Nazilli"de birçok binanın çatısında bulunan baz istasyonuna tepki gösteren NAZ-GÜÇ Dönem Başkanı A.Cahit Coşkun, bu durumu protesto etmek için ADD Nazilli Şubesi"nde platform üyesi dernekler ile bir araya gelerek ortak basın açıklamasında bulundu.
NAZ-GÜÇ Dönem Başkanı A.Cahit Coşkun, Nazilliler adına konuştuğunu ifade etti. Coşkun; “Türkiye"nin cep telefonu pazarına girmesiyle baz istasyonu cennetine dönüşmesi çok çabuk oldu. Artık okul, hastane ve evlerin çatılarında gördüğümüz metal çubuklar sanki hep oradalarmış gibi garipsenmez hale geldi. Oysa baz istasyonlarının insan hayatı üzerindeki kalıcı zararları giderek artıyor. Bazı çalışanlarına kanser teşhisi konulması üzerine Yargıtay"ın çatısındaki baz istasyonları kaldırıldı. Yargıtay Başkanlığı ile Aycell firması arasında 2003"te imzalanan protokolle ana binanın 3 noktasına baz istasyonu yerleştirilmişti. İstasyonların, personel üzerinde olumsuz etki yarattığı iddiaları üzerine Başkanlık, harekete geçti. Odası baz istasyonuna yakın olan bir Yargıtay üyesine ilik kanseri teşhisi konulması üzerine, 26 Eylül"de 3 baz istasyonu söküldü. Baz istasyonu sayısı önümüzdeki günlerde daha da artacak. 3G denilen, üçüncü nesil baz istasyonlarının ihalesi yapıldı, yakında bunlar da kurulmaya başlanacak. Önümüzdeki günler 3G baz istasyonlarının kurulması ve yeni davaların açılması gibi gelişmelere gebe görünüyor. İşte bu yüzden gelecek kuşaklara sağlıklı bir hayat bırakmaya çalışırken biraz daha dikkatli olmalıyız. Artık çatıların neredeyse vazgeçilmez aksesuarı haline gelen baz istasyonlarının hayatımızı büyük tehlike altına soktuğu gerçeğiyle yüzleşip, zararlarını bir kez daha düşünmeliyiz” dedi.
Baz istasyonlarının sağlığa zararları hakkında bilgiler veren Başkan Coşkun; “Sinir zarlarının bozuluşu: Sinir zarlarının bozulması ile REM uykusu adı verilen rüya görmenin azalışı, EEG değişimleri, uykusuzluk, sinirlilik, unutkanlık, depresyon, baş ağrısı, baş dönmesi, Alzheimer, Parkinson, Multipl Skleroz gibi dejeneratif beyin hastalıkları meydana gelir. Aslında herkes bu konuda kendi üzerine düşeni yapmalı, insanın sağlık ve güvenliği önceliğinde gerekli düzenlemeler yapılmalı, söz konusu sistemlerin sahipleri ek maliyet artışı gelecek diye halk sağlığını tehlikeye düşürecek mevcut uygulamayı ısrarla sürdürmemeli. Baz istasyonlarını mümkün olabilecek meskun mahaller dışına taşınmalı, insanları korku ve endişe içinde yaşamak zorunda bırakmamalıdırlar. Biz herkesin yararına ortak bir çözümün her zaman bulunabileceğine inananlardanız. Yeter ki insanlar istesin ve “Kraldan Fazla Kralcı” olmasınlar” diye konuştu.