12 Eylül"de yapılacak olan Anayasa referanduma ilişkin olarak yazılı bir açıklama yapan AK Parti Didim İlçe Başkanı Abdurrahim Öztürk “12 Eylül günü halkımız tarafından oylanacak olan Anayasa değişiklik paketinin AK Parti Anayasası olduğunu söyleyerek, halkımızı bu konuda aldatmaya yeltenenlere en iyi yanıtı milletimiz verecektir, buna eminim. Zira bu paket bizzat halkımızdan, sivil toplum kuruluşlarından, özel sektörden bizzat gelen teklif ve önerilerinden sonra gündeme getirilmiştir. AK Parti olarak istesek hiç böyle bir riskin altına girmeyebilirdik, ancak milletimizden gelen taleplere kayıtsız kalmadık ve 12 Eylül günü oylanacak olan değişiklikleri; değişik kurum ve kuruluşun zaman içinde hazırlamış olduğu Anayasa taslaklarını inceleyerek ve TBMM çatısı altındaki ve dışındaki siyasi partilere de çağrıda bulunarak hazırladık,” dedi.
AK Parti İlçe Başkanı Öztürk, “AK Parti, sırf böyle gelmiş böyle gider demediği ve 12 Eylül Darbecileri'nin hazırladığı Anayasa'yı değiştirmek için harekete geçtiği için haksızca suçlanıyor,” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü. “Geçmişte birçok hükümet, başka sorunlu taşların altına sokmadığı gibi, bu taşın altına da elini sokmadı. Ülkemizin sorunlarıyla yüzleşmek, onları çözmek yerine bunlardan kaçtılar. Eğer siyasetinizi vatandaşlara hizmet esası yerine bu anlayışlar üzerine kurarsanız, idareimaslahat adı verilen yola saparsınız. Daha önce farklı partiler tarafından kurulan hükümetlerin iktidarlarını devam ettirememesinin ardındaki gerçekler de işte bu realitede yatmaktadır. O zaman da ne ülkenin ihracatını 36 milyar dolardan 102 milyar dolara çıkartabilirsiniz, ne de milli gelirinizi 230 milyar dolardan 618 milyar dolara arttırabilirsiniz. Bu ekonomik başarılarıyla AK Parti, bu ülkenin refah yolunda ilerlemesinin teminatı olmuştur. Ülkemizin var olan bu potansiyelini fark eden ve harekete geçiren siyasi parti olarak; aynı değişim sürecini sosyal ve demokratik tabanda da yapmak için başlatılan ve Türkiye'ye artık epeyce dar gelen Anayasa maddelerinin yenilenmesi ve modernize edilmesinde de başarılı olacağız. Zira gayet iyi biliyoruz ki, 1950'de rahmetli Adnan Menderes ve arkadaşlarını başlattığı, rahmetli Turgut Özal"ın biçimlendirdiği Türkiye'nin değişim iradesi yeni ilerlemeler yapmak zorundadır. Bu irade daha fazla ertelenemez.
İşte bu nedenledir ki Sayın Başbakanımız ısrarla, “Ülkemizin hukuk sistemi daha ileri standartlara ulaşmadığı sürece, ekonomik standartlarımızın da yükselemeyeceğini ve artık üstünlerin hukukundan, hukukun üstünlüğüne geçmemiz gerektiğini,” belirtmektedir. Yürütmenin tüm yetkilerinin etkisiz hale getirildiği bir ülkede yaşayanlar ve çalışanlar, önce kendi vatandaşlık haklarını yitireceğinin, kendi egemenlik imtiyazlarını kaybedeceğinin bilincindedir. Millete hesap verme durumunda olmayan bir takım siyasi partilerin, milletin iradesinin de önüne set çekmek için onulmaz işbirliklerine kalkıştığı ortadadır. Meclis iradesini durmaksızın mahkeme kapılarına taşıyanlar, bunu kendilerine ve partilerine yakıştıranlar milli iradeye de ipotek koymaya yeltenmektedir. Birtakım partilerin geçmişleri millet iradesinin önüne duvarlar örme konusundaki talihsiz başarılarla dolu olabilir, ancak yüce milletimiz eline geçen her fırsatta bu zihniyettekilere sandıkta dersini vermiştir, vermeye de devam edecektir.”dedi.
Öztürk açıklamasının sonunda Tüm İslam Aleminin ve Didimlilerin Ramazan Bayramını kutlarken sözlerini şöyle tamamladı; “12 Eylül akşamı tüm yurdumuzda milletimizin vereceği son kararın coşkusunun yaşanacağını ümit ediyor ve bu vesileyle tüm Didimlilerin mübarek Ramazan Bayramı'nı şimdiden kutluyorum.”