AYDINPOST HABER SERVİSİ - Germencik’teki bir düğün salonunda düzenlenen basın açıklamasına, Germencik Çevre ve Doğa Derneği, ADD Germencik Şubesi,  Germencik Esnaf ve Sanatkârlar Kredi Kefaleti, Germencik Mahalle Muhtarları Derneği, Germencik Avcılar Kulübü, Şehit Cafer Efe Yörükler Derneği, Mursallı Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği, Aydın Ziraat Mühendisleri Odası ve CHP Germencik İlçe Teşkilatı katıldı.

Düzenlenen toplantıda öne çıkan açıklamalar şöyle:

“2007 yılında çıkarılan Jeotermal yasası ile Aydın topraklarının yüzde 80’i jeotermal işletme kullanımına açıldı.
Şu anda Türkiye’de elektrik üretimine uygun jeotermal sahaların yüzde 76’sı, elektrik üretimi yapan jeotermal santrallerin (JES) yüzde 58’i Aydın’da yer almaktadır. Aydın’daki jeotermal potansiyelin ve JES’lerin yüzde 50’i de Germencik ve etrafında yer almaktadır.

JES’LER MEZARLIKLARA KURULMAKTA
JES’ler bölgemizde birinci sınıf mutlak tarım arazilerinde, zeytin-incir-pamuk gibi özel ürün arazilerinde, dikili tarım arazilerinde, sulu tarım arazilerinde, içme ve sulama su kaynaklarında, yerleşim yerlerinin yanı ve içinde, sağlık kuruluşları yanında, Magnesia vs. gibi birinci derece arkeolojik sit alanlarında, Alangüllü’de olduğu gibi mezarlıklar içinde kurulmaktadır.
JES’lerin kurulumu sonucu bölgemizde ekilebilen tarım toprakları azalmakta, topraklarımızın mülkiyeti el değiştirmekte, topraklarımız kirlenerek tarımsal üretim yapılamaz hale gelmektedir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 2016 yılı raporuna göre Aydın’da ikinci sıra toprak kirliliği yapan sebep JES akışkanlarıdır.

REENJEKTE YAPMIYORLAR MENDERES KİRLENİYOR
JES’ler yasal olarak çıkardıkları akışkanların tamamını reenjekte etmek zorunda olsalar da, bir kısmını reenjekte etmeyerek derelere-sulama kanallarına-Menderes nehrine bırakarak yerüstü sularımızı kirletmektedir. Menderes nehri şu anda Türkiye’nin en kirli üçüncü nehri olup su kirlilik seviyesi tarımsal sulama yapılmaması gereken dördüncü sınıf su kirliliğidir.
Nitekim 1998 yılında Niyazi Aksoy, 2006 yılında Doğan Akar, 2008 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi, 2016 yılında Adnan Menderes Üniversitesi yaptıkları araştırmalarda JES akışkanların Menderes nehrine bırakılması sonrası nehir suyunda Bor’un 30 kat, EC ve SAR’ın 2 kat arttığını saptadılar.
Aydın içme ve kullanma su ihtiyacının %80’den fazlasını yeraltı sulardan karşılamaktadır.
2010 yılında DSİ yaptığı çalışmada Germencik ve etrafındaki artezyen kuyularda yüksek oranda Bor-Nitrit-Nitrat-Amonyak olduğunu saptadı.
2012 yılında Uzunkum artezyen kuyularında yapılan ölçümlerde Arsenik normalin 12, Demir 4 kat fazlası düzeylerde saptandı.
2010 yılında E.Ü’den Mustafa Bolca Germencik Alangüllü’de yaptığı araştırmada JES akışkanların yerüstü ve yeraltı sularına karışarak kirlenme yaptığı; akışkanların boşaltım gösterdiği dere sularının Hıdırbeyli sulama barajında toplandığı; bu suların tarımda kullanılınca tarım arazilerinin olumsuz etkilendiği; sularda yüksek oranda bulunan Bor’un bitkilere toksik etki gösterdiği; sular içinde bulunan ağır metal ve kimyasal maddelerin besin yolu ile insan ve diğer canlılara geçebileceğini saptadı.
2016 yılında Adnan Menderes Üniversitesi, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının ortak yaptığı çalışmada Alangüllü deresi sularında Bor normalin 67 katı, topraklarında 5 katı fazla bulunmuştur.”

HIDIRBEYLİ GÖLETİNE AKIŞKAN BIRAKILIYOR

Toplantıda tek tek söz alan heyet temsilcileri şunları söyledi:

“Germencik yerüstü ve yeraltı suları ile topraklarındaki kirlilik bu seviyelerde iken Mart 2018 tarihinde suları 230 hektar tarım arazisi sulamasında kullanılan Hıdırbeyli göletine 40-50 metre mesafede yeni JES kuyuları kurulmaya, bu kuyulardan Hıdırbeyli göletine akışkan bırakılmaya başlanılmıştır.
JES’ler faaliyetleri sırasında havaya yoğuşmayan gazlar salarak Aydın’da hava kirliliği yapmakta, bağıl nemi arttırmaktadır. DSÖ verilerine göre 2017 yılında Aydın’da kükürt dioksit limit sınırını/gün 14 kat, PM10 limit sınırı/gün 9 kat fazla çıkmıştır. Türkiye’de yaz dönemi kükürt dioksit hava kirliliğinin en fazla olduğu ikinci il Aydın olup, bununda sebebi JES’lerin saldığı gazlardır.

İNCİR VE ZEYTİN OLUMSUZ ETKİLENİYOR
Germencik, Aydın ve Türkiye’de en fazla, en kaliteli incir ve zeytinin yetiştiği bölgedir. JES’ler saldıkları akışkan ve gazlar ile başta incir ve zeytin olmak üzere bölgedeki tüm tarımsal ürünleri kirletmekte, onların sağlıklı ve güvenli gıda özelliklerini kaybetmesine sebep olmaktadır.
2010 yılında Mustafa Bolca’nın yaptığı araştırmada JES’lerin Alangüllü bölgesinde 78 adet bitki örneğinde, su ve topraklarda ağır metal, kimyasal madde ve radyonükleit kirlenme yaptığı; verimli tarım arazilere sahip Alangüllü’de zararlı etkilerin ortadan kaldırılması için çalışmalar yapılması gerektiği; bu çalışmalar yapılmadığı takdirde zararlı etmenlerin etkilediği alanların daha hızlı artacağı; bu toprakların tarımsal olarak kullanımının ortadan kalkacağı açıklandı.
2015 yılında Adnan Menderes Üniversitesinden Sunay Dağ’ın Alangüllü’de yaptığı çalışmada JES’e yakın incirlerde Kükürt-2, Bor-2, Kadmiyum-2, Kobalt-25 kat fazla saptanmıştır.
2016 yılında Adnan Menderes Üniversitesi, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ortak yaptığı çalışmada Alangüllü’de Bor seviyesi topraklarda incir ve zeytin için sınır değerin üzerinde ve toksik düzeylerde saptandı.
JES’lerin sebep olduğu kükürt kirliliğine bağlı olarak Aydın’da üretilen incir miktar ve kalitesi her geçen gün azalmakta ve bozulmakta, geri dönen ihraç incir miktarı artmaktadır. Nitekim Aydın Tarım İl Müdürlüğü verilerine göre 2007-2011 dönemi geri dönen ihraç kuru incir miktarı %52 artmıştır. Yine TÜİK’e göre 2014-2016 döneminde incir ihracatı değer($) olarak yüzde 11 azalmıştır.

 

HAVAMIZ VE YEDİĞİMİZ GIDALAR ZEHİRLENMEKTE, GENETİK YAPILARI BOZULMAKTA

Aydın ve Germencik halkı olarak yaşadığımız ve tarımsal üretim yaptığımız topraklar, tarımsal sulamada ve içmede kullandığımız sular, soluduğumuz hava, yediğimiz gıdalar JES’ler tarafından zehirlenmekte, genetik yapıları bozulmaktadır.
Aydın’da anne karnındaki bebeklerden yetmişine kadarki tüm insanlarımız sağlığını kaybederek dolaşım sistemi, kanser, solunum sistemi, beslenme ve endokrin metabolizma bozukluğu hastalıklarına yakalanmakta, sağlığını kaybederek ölmektedir.
Aydın’da nüfus başı en fazla kanserli hastanın ve ölümlerin olduğu yerleşim yerleri arasında Germencik ilçesi de yer almaktadır. Germencik’te nefes darlığı ve herhangi bir alerjik hastalığı olmayan tek bir kişi bile kalmamıştır.
Nisan 2018 tarihine kadar içinde bulunduğumuz süreçte Türkiye’de hiçbir resmi kurum ve makam tarafından Aydın ve Germencik’te kurulan JES’lerin saldığı akışkan ve gazların zararlı etkilerini önleyici ve giderici herhangi bir çalışma yapılmamış, çaba gösterilmemiş, JES’ler akışkan ve gazlarını artarak salmaya devam etmiş, suyumuzu-topraklarımızı-havamızı-tarım ürünlerimizi ve bizleri zehirlemeye devam edegelmişlerdir.
Bizler, Germencik’te JES’lere karşı açtığımız davalarda bilirkişilerin verdiği kararlardan Aydın’da uygulanmakta olan jeotermal işletmeciliğinin TC Anayasası 56. maddesine, 2872 sayılı Çevre Kanununa, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununa, 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkındaki Kanuna, 5686 sayılı Jeotermal Kaynakları ve Doğal Mineralli Sular Kanununa göre yasal olmadığını biliyoruz.

GEREKLİ ÖZEN GÖSTERİLMİYOR, ÇED RAPORU İSTENMİYOR
Bizler, jeotermal işletmelerin ruhsat aşamasında Proje Tanıtım Dosyasında jeolojik ve hidrojeolojik, jeofizik, çevre mühendisliği, enerji üretimi, şehir planlaması, ziraat mühendisliği yönünden gerekli özeni göstermediğini, buna rağmen bu işletmelerden valilik tarafından ÇED gerekli raporunun istenmediğini, ruhsat onayının verildiğini de biliyoruz.
Mevcut JES kurulum süreci, faaliyeti ve denetim eksikliği Aydın’daki tüm canlıların, başta incir ve zeytin olmak üzere tüm tarımsal ürünlerin, yaşam için olmazsa olmaz olan su-hava-topraklarımızın, doğal ve kültürel zenginliklerimizin varlığına zarar vermekte, geleceğini tehlikeye atmaktadır.
Bizler Aydın halkı olarak mağduruz. Hiçbir gerekçenin bizlerin varlık ve gelecek güvencesinden üstün olmadığına inanıyoruz. Hiçbir yasanın hiçbir işletmeye ve makama yasaları çiğneme, tanımama, uygulamama hakkı vermediğini biliyoruz.

KURUMLARI GÖREVE DAVET ETTİLER
Tüm bu gerekçelerle aşağıda adı ve imzası olan kurum ve kuruluşlar olarak bizler Aydın milletvekillerini, Aydın Valiliğini, Aydın Büyükşehir Belediyesini, Aydın ilçe belediyelerini, Adnan Menderes Üniversitesi Rektörlüğünü, Aydın Çevre Müdürlüğünü, Aydın Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünü, Aydın Sağlık Müdürlüğünü, Aydın Ziraat Odalarını, Aydın Ticaret Odasını, Aydın Sanayi Odasını, Aydın Ticaret Borsasını dile getirdiğimiz sorunların tespiti ve giderilmesi konusunda görev yapmaya, mağduriyetimizi gidermeye davet ediyoruz.”


Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA