İZMİR'in Tire İlçesi'ne bağlı Akkoyunlu Köyü'nde oturan tarım işçisi Kala Nurcan ve Mustafa Kala çiftinin kızları 16 yaşındaki Çiğdem, 2 yıldır her ağladığında ve canı sıkıldığında gözlerinden gelen kan damlalarıyla görenleri şaşırtıyor. Aynı anda genç kızın el ve ayak tırnakları ile çeşitli uzuvlarında başlayan kanama da ailesini endişelendiriyor.

"Kan ağlamak" deyimini somut hale getiren olay Tire"nin Akkoyunlu Köyü"nde yaşanıyor. Tarım işçisi 44 yaşındaki Mustafa Kala ve 39 yaşındaki Nurcan Kala'nın dört çocuğundan biri olan Çiğdem'in dramı yürek burkuyor. İlkokuldan terk Çiğdem'in 2 yıldır her ağladığında ve canı sıkıldığında gözlerinden akan kan damlaları hayrete düşürüyor.

Aynı anda genç kızın el ve ayak tırnakları ile çeşitli uzuvlarında başlayan kanama da ürkütüyor. Esrarengiz rahatsızlığına Tire Devlet Hastanesi"nde herhangi bir teşhis konulamayan ve İzmir"e sevk edilen genç kız, doğuştan görme engelli ağabeyi Enver (17), kalbi delik kardeşi Önder (5) ve Gülşen (12) ile birlikte hayata tutunmaya çalışıyor.

"TARLADA ÇALIŞIRKEN ENSEMDE BİR AĞRI HİSSETTİM"

Maddi durumları iyi olmadığı için İzmir"deki üniversite ve araştırma hastanelerine gidemediklerini aktaran Çiğdem Kala, “İki yıl önce bir gün tarlada çalışırken bir ara ensemde kuvvetli bir ağrı hissettim. Daha sonra gözlerimin sulandığını zannedip gözyaşımı silmek istediğimde elimdeki kanı gördüm ve çok korktum. Hemen ardından, gözlerimden oluk oluk kan fışkırırken, ağzımdan ve tırnaklarımdan da kan gelmeye başladı. Hayatımı karartan o günü asla unutamıyorum. Artık ne zaman üzülsem aynı korkunç olayı yeniden yaşıyorum” diye konuştu.

Tire Devlet Hastanesi"ndeki göz polikliniğinde muayene edildiğini anlatan Çiğdem, doktorların uzağı göremediği ve miyop olduğu için gözlük verip reçeteye göz damlası yazarak kendisini yolladığını iddia etti.

Yeşil kartlı Kala Ailesi ise yaşadıklarından dolayı Çiğdem"in psikolojisinin bozulma noktasına geldiğini, tedavi için yardım beklediklerini söyledi.

Latince adı "haemolacria" olarak bilinen benzer rahatsızlığın dünyanın birçok ülkesinde ender de olsa örnekleri görülüyor.