Milli Eğitim Bakanlığı yönetmelikte yaptığı bir değişiklik ile yeni dönemde okula başlama yaşını 66 aydan 69 aya çıkardı. Buna göre; 69, 70, 71 aylık çocukların ilkokul 1'inci sınıfa kaydı zorunlu olacak. Ancak veli isteğiyle 1 yıl erteleme yapılabilecek. Okula başlama yaşını en az 72 ay olarak belirlenmesi gerektiğini söyleyen Gülşah Batdal Karaduman, "İlkokula başlamaya hazır olmayan öğrencilerin öğretmen yani uzman görüşü alınarak okul öncesine yönlendirilmesi gerekiyor" dedi.

OKULA BAŞLAMAK İÇİN EN UYGUN YAŞ NEDİR?

Çocukların okulda mutlu olabilmeleri için bilişsel gelişimlerinin yanında sosyal-duygusal olarak da gelişimlerini desteklemek adına okula başlama yaşını en az 72 ay (6 yaş) olarak belirlenmeli. Formal bir eğitim sürecinin gereklerini de gerçekleştirebilmeleri için çocukların hem bilişsel, hem duyuşsal hem de psiko-motor anlamda yeterli becerilere sahip olması beklenir. Ayrıca geçtiğimiz dönemlerde 60 ay-72 ay aralığındaki çocuklar okula başlıyordu. Bu aralıktaki çocukların 1'inci sınıfa kayıt olabilmesi pek çok açıdan sorunlara neden oluyordu. Bu durum aralarında fazla yaş farkı olmasına sebep olurken, sınıfın homojen yapısını da olumsuz etkiliyordu. Bununla beraber ilerleyen sınıflarda farklı yaşlardaki öğrenciler arasındaki gelişimsel farklılıklar iyice belirginleşiyordu. Aynı zamanda bu durum küçük yaş grubunun kendini başarısız ve yetersiz hissetmesine neden olurken, özgüven ve özsaygılarının gelişmesine de engel oluyordu. Bu nedenle okula kayıt yaşının sabitlenmesi ve öncesinde çocuğa ilkokul ön koşul becerilerinin kazandırılması olumlu bir yaklaşımdır. Bu konuda öğrencinin hazır bulunuşluluğunun da önemi büyüktür. İlkokula başlamaya hazır olmayan öğrencilerin öğretmen yani uzman görüşü alınarak okul öncesine yönlendirilmesi gerekiyor.

AİLELER NASIL FİKİR SAHİBİ OLABİLİRLER?

Çocukların okula başlamaya uygun olup olmadığı öncelikle çocuğun okula başlamaya istekli olup olmamasıyla ilişkili. Çocuğun istekli ve mutlu bir şekilde okula başlaması ve devam etmesi okula başlama yaşında sahip olması gereken özellikleri barındırması ile orantılı. Öncelikle fiziksel-motor gelişiminin çağına uygun olması ve öz bakım becerilerine sahip olması gerekiyor. Çocuğun okul kültürüne uyumu için sosyal ve duygusal gelişimi de çok önemli. İlkokul birinci sınıfa başlayan bir öğrencinin, dil ve kavram gelişimi kendi düzeyine göre yeterli olmalı. Bu konuda gelişimsel özelliklerin yeterliliğine ilişkin uzman görüşüne başvurmak faydalı olacak.

OKULA HAZIR OLMAYAN ÇOCUK NASIL ANLAŞILIR?

Çocuğun okula hazır olup olmadığını belirleyebilmek için sahip olması gereken özelliklerin farkında olmamız gerekiyor. Okula hazır oluş sadece bilişsel gelişimle ilgili değil. Aynı zamanda fiziksel, duyuşsal, sosyal ve dil gelişimle bir bütündür. Okula erken başlayan çocukta bu gelişim alanlarından biri ya da birkaçı sınıfındakilerden farklıysa öğrenme işi ve okul hayatı çok zor bir hal alabilir. Çocuğun tüm gelişim alanlarını değerlendirip, ona göre karar vermek gerekir. Bilişsel gelişimi yaşıtlarından önde olan bir çocuk fiziksel ya da duygusal olarak o kadar gelişmiş olmayabilir. Çocuk okuma-yazmayı kolaylıkla öğrenebilir; ama grup içinde arka planda kalabilir, kendini ifade edemeyebilir. Tersi de olabilir, çocuk fiziksel olarak yaşıtlarından gelişmiş, sosyal-duygusal olarak da okula hazır görünebilir; ama bilişsel gelişimi okula hazır olmayabilir.

OKULA GEÇ BAŞLAMANIN OLUMSUZ YÖNLERİ VAR MI?

Hala oyun döneminde olup, okula erken başlayan çocuk bazı uygulamalara anlam veremeyeceğinden okulda zorlanma ve sıkılmalar ortaya çıkar. Aynı zamanda bu durum çocuğun akademik benlik algısını da kötü etkiler. Mutsuzluk ve başarısızlık duygusu oluşur. Çocuğun özgüveni olumsuz etkilenir. Erken başlamanın olumsuzlukları olduğu gibi, okula geç başlamanın da olumsuzlukları bulunuyor. Çocuğun sınıftaki arkadaşlarıyla önemli derecede bir yaş farkı varsa, pek çok şeyi yaşıtlarından önce yapabildiği için ve öğretmen sınıftaki mevcut çoğunluğa göre ders yaptığında okuldan uzaklaşmasına neden olabilir.