik önlemleri alındı. Havalimanına giren tüm araçlar tek tek aranırken, basın mensupları bile polis barikatı içine alınarak dışarıya çıkmalarına izin verilmedi.

Yaklaşık 5 bin kişilik coşkulu bir kalabalığın toplandığı 19 Mayıs Spor Salonu"nda Erdoğan, "Erdoğan nerede biz oradayız" sloganlarıyla karışlandı.


Menderes"in hitap ettiği yerden konuştum

Erdoğan, 2001 yılında Trabzon"a gelişinde Belediye Binası"nın balkonundan hitap ettiğini belirterek, şöyle konuştu: “Yıl 2001. O günlerde Türkiye yangın yeri. En ağır finansal krizi yaşıyorduk. Bu krizi yaşadığı dönemde ekonominin bütün göstergeleri ve dengeleri altüst olmuş. Siyaset çözüm üretemiyor. Faizler almış başını gitmiş. Kepenkler iniyor. Yokluk çığ gibi büyüyor. İşte o günlerde kara bulutları dağıtmak için AKP"yi kurduk. O yılın Kasım ayında Trabzon"a geldim. Rahmetli Adnan Menderes"in halka hitap ettiği balkondan size hitap ettim. O, "yeter söz milletindir" demişti. Yıllar sonra demokratikleşmenin arifesinde aynı balkondan ben de size hitap etme bahtiyarlığına eriştim. O gün Trabzon meydanında adeta gürleyen tarihi kalabalığa "yeter söz de karar da milletindir" demiştim. Biz barışın, sevginin temsilcileriyiz. Dürüst ve inanılır olmanın mücadelesindeyiz. "Bir rahmet rüzgarı esiyor. Bunu gönüllerinizde görüyorum"demiştim. O kalabalıkta gördüğüm sevgi seli bugün de aynı şekilde devam ediyor. 18 Kasım 2002"den bugüne söz de karar da milletindir sözümüzün arkasında durduk. Asla ümitsiz olmayınız. Asla karamsar olmayın.”


Bir yoksulun kapısını çaldılar mı, çalmadılar

Erdoğan ekonomik yaşamda da ciddi düzelmeler olduğunu vurgulayarak muhalefete şöyle yüklendi: “Gayri Safi Yurtiçi Milli Hasıla 2002 yılında 230 milyar dolardı. Bu rakam şimdi 659 milyar dolara çıktı. 79 senede 230 milyar dolar, bunun üzerine 5 senede 429 milyar dolar ilave ettik. Kulak var ama duymuyor, göz var ama görmüyor, dil var ama gerçekleri söyleyemiyor. Türkiye nasıl değişiyor, nasıl dönüşüyor, nasıl bir şantiye haline geldi. Gelin bir yoksulun kapısını çalın. Çaldılar mı? Çalmadılar. Türkiye"nin şantiye haline dönüştüğünden haberleri yok. Gelin de görün neler yapılıyor. Ankara"da korku senaryoları üreterek, gerilimler türeterek hiçbir yere varılamaz. Bu millet neyin ne olduğunu yaşayarak çok iyi biliyor. Benim milletim, kimin yerinde saydığını, kimin kendisi için gece gündüz mücadele ettiğini görüyor. Trabzon türküsü ne güzel ifade etmiş; Oy benum sevdiceğum, olur mi böyle keder, Of - Sürmene yaylasi 15 doktora bedel. Buraya gelseler, o kederli, o gergin, o karamsar hallerinden kurtulacaklar. Hastalıklarından da kurtulacaklar ama cesaretleri yok ki gelsinler buraya. Milletle kucaklaşıp aynı yöne baksalar kronik gerilim üzerine kurulmuş siyaset alışkanlıklarından kurtulacaklar.”

Gece-gündüz durmak yok, yola devam

Başbakan Erdoğan daha sonra Trabzon"dan Erzurum"a geçti. Erdoğan, Cemal Gürsel Spor Salonu"nda yapılan 2"nci AKP İl Kadın Kolları Kongresi"ne katıldı. Boynuna Erzurumspor atkısını alan Başbakan Erdoğan, Erzurumlular"a şöyle hitap etti: “Kar olsun kış olsun, tipi olsun bora olsun, gece olsun, gündüz olsun durmak yok yola devam. İnanıyorum ki kar, dolu, fırtına sükun bulacak. Sana engel olmak isteyenler, hizmet yolunda selam duracak. Hiç endişe etmeyin. Sizlerle "halka hizmet hakka hizmettir" anlayışı ile bu yolda yürüyüşümüze devam edeceğiz. Erzurum olimpiyatlara hazırlanıyor. Olimpiyatlarla birlikte doğuda Erzurum, ekonomide bir hareket noktası haline gelecek. Bu konuda kararlıyız. İlimde, sanatta, sporda, ekonomide her noktada evvel Allah bunu göreceksiniz.”



Anayasa Mahkemesi de işini yapar, hükümet de

BaŞbakan Erdoğan, Palandöken Dağı"ndaki Polat Renaıssance Hotel"de Türk Sanayici İşadamları Konfederasyonu (TUSKON) tarafından düzenlenen Doğu Anadolu Kalkınma İşbirliği Köprüsü (DAKİK) toplantısına katıldı. Erdoğan, AKP"nin kapatılması için Anasaya Mahkemesi"nde açılan davayla ilgili de şöyle dedi: “Arkadaşlar, Anayasa Mahkemesi de işini yapar, Türkiye Cumhuriyeti"nin 60"ıncı hükümeti de işini yapar. Bunu böyle bilin. Neticesi bizi ilgilendirmez. Biz milletimize hizmet yolunda faturayı nasıl ödediysek, bundan sonra da ödemeye hazırız. Önemli olan milletin kararıdır. Durmak yok, yola devam.”