Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ''Suriye'de uluslararası camia, Bosna'da olduğu gibi gecikmemelidir. Kararlı olarak ve çok net bir biçimde hiç gecikmeden harekete geçmeliyiz'' dedi.

Davutoğlu, Türkiye'nin ev sahipliğinde İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen Suriye Halkının Dostları Grubu'nun İkinci Konferansı kapsamında gerçekleştirilen basın toplantısında soruları yanıtladı.

Bir gazetecinin, ''Acaba burada ya da başka yerlerdeki görüşmelerinizde uluslararası camianın hiç Bosna'dan ders alıp almadığını görüştünüz mü?'' sorusu üzerine, Davutoğlu, Bosna Hersek Dışişleri Bakanı'nın, kendileriyle birlikte olduğunu ve konuşmasında, Saraybosna'da yaşanan facialara ve oradaki büyük acılara değindiğini anlattı.

Davutoğlu, Bosna'da uluslararası camianın çok yavaş davrandığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

''Birçok inisiyatif vardı. Ama gerçek anlamda bir eylem yoktu ya da eylemin etkinliği yeterli değildi. Bu nedenle 250 bin kişi hayatını kaybetti ve 3 yıl sürdü. Ruanda, Fildişi Sahili, Libya'dan gelen temsilciler de hep kendi deneyimlerini gündeme getirdiler. Suriye'de uluslararası camia, Bosna'da olduğu gibi gecikmemelidir. Bunu söylüyoruz. Kararlı olarak ve çok net bir biçimde hiç gecikmeden harekete geçmeliyiz. Bu nedenle Kofi Annan'ın görevi, aslında yeni bir girişim değil, yeni bir arabuluculuk çabası değil. Yani bu açıdan Suriye rejimine zaman kazandıracak gibi düşünülmemeli. Burada misyon, Arap Ligi Planı'nın uygulamaya sokulması ve Birleşmiş Milletler yaklaşımının derhal uygulanmasıdır. Yanlış anlaşılmamasında fayda var, sanki bu sayede Suriye'deki rejime daha fazla zaman tanınacak ve bu şekilde bütün şiddet ve öldürmeler devam edecek. Böyle olmamalı. Bu, Bosna'da bir kere yaşandı. Aynı hata bir kere daha Suriye'de yaşanmamalı. Bu nedenle tek bir birleşik konum, pozisyon sahibi olmalıyız ve mutlaka Suriye'deki sivillerin haklarını, yaşamlarını savunmalıyız. Ayrıca tek bir inisiyatif, tek bir eylem planı çerçevesinde aynı hedefe kilitlenmeliyiz. Her şeyden önce, Suriye'ye insani yardımın girmesi ve şiddetin ve her türlü öldürmenin durmasıdır.''