İstanbul Okan Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Bekir Okan, Türkiye’nin Çin’in ticaret ve yatırım alanlarında yabancılara sunduğu imkanları çok geç keşfettiğini belirterek, şöyle dedi: “İki ülkenin ticari ilişkisi Türkiye’nin aleyhine büyük bir dış ticaret açığı oluşturdu. ‘wBu açığı nasıl kapatabiliriz?’ sorusu üzerinde durmalıyız. İhracatımızı daha çok artırmamız gerek. Hatta ticaret hacmimizi de daha büyütmeliyiz. Rakamlar kısa dönemde minimum 50 milyar dolara, daha sonra da 100 milyar dolara çıkmalı.”

Turizmde de yapılması gerekenleri anlatan Okan, “Her yıl Türkiye’ye 400 bin Çinli turist geliyor. Çin’in nüfusuna oranla bu, çok düşük bir rakam. Ülkemize Rusya ve Almanya’dan milyonlarca turist gelirken bu sayı yeterli değil. Çinli turist sayısını 10 milyona çıkarmak da diğer hedefimiz olmalı” dedi.

Bekir Okan, iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesi için o ülkenin dilini konuşmanın çok önemli olduğunu belirterek, “Türkiye’de ilk Çince Mütercim Tercümanlık bölümü 2009 yılında Üniversitemizde açıldı. 1000’e yakın öğrencimiz Çince dil eğitimi aldı. Sadece üniversitede değil Okan Koleji’nde Çince ikinci yabancı dil olarak veriliyor. Türkiye’de anaokulunda 5 yaş itibari ile Çince eğitimi veren tek okuluz ” diye konuştu. Sadece Çince bilmenin yeterli olmadığının altını çizen Okan, “Amacımız, Türkiye’de Çince bilen mühendisler, Çince bilen dış ticaret uzmanları, Çince bilen hukukçular ve doktorlar yetiştirmek” dedi.

TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski de Çin’in Türkiye’nin en büyük üçüncü ticaret ortağı olduğunu belirterek, “İki ülke arasındaki ticaret dengesizliğini gidermek için, Çin’den uzun dönemli doğrudan yatırımların artmasını, Türkiye ve Çin arasındaki ortaklıkların çoğalmasını ve daha çok Çinli turistin gelmesini çok önemsiyoruz. Altyapı, lojistik, yenilenebilir enerji, bilgi ve iletişim teknolojileri, gıda ve turizm gibi sektörlerde iki ülke arasında büyük işbirliği potansiyeli görüyoruz” diye konuştu. Kaslowski, ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi açısından vize konusunun kilit önem taşıdığını belirterek, “Çin ile iş yapanlar açısından büyük zorluklar yaratan bu durumun aşılması için daha fazla diyaloğu çok önemsiyoruz” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Selim Dursun ise ‘Kuşak ve Yol Projesi’ne Türkiye’nin de büyük önem verdiğine dikkati çekerek, “Biz de bu projenin bir tarafındayız. Bu projenin 3 güzergahından biri olan orta koridoru üzerindeki Türkiye’de, Bakü-Tiflis-Kars (BTK) Demiryolu bağlantısı ile koridorun en önemli bileşeni tamamlanmıştır. BTK projemiz ile Kars’tan ülkemize gelen yük trenleri hem doğrudan Marmaray’ı kullanarak Avrupa’ya gidebilecek hem de limanlarımızdan deniz yolu taşımacılığına da bağlanabilecek durumdadır” ifadelerini kullandı.

MELTEM KARA SÖYLEYENOĞLU