Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Kızılcahamam ilçesinde bir otelde düzenlenen Eğitim-Bir-Sen 6.  Olağan Genel Kurulu'na katıldı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, kendisinden önce söz alan ve konuşması  sonrası salondan ayrılan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun  FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a  yönelik "Önceden gördün mü, ders aldın mı?" sözlerine yanıt verdi. Cumhurbaşkanı  Erdoğan'ın 15 Temmuz'u hem öncesinde gören hem de FETÖ ile sonuna kadar mücadele  eden, yalnız kalma pahasına bile olsa hiçbir zaman sağına, soluna, arkasına  bakmadan doğrudan 'Ben varım' diyerek her türlü mücadeleyi veren bir lider  olduğunu vurgulayan Oktay, "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a hiç  kimse "Önceden gördün mü, ders aldın mı?" deme durumunda değildir. Ders almak  kadar nasıl ders alındığı da önemlidir. Bugün durdukları yer nasıl ders  aldıklarının göstergesidir." ifadesini kullandı.

Oktay, ülkenin yüzünü ağartan, başarılara imza atan Eğitim-Bir-Sen  ailesine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını iletti.

Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı Sistemi'yle her alanda yeni bir döneme  girdiğini ifade eden Oktay, ekonomisi güçlü, toplum yapısı sağlam ve dünyaya  öncülük eden bir ülke olma yolunda emin adımlarla ilerlerken eğitim sisteminin de  Cumhurbaşkanı Erdoğan öncülüğünde insanı merkeze alan bir anlayışla yeniden  dizayn edildiğini söyledi.

Oktay, genç nüfusuyla zengin bir medeniyet birikimini temsil eden  Türkiye'nin hedeflerine ulaşmasının nesillerini kaliteli bir eğitim öğretim  sistemiyle yetiştirmesine bağlı olduğunu belirtti.

"ASIM'IN NESLİ"

Türkiye'nin hedeflerini gerçekleştirme mücadelesinde en büyük güç  kaynaklarının nitelikli, öz güveni yüksek, milli ve manevi değerlerle donanmış  nesillerin yetişmesi olduğunu vurgulayan Oktay, gayretlerinin, milli şair Mehmet  Akif Ersoy'un "Asım'ın nesli" olarak ifade ettiği tarihine, medeniyetine,  kültürüne sahip çıkan, bu birikimi  ilim ve teknikle tamamlayan bir neslin  yetişmesi yönünde olduğunu ifade etti.

Bu nesli yetiştirmek için 16 yıldır ülkeyi öncelikle "eğitim, sağlık,  adalet ve emniyet" olmak üzere tüm alanlarda ilerletmek için gece gündüz  çalıştıklarını dile getiren Oktay, "Hem eğitimcilerimizin hem de bizlerin eğitim  alanında attığımız her adımı dikkatle hesaplaması, düşünmesi ve değerlendirmesi  gerekmektedir." diye konuştu.

Oktay, 16 yıldır Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde  eğitim konusunda çok büyük yatırımlara imza attıklarını ve çok önemli ilerlemeler  gerçekleştirdiklerini anlattı.

Son 16 yılda Milli Eğitim Bakanlığının bütçesini 7,5 milyar liradan  113,8 milyar liraya yükselttiklerini, bütçeden ayrılan pay bakımından eğitimi ilk  sıraya çıkardıklarını anımsatan Oktay, atadıkları 610 bin yeni öğretmenle toplam  öğretmen sayısını 920 binin üzerine çıkararak hiçbir eğitim kademesinde  sınıfların boş kalmamasını, derslerin boş geçmemesini sağladıklarını vurguladı.

"NİTELİKLİ BİLGİ, NİTELİKLİ İNSAN"

İnşa ettikleri 300 bin yeni derslikle kalabalık sınıfları tamamen ve  ikili öğretimi de büyük ölçüde ortadan kaldırdıklarını, Cumhuriyet tarihinin en  güçlü eğitim atılımını yaptıklarını aktaran Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Geçtiğimiz ekim ayında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan  tarafından açıklanan 2023 Eğitim Vizyonu'muz ile eğitimde içerik çalışmalarımızda  daha iyi noktalara geleceğimize inanıyorum. 2023 Eğitim Vizyonu, orta vadede  eğitimde kalite konusunda bir atılımı hedeflemektedir. İnsanı temel alan eğitim  vizyonumuz ile eğitimde niteliği artıracak ve ahlaki değerlerimizi, sanatı,  kültürü, estetiği ve sporu eğitim gündemimizin en üst sıralarına taşıyacağız.  2023 hedeflerimiz ve milli teknoloji hamlemiz doğrultusunda hedeflerimize ancak  nitelikli bilgi üretimi ve nitelikli insan kaynağıyla ulaşabiliriz."

Oktay, Türkiye'nin geçtiğimiz 16 yılda yaşadığı büyük dönüşüm ve  hayata geçirdiği tarihi reformların en belirgin örneğinin yükseköğrenim alanında  olduğuna işaret etti.  Üniversite sayısını 75'den 206'ya çıkardıklarını, harçları  sıfırladıklarını, üniversitelere Ar-Ge ve Teknokent yatırımları için 9,3 milyar  lira destek sağladıklarını bildiren Oktay, bilim insanı destekleri kapsamında 16  yılda yaklaşık 153 bin bilim insanını desteklediklerine dikkati çekti.

İNTERNET UYARISI

Köklü tarih ve inancın gereği olarak, beşikten mezara kadar öğrenmeyi  sürdürmenin en değerli miras olduğunu vurgulayan Oktay, şunları kaydetti:

"Öğretmenlik, emek isteyen, adanmışlık isteyen bir meslektir.  Öğretmenler kıymetli bir mesleğin değerli temsilcileri olmanın yanı sıra adeta  cevher işleyen birer zanaatkardır. Her bir öğretmen bilgisiyle birlikte duruşunu  da heyecanını da ufkunu da öğrencileriyle paylaşır. Her eğitim sistemi,  öğretmenlerin omuzlarında yükselir ve hiçbiri öğretmeninin niteliğini aşamaz.  Çocuklarımızın yalnızca zihinlerini bilgiyle doldurarak diploma sahibi olmaları  yeterli değildir. Çocuklarımızın gönül dünyalarını doyurmayı da ihmal  etmemeliyiz. Bugün çocuklarımız ve gençlerimiz gelişen teknolojinin etkisiyle  küresel kültür ürünlerinin kuşatmasına giderek daha fazla maruz kalıyor.  Gençlerimiz, internet bağımlılığı, çevrimiçi oyun bağımlılığı ve aşırı sosyal  medya kullanımı riskleri ile karşı karşıya. Bu kuşatmayı kırmak için, aileden  başlayıp okulla devam eden ve toplum hayatının diğer unsurlarıyla zenginleşen  eğitim süreci çok önemlidir. Bu anlamda kıymetli eğitimcilerimize büyük görevler  düşmektedir. Öz kültürümüzü ve değerlerimizi koruyarak dünyayı tanıyan, kavrayan  ve yönlendiren nesiller yetiştirme başarısını hep birlikte ortaya koyacağız. 2023  hedeflerimize, 2053 ve 2071 vizyonlarımıza, talim ve terbiye ile eğitim ve  öğretimi birlikte sağlayacak eğitim neferlerimizle ulaşacağız. Bu hedeflere  ulaşabilmemiz için elimizdeki en kıymetli sermayemiz, çocuklarımız ve gençlerimiz  ve eğitimcilerimizdir."

"TERÖR ÖRGÜTLERİNE EN BÜYÜK HEZİMETLERİ YAŞATIYORUZ"

 Oktay, devlet olarak bir taraftan kalkınma  hamlesi için gece gündüz çalışırken, diğer taraftan da ülkenin bekasına yönelik  tehditleri kaynağında bertaraf etmeyi sürdürdüklerini belirtti. FETÖ gibi terör örgütlerinin ülkeyi ve toplumu ele geçirmeye çalıştıklarını, sinsice eğitim sistemine sızmaya cüret ettiklerinianımsatan  Oktay, "Ülkenin güvenliğine tehdit oluşturmaya çalışan PKK dahil tüm terör  örgütlerine en büyük hezimetleri yaşatıyoruz. Cudi'den El Bab'a, Afrin'den  Irak'ın kuzeyine, Cerablus'tan Gabar'a kadar... En zor coğrafyalarda bölücü terör  örgütlerinin ve elbette FETÖ'nün ensesindeyiz, nefes aldırmıyoruz aldırmayacağız.  Bizim sevdamız, Türkiye sevdasıdır. Bizim meselemiz, memleket meselesidir." diye  konuştu.

Oktay, dış politikada ilkeli ve kararlı duruşlarını sürdürdüklerini,  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, ülkenin menfaatlerini her  şeyin üstünde tutarak uluslararası ilişkilerde de kararlı ve istikrarlı yürüyüşe  devam ettiklerini söyledi.

İnsani ve vicdani dış politika ile tarihten aldıkları şuurla bugün,  bölgede yurdunu terk etmiş 4 milyonun üzerinde mülteciye ev sahipliği  yaptıklarını anımsatan Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Eğitim öğretim çağındaki yaklaşık 700 binin üzerindeki Suriyeli  çocuğa tüm imkanlar çerçevesinde destek oluyor eğitimlerine devam etmelerini  sağlıyoruz. İnsani yardımlarda, milli gelire oranla dünyanın en cömert  devletiyiz. Somali'den Arakan'a, Yemen'den Türkistan'a kadar her yerde sivil  toplum kuruluşlarımızla, TİKA, AFAD, Yurtdışı Türkler Başkanlığı ve Kızılay ile  gönül coğrafyamızdaki tüm kardeşlerimize destek oluyoruz. Biz bugünlere  milletimizin desteği, mazlumların ve mağdurların hayır duasıyla geldik. Tarih  boyunca nice mazlumları ensar anlayışıyla kucakladığımız gibi, ülkemize göç eden  mültecileri Anadolu irfanı ve şefkati ile kucaklıyoruz, kucaklamaya da devam  edeceğiz."

Oktay, bugün 430 bine yaklaşan üye sayısıyla Eğitim-Bir-Sen'in kamu  görevlilerinin en büyük sendikası konumunda olduğunu anımsattı.

İki gün önce 27 yaşına giren bir sendika olarak Eğitim-Bir-Sen'in  dünden bugüne yapmış olduğunuz sendikacılık çalışmaları ve kamu görevlilerinin  haklarının korunması faaliyetlerini çok önemli olduğunu vurgulayan Oktay,  Eğitim-Bir-Sen'in kurucusu, Türk edebiyatının abide isimlerinden Mehmet Akif  İnan'ı rahmetle andı.

Akif İnan'ın sendikayı kurarak eğitimcilerin hak mücadelesini  savunmayı amaçladığını aktaran Oktay, İnan'ın bunun da ötesinde geniş vizyonuyla  bu emek mücadelesini Türkiye'den tüm İslam coğrafyasına yaymayı hedeflediğini  dile getirdi.

Eğitim-Bir-Sen'in bir taraftan Türkiye'nin daha ileri demokrasiye  ulaşmasına, daha güçlü bir ülke olmasına katkı verirken bir taraftan da Merhum  Akif İnan'ın vizyonu doğrultusunda Filistin, Yemen ve yeryüzündeki tüm mazlumlar  için sesini yükselttiğini ifade eden Oktay, şunları söyledi:

"Kurulduğu günden beri kararlılıkla, sabırla ve samimiyetle sürdürdüğü  mücadele için Eğitim-Bir-Sen'e ve siz kıymetli üyelerine bir kez daha teşekkür  ediyorum. Eğitimcilerimizin emek mücadelesinin yanı sıra, demokrasiye ve milli  iradeye sahip çıktığınız için de sizlere teşekkür ediyorum. 28 Şubat'ta dik  durduğunuz için, Gezi provakasyonlarında ve 15 Temmuz FETÖ hain darbe girişiminde  devletimizin ve Sayın Cumhurbaşkanımızın yanında olduğunuz için herbirinize ayrı  ayrı teşekkür ediyorum. Ayrıca eğitim alanında gerçekleştirdiğimiz reformlara  verdiğiniz destek ve katkılarınız için sizlere şükranlarımı sunuyorum. Biz de siz  kıymetli eğitimcilerimizin imkanlarını iyileştirmek için durmadan çalışıyoruz.  Sizlerden gelen talepler doğrultusunda memurların özlük hakları ve çalışma  şartlarını düzenledik. Örgütlenme önündeki engelleri kaldıran Sendikalar ve Toplu  İş Sözleşmesi Kanunu hayata geçirdik. Memurlarımıza toplu sözleşme hakkı verdik.  Dijital dönüşüm hamlemizin bir parçası olarak sendikaya üyelikte ve üyelikten  çekilmede noter şartını kaldırdık, e-üyelik sistemine geçtik."

Oktay, 16 yılda hak ve özgürlükler noktasında nereden nereye  gelindiğinin en yakın şahidinin Eğitim-Bir-Sen üyeleri olduğunu, istikrarla, daha  güçlü bir Türkiye'yi birlikte inşa ederek bugün gelinen noktanın da ötesine  geçebileceklerini söyledi.

Geçmişten aldıkları ilham, aşk ve inançla geleceğe yürüyen bir millet  olduklarını vurgulayan Oktay şunları kaydetti:

"Biz 16 yıldır bu yolda sizlerle, milletimizle birlikte el ele omuz  omuza yürüyoruz. İşte şu karşımda gördüğüm manzara, yıllardır atılan adımların  artık meyve verdiğine işaret ediyor. Bu gördüğüm birliktelik ve sinerji, Asım'ın  Nesli'nin yetişmesi için umutlarımızı çoğaltıyor. Demokrasimize, kalkınmamıza ve  ekonomimize sahip çıkmayı, ilerlemelerin takipçisi olmayı sürdüreceğiz. Özellikle  milli teknoloji hamlemiz doğrultusunda Türkiye'nin teknolojiyi transfer eden  değil teknolojiyi üreten ve teknoloji alanında rekabet gücüne sahip bir ülke  konumuna gelmesi için nitelikli insan gücü yetiştireceğiz. Önümüzdeki dönemde  eğitim alanında temel hedefimiz eğitimin kalitesini yükseltmek olacaktır.  Eğitimin altyapısında elde ettiğimiz başarıyı, eğitimin içeriğini ve kalitesini  yükselterek taçlandıracağız. Mehmet Akif İnan'ın, Şükrü Gökdemir'in ve Erol  Battal'ın yerli ve milli duruş sahibi yol arkadaşlarına da bu yakışır."

Oktay, mücadeleyle dolu bu uzun yolculukta 31 Mart'ın önemli bir dönüm  noktası olduğunu vurguladı. "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin sağladığı dinamizmin tüm  avantajlarını kullanarak yerel seçimlerden sonraki dönemi, güçlü icraat dönemi  olarak en iyi şekilde değerlendireceğiz." diyen Oktay, sunları söyledi:

"Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 31 Mart öncesinde olduğu gibi  31 Mart sonrasında da yerel yönetimlerimiz ile ülkemizi hep birlikte el ele çok  daha ilerilere taşıyacağız. Memur-Sen'in tüm mensupları ve siz kıymetli  Eğitim-Bir-Sen üyeleri gibi arkadaşlarımız olmasından çok memnunuz.  Eğitim-Bir-Sen'in bugünlere gelmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyor, vefat  eden üyelere Allah'tan rahmet diliyor, 6. olağan genel kurulda görev alacak  herkese şimdiden başarılar diliyorum."