Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yaklaşık bir hafta önce yerine kayyım atanarak tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer'in tutukluluğuna itiraz etti.
Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi önünde İstanbul Barosu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Özden Kaboğlu ile birlikte açıklama yapan CHP vekili Murat Bakan, Özer'in tutuklanmasına gerekçe olarak sunulan konulara değinerek "Çok kolay bir incelemeyle anlaşılabilecek konular tutuklamaya gerekçe edildi" dedi.
Dilekçe verildi deliller sunuldu
Bakan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Bir başka gerekçe de Remzi Kartal konusu. Kartal, hemşerisi olan ve geçmişte milletvekilliği yapan ve buradan tanığı biri. Ama bir HTS kaydı yok, görüşme 12-13 yıl önce. Aynı dönemde AKP milletvekili Hüseyin Yayman kendisiyle görüşme yapıyor. Daha dün parlamentoda bununla ilgili açıklama yaptı 'Ben akademisyen olarak görüştüm' şeklinde. Bu da trajikomik bir konudur. Bir AKP'linin akademisyen olarak görüşmesi normal ama hemşerisi aynı aşiretten olduğu yine bir akademisyen olan bir politikacı tutuklanıyor. İtiraz dilekçemizi verdik, delilleri sunduk."
Kaboğlu: Demokratik devlet ilkesine vurulmuş bir darbedir
İstanbul Barosu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Murat Bakan'ın ardından söz aldı ve şunları söyledi:
"Geçen hafta bu saatlerde İstanbul Emniyet Müdürlüğü önünde bilgi alamamam üzerine kısa bir açıklama yaptım. Yapılan işlemlerin Anayasa'ya aykırı olduğunu söyledim. İlerleyen saatlerde de hukuksuzluklar zinciri sürdü. Bir Anayasacı olarak şunları söyleyebilirim, Türkiye Cumhuriyeti bir demokratik ve sosyal hukuk devletidir. Bütün belediyeler demokratik devlet ilkesine dayanır. Bu bakımdan herhangi bir belediyenin hukuki olarak başka bir belediyeden farkı yoktur. Bir belediye başkanının görev ve yetkilerinin dışında bir muameleye tabi tutulması, hukuka aykırı eylemler dizisi değil, demokratik devlet ilkesine vurulmuş bir darbedir."
Özer: Ciddi bir algı operasyonu yapılıyor
Son olarak söz alan Ahmet Özerin kızı aynı zamanda avukat olan Seraf Özer konuştu. Özer'in açıklamaları şöyle:
"Bu süreç beni daha da güçlendirdiğini söyleyebilirim. Ahmet başkanın daha dik durduğunu söyleyebilirim. Ailece hak, hukuk adalet diye çıktığımız bu yolda yalnız olmadığımızı biliyoruz. Ahmet başkanı her gün ziyarete gidiyorum. fakat tabii ki yaşananlar bir zül. 40 yıldır bu devlete hizmet eden bir bilim insanını bir şafak operasyonuyla alıp jet hızıyla tutuklanmış olmaları, ardından iddiaları görünce trajikomik bir durumda olduğumuzu görüyoruz. Kızı olarak da vatandaş olarak da kaygılıyım. Ben Ahmet Özer'in kızıyım, benimle irtibata geçen tüm basın çalışanları da yarın aynı şekilde yargılanabilir demektir. Bu hiçbirimizin hukuk güvencemiz yok demektir. Babamın yanındayım süreç beni hukukçu olarak da beni hayrete düşürdü. Ciddi bir algı operasyonu yapılıyor. Sorgu sırasında tarafına yönetilmiş sorular da önce hüküm verilmiş sonra sorgulama yapılıyormuş gibiydi."