Omar, Washington Post için "Evrensel değerlerimizi, tüm milletlere  uygulamalıyız. Ancak o zaman barışı sağlayabiliriz." başlıklı bir makale kaleme  aldı.

Kongredeki görevine başladığından bu yana ABD'nin karşı karşıya  kaldığı sorunlar hakkında açık ve içten bir şekilde konuştuğunu vurgulayan Omar,  "Savaştan kurtulmuş birisi ve bir mülteci olarak, ABD dış politikası, asker ruhu  ve dünyadaki rolümüz hakkında da samimi bir tartışma yürütmeye çalıştım."  ifadelerine yer verdi.

Omar, "Savaşın yok ediciliğini ilk elden gördüm. Bir gün, insanların  inançları ve etnik kökenlerine bakmaksızın barış ve fırsat vadeden topraklar olan  ABD'ye gelmeyi hayal ettim. Ancak bu değerlere bağlı kalmadığımızda ABD'nin  dünyadaki imajının sarsıldığını da gördüm." görüşünü paylaştı.

"Kapsayıcı bir dış politikaya inanıyorum"

"İnsan hakları, adalet ve barışın merkezde olduğu kapsayıcı bir dış  politikaya inanıyorum." ifadelerini kullanan Omar, bu vizyonun çatışmalardan  doğrudan etkilenenlerin tecrübelerini merkeze aldığını, ABD'nin çatışmalardaki  yerinin uzun vadedeki etkilerini hesaba kattığını ve kısa dönemli siyasi  uygunluğu dikkate almaksızın Amerikan değerlerine bağlı olduğunu vurguladı.

Omar makalesinde, "İnsan haklarına değer vermek, hem dostlarımıza hem de düşmanlarımıza aynı standartları uygulamak anlamına gelir. Honduras, Guatemala  ve Brezilya'daki insan hakları mücadelesini de desteklemezsek, Venezuela, Küba ve  Nikaragua'daki insan haklarına verdiğimiz desteğe güven olmaz. Mısır, Birleşik  Arap Emirlikleri ve Bahreyn'e aynı standartları uygulamazsak İran'ın yol açtığı  baskı ve bölgesel istikrarsızlığa yaptığımız eleştirilen meşru olmaz."  değerlendirmesinde bulundu.

"Tüm müttefiklerimize  ve tüm düşmanlarımıza aynı uluslararası  standartları uygulamalıyız"

Suudi Arabistan'ın uzun zamandır insan hakları konusunda kötü puanı  olduğunun altını çizen Omar, şöyle devam etti:

"Suudi Arabistan'daki baskıya gözlerimizi kapatamayız. İster Cemal  Kaşıkçı gibi muhaliflerin katli olsun, ister Yemen'de sivillere yönelik işlenen  insan hakları suçları olsun, tüm müttefiklerimize ve tüm düşmanlarımıza aynı  uluslararası standartları uygulamalıyız."

Omar, dış politika vizyonunun İsrail-Filistin çatışmasında da aynı  olduğunu vurgulayarak, bu çatışmada iki devletli bir çözümü desteklediğini ve her  iki tarafa da güvenlik ve özgürlük konusunda eşit haklar tanınması gerektiğini  vurguladı.

İsrail-Filistin meselesinde adalet sağlanmadan barışın da  sağlanamayacağını vurgulayan Omar, "İsrail hükümetinin Gazze'deki eylemlerini ya  da Batı Şeria'daki yerleşimlerini eleştirmemin nedeni, bu eylemlerin sadece  bölgedeki barış olasılığını tehdit etmesi değil aynı zamanda ABD'nin ulusal  güvenlik çıkarlarını da tehdit etmesi. Her zaman bu konuda konuşurken hedefim,  her iki tarafında barışçıl bir iki devletli çözüme doğru ilerlemesidir."  açıklamasında bulundu.

Barış ve insan haklarına saygının evrensel değerler olduğunu  vurgulayan Omar, "Evrensel değerleri tüm milletlere uygulamamıza izin verin.  Ancak o zaman dünyamız barışa ulaşır." mesajı verdi.