Bu yıl İstanbul'dan toplanan elektrik paralarından yaklaşık 600 milyon lirası diğer bölgelere aktarıldı.

Fiyat eşitleme mekanizması çerçevesinde kâr eden elektrik dağıtım şirketlerinin, kaçağın fazla olduğu zarardaki şirketlere para desteği vermesi uygulaması 2012'de sona eriyor.

Dağıtım özelleştirmelerinin gecikmesi sebebiyle bu uygulamanın iki yıl uzatılması gündemde. Enerji yönetimi ön çalışma başlattığı çalışmaların sonuçlanmasıyla Ulusal Tarife olarak da adlandırılan sistem 2014 yılı sonuna kadar uzatılacak.

Halen yürürlükte olan fiyat eşitleme mekanizması sistemine göre, kâr eden elektrik dağıtım şirketleri, zarar eden ve kaçağın yüksek olduğu dağıtım şirketlerine nakit para desteği veriyor.

Enerji yönetimi çevrelerinden alınan bilgiye göre, dağıtım özelleştirmelerinin gecikmesi sebebiyle fiyat eşitleme mekanizmasının iki yıl daha uzatılması gündemde.

Bunun için Enerji yönetimi ön çalışma başlattı. Çalışmaların sonuçlanmasıyla Ulusal Tarife olarak da adlandırılan sistem 2014 yılı sonuna kadar uzatılacak.

Yürürlükteki sisteme göre bu yıl İstanbul'un iki yakasından toplanan elektrik paralarından yaklaşık 600 milyon lira (yaklaşık 400 milyon dolar) başta Diyarbakır'ın da içinde yer aldığı Dicle olmak üzere diğer dağıtım bölgelerine gönderildi. Para aktarımı, oluşturulan ortak havuz üzerinden yapılıyor.

Elektrik sektöründe serbest piyasanın oluşturulması için, üretim ve dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesine karar verildi. Hazırlanan Strateji Belgesi ile, ilk olarak dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesi gündeme alındı ve 2006 sonu itibarıyla satış sürecinin tamamlanması hedeflendi.

Ancak, bazı bölgelerde elektrik kayıp-kaçağının yüksek olması, ihale sürecini olumsuz etkiledi. Bunun önüne geçmek ve özelleştirme sürecinde bölgeler arası fiyat farklılıklarını ortadan kaldırmak için 2006-2010 dönemi için fiyat eşitleme mekanizması uygulamaya konuldu.

Temmuz 2008'de uygulama 2012 yılına uzatıldı. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) belirlediği sistem, bölgesel tarifeye geçene kadar ulusal tarifenin uygulanmasını esas alıyor.

Bu çerçevede bir geçiş dönemi tespit edildi. Geçiş, maliyet tabanlı olmayan mevcut tarife sisteminden, hedeflenen maliyet tabanlı yapıya sorunsuz ve aşamalı bir geçiş sağlayacak şekilde tasarlandı.

2012'ye gelindiğinde abone gruplarının büyük bir bölümü maliyet bazlı tarifeye geçmiş olacak. Ulusal Tarife ile bazı bölgeler yüksek gelir elde ederken, bazı bölgeler kayıp-kaçak sebebiyle geliri düşük kalacak.

Fiyat eşitleme mekanizmasıyla bölgeler arası gelir transferine imkan sağlandı.

Enerji yönetiminden bir kaynak, asıl hedeflenenin bölgesel fiyat tarifesi olduğunu söyledi. Özellikle Diyarbakır, Van, Şanlıurfa gibi bazı Doğu ve Güneydoğu illerinde kayıp-kaçak oranının yüzde 60-70'leri geçtiğine işaret eden aynı yetkili, şu bilgileri verdi:

"Bunun için de bir geçiş dönemi ortaya kondu. Bu dönemde kaçağı az ve kârı yüksek olan iller veya dağıtım şirketleri, kaçağı yüksek olan ve zarar eden illere-şirketlere nakit yardımı yapıyor. Bu da oluşturulan havuz sistemi üzerinden yapılıyor."

Sistem nasıl işliyor?

Enerji yönetiminden edinilen bilgiye göre, 'ulusal tarife' uygulamasında sistem şöyle işliyor: Örneğin Diyarbakır bölgesinde (Dicle Dağıtım) kaçak kullanım fazla.

Şirketin abonelere elektrik satabilmesi için elektrik alması gerekiyor. Ancak, kaçak yüksek olduğu için tahsilat yapamıyor ve bunun sonucunda alacağı elektriğin parasını ödeyemiyor.

Buna karşılık İstanbul'da kayıp-kaçak olduğu için dağıtım şirketlerinin kârı yüksek. Bu şirketlerden alınan para, havuz üzerinde Dicle Dağıtım'a aktarılıp şirketin aldığı ve abonelere verdiği elektriğin parası ödeniyor.

Aksi halde, elektriğin kesilmesi gerekiyor. Bu uygulama diğer kâr ve zarar eden dağıtım şirketleri için de geçerli. Bu uygulamayla hedef, geçiş dönemi sonrası özelleştirmelerle bölgesel tarifeye geçmek. Böylece, herkes kendi kayıp kaçağının parasını ödeyecek seviyeye gelecek.

En çok kaçağın olduğu iller

Mardin 72,7

Şırnak 70,9

Batman 66,5

En az kaçağın olduğu iller

Denizli 1,3

Karabük 2,1

Bilecik 2,9 /Zaman