Dünkü ilk oturumda bir karar açıklanmazken, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, “141 delilin incelendiği dava süre alacak. Cuma'dan önce karar alınması mümkün değil” dedi.

Anayasa Mahkemesi DTP'nin kapatılması talebini esastan görüşmeye başladı. DTP'nin kapatılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianemede kapatma istemine dayanak olarak 141 neden sıralanıyor.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, DTP hakkındaki kapatma davasını 16 Kasım 2007'de açtı. Davanın ana gerekçesi partinin “devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü aleyhine eylemlerin odağı haline gelmesi.” 121 sayfalık Başsavcılık iddianamesinde partinin kapatılması istemine dayanak olarak 141 neden sıralanıyor. Partinin eylemleri ile üyelerinin beyanlarına dayandırılan iddianamede bölücü nitelikteki fiillerin partinin genel başkan dahil bütün organlarınca açıkça benimsendiği savunuluyor. DTP'nin terör örgütü tarafından kurdurulduğu ve yönetildiğine dair bilgiler, parti üyelerinin açıklamaları ve eylemleri, kesinleşmiş mahkeme kararları ve yerel savcılıkların açtığı soruşturmalar davaya delil olarak gösteriliyor.

221 YÖNETİCİYE YASAK TALEBİ

DTP milletvekilleri Ahmet Türk, Aysel Tuğluk, Fatma Kurtulan, İbrahim Binici, Osman Özçelik, Sebahat Tuncel, Selahattin Demirtaş ve Sevahir Bayındır ile DTP Genel Başkanveki Nurettin Demirtaş ve Biyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in de aralarında bulunduğu 221 parti üyesine beş yıl siyaset yasağı isteniyor. İddianamedeki suçlamalardan biri de partinin Abdullah Öcalan'dan talimat aldığı iddiası. Gerekçeler arasında bazı parti yöneticilerinin terörist cenazelerine katılmaları, milletvekilleri Fatma Kurtulan ve Sevahir Bayındır'ın terör örgütü kampında eğitim almaları da bulunuyor.

Anayasa'ya göre bir siyasi partinin kapatılabilmesi için Yüksek Mahkeme'nin 11 asil üyesinin en az 7'sinin oyu gerekiyor.


HEP, DEP ve HADEP Kapatılmıştı

Son 20 yıldır Kürt sorununu çözmek için bölgedeki insanların sesini Meclis'te duyurmak için çalışan 8 parti kuruldu. HEP, DEP ve HADEP, Anayasa Mahkemesi tarafından “terör örgütü ile organik bağları olduğu gerekçesiyle” kapatıldı. ÖZEP, ÖZDEP ve DEHAP kapatma davaları sonuçlanmadan kendini feshetti.

Halkın Emek Partisi (HEP): HEP 7 Haziran 1990'da Ahmet Türk ve Feridun Yazar tarafından kuruldu. 1991 seçimlerinde SHP ile seçim ittifakına giren hep 18 milletvekiliyle Meclis'e girdi. 3 Temmuz 1992'de kapatma davası açıldı. Anayasa Mahkemesi 11 üyenin oybirliği ile HEP'in kapatılmasına karar verdi.

Özgürlük ve Eşitlik Partisi (ÖZEP): 25 Haziran 1992'de kurulan partinin kurucuları arasında SHP'den istifa eden HEP kökenli 18 milletvekili bulunuyordu. Aynı yıl parti HEP'e katılarak kendini fes etti.

Özgürlük ve Demokrasi Patisi (ÖZDEP): HEP'in kapatılma ihtimaline karşı Özgürlük ve Demokrasi Partisi 19 Ekim 1992'de kuruldu. Ardından kapatma davası açıldı. ÖZDEP'li yöneticiler davanın sonuçlanmasını beklemeden fesih kararı aldılarsa da, karar Anayasa Mahkemesi'ne ulaşmadan partinin kapatılmasına karar verildi.

Demokratik Halk Partisi (DEP): HEP'in kapatma davası sürerken 7 Mayıs 1993'de Demokratik Halk Partisi kuruldu. DEP'li milletvetvekillerinin Meclis'te Kürtçe yemin girişiminde bulunmalarının ardından dört milletvekili meclis çıkışında gözaltına alındı. DEP de Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı.

Halkın Demokrasi Partisi (HADEP): 11 Mayıs 1994'de bu kez Murat Bozlak ve bazı eski DEP'li milletvekili tarafından Halkın Demokrasi Partisi kuruldu. Anayasa Mahkemesi partiyi kapattı.

Demokratik Halk Partisi (DEHAP): 24 Ekim 1997'de Demokratik Halk Partisi kuruldu ancak 19 Kasım 2005'de kendini feshetti.


Karar Cuma'dan önce çıkmaz

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, DTP'nın kapatma davasında Cuma gününden önce bir karar çıkmasının mümkün görünmediğini söyledi. İlk günkü görüşmenin ardından açıklamalarda bulunan Haşim Kılıç, şunları söyledi: 'Cuma gününden önce bir karar çıkması mümkün gözükmüyor. Cuma günü yeniden bir değerlendirme yapıp size o değerlendirmeyi açıklarız. Malumunuz olduğu üzere 141 adet delilin ortaya getirildiği bir davada, bunun bir zaman dilimi içerisinde olacağı, bir zaman alacağı normal karşılanmalıdır.”/yeni şafak