Asrın felaketi Kahramanmaraş depremlerinde, 11 kentteki toplam 13,5 milyon yurttaş doğrudan etkilendi. Yüz binlerce bina yıkılırken, 46 bin 104 kişi hayatını kaybetti. Yakınları, enkaz altında kaldığını düşündükleri kişilerin cenazelerine ulaşmayı beklese de çok sayıda kişinin cesedine ulaşılamadı. Yakınlarının cansız bedenine ulaşamayan kişilerin büyük çoğunluğu öldüklerini kabullense de kimileri bir gün çıkıp gelecek umuduyla bekliyor. Bu tür vakalar resmi prosedürlerde, Türk Medeni Kanunu'nun 32. maddesine göre cesedine ulaşılamayan kişi ölüm karinesinden faydalanılması için gaip sayılıyor. Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Elif Aydın Özdemir, "gaiplik" ile ilgili önemli bilgiler verdi.

"ÖLMÜŞ KABUL EDİLECEK"

17 Ağustos 1999 Gölcük depreminden daha ağır bir tablo olduğunu belirten Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Elif Aydın Özdemir, "Enkaz altında kaldığı bilinen ve cesedine ulaşılamayan kişiler için Türk Medeni Kanunu'nun 31. maddesinde düzenlenen ölüm karinesinden veya aynı kanunun 32. maddesinde yer alan gaiplik karinesinden işlem yapılabilir. Ölüm karinesi halinde, kişinin her ne kadar cesedine ulaşılamasa da sanki cesedine ulaşılmış ve öldüğü tespit edilmiş gibi işlem yapılır. Bu sonucun doğabilmesi için öncelikli olarak kişinin ölümüne kesin gözle bakılacak bir durumda kaybolmuş olması ve cesedine de kendisine de ulaşılamaması gerekir. Depremin olduğu zaman yıkılan binada kesin olarak bulunduğunun ve aradan geçen bunca zamandır kendisine veya cesedine ulaşılamamış olması gereklidir. Gaiplik karinesinden ise kişinin ancak ölüm tehlikesi içinde kaybolması veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamaması ve ölümü hakkında kuvvetli muhtemel olması halinde yararlanılabilir" şeklinde konuştu.