Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde Türkiye İhracatçılar Meclisi 29. Olağan Genel Kurulu ve İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni'ne katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:

İhracatın şampiyonları olarak ödül alacak olan firma ve iş insanlarımızı gönülden tebrik ediyorum. İhracatımızı 243 milyar dolara yükseltmeyi başardık. İnşallah her geçen ay bu oranı daha da yukarı taşıyacağız. 217 ülke ve bölgeye yaptığı ihracatla bayrağımızı her yerde dalgalandıran bir ülke haline geldik. Türkiye'nin 2022'nin ilk çeyrek büyümesinin yaklaşık yarısını ihracatımız sırtlamış vaziyette. Bu tablo ülkemizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla ile büyütme hedefi doğrultusunda emin adımlarla yürüdüğümüzün ispatıdır.

"ÜRETİMİ YÜKSELTMEK İSTEYENLERN YANINDA OLACAĞIZ"

Sağlık kriziyle başlayıp Karadeniz'in kuzeyindeki savaşla güvenlik krizine evrilen ve küresel ekonomik krizi tetikleyen süreçte bu başarıların elde edilmesi hepimiz için kıvanç vericidir. Bu başarıyı ileriye taşımak için üzerimize düşen sorumluluklar var. Yerli otomobilimiz TOGG'un hikayesi bunun en somut örneğidir. Kapasite artırımı, yeni yatırım gibi yöntemlerle üretimini yükseltmek isteyenlerin yanında olacağız. Bizim kimsenin şahsı, mezhebiyle bir derdimiz yok. Bizim tek gayemiz ülkemizin istihdamını artırmaktır. Siz yeter ki planınızı, projenizi samimiyetle ortaya koyun, diğer tüm sorunları çözeriz.

"İHRACATÇIMIZA BÜYÜK GÖREVLER DÜŞÜYOR"

Dünyanın dört bir yanında faaliyet gösteren 100 bin ihracatçımıza büyük görevler düşüyor. Sizlerin vizyonu, azmi ve becerisi sayesinde küresel meydan okumalar sergileyebiliyoruz. Karşılaştığımız engeller sebebiyle programımızın biraz gerisinde kalsak da artırmada hiçbir engel görmüyoruz. Geçtiğimiz 20 yılda sağlık, eğitim, enerji alt yapısı sayesinde dünyanın önde gelen ihracat üslerinden biri olmaya devam ediyoruz. Kapasitelerimizi hızla artırma, yeni yatırımlarla katlayarak büyütmemiz devam etmektedir. 20 milyar dolar ihracat rakamını fazlasıyla geçeceğiz. 2023 hedefimize giderek artan bir hızla yaklaşıyoruz.

"BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜNE EN AĞIR DARBELERİ İNDİRDİK"

Dün Van'da meydana gelen depremden etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyorum. Vesayetten darbeye, terör eylemlerinden ekonomik tuzaklara kadar nice oyunları boza boza ülkemizi büyüttük. Ülkemizin Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra pastadan en az payı almasını sağlayan zihniyetle uğraştık. Kendi refah ve güvenlikleri haricinde hiçbir şeyi umursamayanlara karşı ülkemizi güçlendirdik. Bölücü terör örgütüne en ağır darbeleri indirdik. Ülkemizi kuşatma girişimlerini boşa çıkardık. Sınırımızın ötesinde bizi rahatsız eden kim olursa olsun oralara da gitmeye hazırız dedik. Şu an Irak'ta devam eden Pençe-Kilit operasyonlarıyla teröristlerin inlerine girmeye devam ediyoruz. Rabbim şehitlerimizin mekanını cennet eylesin. Dökülen kanların hesabını misliyle teröristlerden soruyoruz.

KADIKÖY'DEKİ PROVOKASYON

HDP'lilerin de aralarında olduğu grubun dün Kadıköy'de attığı sloganlar kalleşlik, namussuzluktur, kanı bozukluktur. Milletvekilliği dokunulmazlığı hiç kimseye güvenlik güçlerine hakaret etme hakkı tanımaz. Dünkü alçaklığın faillerine bedelini yargı önünde ödeteceğiz Hangi çirkefliği yaparsanız yapın Türkiye terörün her türlüyle mücadelesini zafere ulaştıracaktır.

"HEDEFİNE DAHA SIKI SARILAN BİR TÜRKİYE VAR"

Bugün ülkemiz her gelişmeye kendi penceresinden bakıyor tavır geliştirebiliyorsa her alanda verdiği bu mücadele sayesindedir. Dünyadaki her türlü gerilim bizi de etkiliyor. Ancak Türkiye dünün kendi içine kapanık, karşılık almadan bedel ödeyen Türkiye'si değildir. Bir süredir yaşadığımız dalgalanmalara bu anlayışla bakıyoruz. Küresel emtia fiyatlarındaki yükseliş kendi küçük hesapları uğruna fiyatları artıranların neden olduğu belirsizlik gibi sorunlar vardır. Biz buna bardağın boş tarafı diyoruz. Bardağın dolu tarafında ne var. 20 yılda 3,5 trilyon dolarlık yatırım yapan her alanda güçlü altyapıya sahip ülke var. 243 milyar doları yakalayan ihracatçılarımızın başarıları var. Uluslararası ilişkilerde temin ettiğimiz ilişkiler sayesinde her gün daha yüksek rakamlarla ülkemize gelen yatırımcılar var. Firmalarımızın ve vatandaşlarımızın Döviz, Altın, TL cinsi varlıklarla gayrimenkul yatırımında duran birikimleri var. Hepsinden önemlisi gelişmiş ülkeler başta olmak üzere potansiyeline güvenerek hedeflerine daha sıkı sarılan Türkiye var. Türkiye 100 trilyon dolarlık dünya pazarından hak ettiği payı almak için ne gerekiyorsa yapmaya hazırdır. İki asırda kayda değer atılım gösterememiş olmamızın sebebi bizlere yakışmaz. Biz ancak kendi eksiklerimizi ve hatalarımızı bulup bunları düzelterek içindeki kısır döngüden çıkabiliriz. Ülkesini yüksek faizle yoldurmayacak, ihracatla ilerleyecek, cari fazlayla ilerleyecek bir yola ihtiyacı vardır.