CHP’de Ne Yazık ki Gidişat Kötü!
Sağa kaydıkça “Varlık Nedenini” de Yitiriyor!
CHP dalgalı denizlerde rotası olmayan ve pusulası bozulmuş
bir gemi gibi sağa sola doğru savrulmaya devam ediyor.
Gemi, bilmediği ama gördüğü her kaya parçasına “yanaşıyor!”
Her defasında da o sivri kayalıklara çarpıp yara alıyor.
Omurgasında yeni çatlaklar oluşuyor. Sürekli su alıyor.
Gemi personelini sürekli değiştiriyor. Feragat ve özveri
önemini yitiriyor. Yolcularını da umursadığı söylenemez.
Zaten gemide de sürekli isyan çıkıyor!
-------- 000 ----------
Türkiye’nin en soylu, en aydınlık Projesi; Köy Enstitüleri Projesiydi.
Doğrudan “üretime dönük eğitim” ile özellikle yoksul köylü çocukları
bu okullarda hem Dünyayı algılıyor, hem de 10 parmaklarında
10 ayrı marifet olacak şekilde eğitiliyor, çok yönlü düşünen, araştıran,
tartışan, sorgulayan gençler olarak yetişiyorlardı. Bu Okullardan mezun
olanlar Türkiye’nin Aydınlık yüzü oldular. Yaydıkları ışıkla karanlıkları
aydınlattılar. Hem Edebiyat, hem Müzik öğrendiler.
En az bir müzik enstrümanını çalabilir oldular.
Hem resim yaptılar hem Matematik çalıştılar.
Laboratuarlarda Fen Bilimlerini, ahırlarda besiciliği öğrendiler.
Hem spor yaptılar hem de tarlalarda çiftçilik…
Ve sonra CHP sağ seçmene şirin görünebilmek için bu okulları kapattı.
Soğuk Savaş senaryolarına teslim oldu. Ülkenin geleceğini değil
geçici ve aldatıcı seçim başarısını öne çıkardı. Bu uğurda
Hasan Ali Yücel’i bile harcadılar! Çağdaş Toplum ideallerini yaktılar!
Kendi evlatlarını yediler! Bu tavır ve politika değişikliği oy olarak
CHP’ne katkı sağladı mı? Kesinlikle hayır! Kendisi olmak yerine,
başkasına benzemeye çalışarak kim başarılı olabilmiştir ki?
-------- 000 ----------
CHP “İlk İmam Hatip Okullarını Biz Kurduk!” diye sıkça
açıklamalar yaptı. Ama İmam Hatip Okulları her dönemde
CHP muhaliflerinin arka bahçesi oldu. CHP Din konusunda
“Halkı bilinçlendirmek” iddiası ile Dinin politikada daha da
etkinleşmesinin önünü açtı. Bir anlamda “Cini şişeden çıkardı!”
Toplumun ancak Bilgi ve Bilimle kalkınabileceği gerçeğine
gözlerini yumdu. Kendi etti! Kendi buldu! Ya da O etti! Biz bulduk…
-------- 000 ----------
CHP 2014 Yerel Seçimlerinde belli bir “Cemaatin” temsilcilerini
aday listelerinde öne çıkardı. “Sol” söylem ve “Kendisi” olmak yerine
bu Cemaatin uygulama ve “marifetlerine” dayandı. Kendi seçmenini
yok saydı. Yetişmiş kadrolarını harcadı. Kim kazandı? Kim kaybetti?
Üyelerinden ve seçmeninden gittikçe uzaklaşmadı mı?
Yine Ülke, Parti ve Millet kaybetmedi mi? Kaybetmedik mi?
-------- 000 ----------
Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde de yine aynı hatayı yapmadı mı?
Seçmen iradesinin yerine kendi dar grubunun aldatıcı iradesini ve
popülizmi koymadı mı? Seçmeninin “Bilincini” yok saymadı mı?
Kitlesini tebaa gibi görme bataklığına saplanıp “tıpış-tıpış oy verirler”
demedi mi? CHP’nin kayda değer tek seçim başarısı, 1973 yılındaki
seçimdir. Bu başarının arkasındaki temel faktör; CHP’nin “Kendi”
olmasıdır. Yani Sol ve Emeğe dayalı bir Politikayı öne çıkarmış
olmasıdır. Türkiye’nin tutarlı, ilkeleri olan, halkla bütünleşmiş,
emeğe dayanan, Atatürk eksenli sol bir CHP’ne en çok da
şimdi ihtiyacı vardır! Neredesin CHP? “Gelirsen kapıya 3 kere vur!”
Sosyal medyada bu konuyla ilgili düşüncelerinizi #aydınkonuşuyor etiketiyle paylaşın, yayınlayalım!
- - - - - - -