Kayahan “Aileme para götürmek, bakkalın borcunu ödemek, kasaptan et almak için 15 yıl pavyonlarda çalıştım” dedi.
 
Kayahan: Kasaptan et alabilmek için pavyonlarda çalıştım
 
* Müzikle tanışmanızı anlatır mısınız?
 
Kayseri Ahmet Paşa İlkokulu’na gidiyordum, babam Amerika’daydı, bende onu çok seviyordum.Onu özlediğim için bir saz edindim. ‘Ela gözlüm ben bu elden gidersem zülfü perişanım kal melül melül’ adında bir türkü vardı, o türküyü ezberleyip müzik dersinden öyle geçtim. Sonra bende futbolla müzik yan yana yürümeye başladı. Demek ileriyi görüyormuşum, ikiside şimdi para ediyor (Gülüyor). Sonra karşı cinsin ilgisini çekmek için daha çokmüziğe kaydım. Kızlar topla ilgilenmiyorlardı.
 
* Yaşınız kaçtı?
 
13 yaşındaydım. Daha sonra gitarı çok sevdim.Hâlâ benim için gitar harika bir şekildir. Hani herhangi biri kolunu kapıya vurdumu “Ahhh” der ya, ben de gitarı bir yere vursam “Ahhh” diye bağırırım. Aynı şeydir, canım acır. Sahnede geçen 43 senelik bir gitar arkadaşlığımvar.
 
* Aileniz, sanatçı olmanıza ne dedi?
 
Çok fazla istemediler bu işi. Bakın bu meslek gerçekten de saygı duyulan bir iş değildi. Ama bende dikkat edilirse direkt bu işi saygın kılmaya çalışıyorum. Şimdilerde çok saygın olmadığını düşünüyorum. Yine bir şeyler kayboluyor.Hep böyledir, bir yukarı çıkar, bir aşağı iner.
 
* O dönemlerde müzikten para kazanılıyor muydu?
 
Ben bestecilikten para kazandırmaya başlayan insan olduğumu biliyorum. Eskiden bestecinin ismi bile yazmazdı. İsmi yazılınca çok hoşlarına giderdi bestecilerin. Sonra akıl almayacak paralar aldım bestecilikten.Nasip olmuş, bu kazandıklarımın yüzde seksenini, doksanını bestecilikten kazandım.
 
* Siz düğün salonlarında ve pavyonlardada şarkı söylediniz. Ve o süreç yaklaşık 15 yılınızı aldı, neden bu kadar uzun sürdü?
 
İkiye ayırdığım hayatımdır o benim. Birincisi, aileme para getirebilmek ve bakkalın borcunu ödeyebilmek, kasaptan et alabilmekmeselesiydi.Öbürü de yarınlar için beste yapabilmekti. Bestecilik para etmiyordu o zamanlar. Ben o günlerde, “Bir dakika ben besteciyim kardeşim” deseydim aç kalırdım. Bu çok ilginçtir çoğu şarkıcının sigortası yoktur, benim sigortam pavyonlarda çalıştığım zamanda ödenmiştir. Pavyonlarda ekmek paramı kazanmak, evin ihtiyacını görmek için çalıştım. Ama geri kalan zamanlarda uykumdan fedakarlık edip beste yapmaya çalıştım.
 
* 62 yaşındasınız ve bu halk hala sizi çok seviyor. Kayagibi duruşunuzun altında ne yatıyor?
 
Sadece çok çalışmak var. Benim hayatımda güvendiğimtek şey var; iyi şarkının sahibi olmak. İyi bir şarkı yazdıysanız dost, düşman yanınızda oluyor zaten.
 
* Düşmanlara da mı kucak açıyorsunuz?
 
Bucamiada dostla düşmanı ayırt edemiyorsunuz. Ayırt etmek çok zor.
 
* Siz hiç kazık yediniz mi?
 
Hayır...
 
* İyi niyetiniz suistimal edildi mi?
 
Hayır. Ben nasıl hayatımı zor kazandımsa karşımdakine de çok kolay vermiyorum. Yani bakıyorum, deneye deneye, adım adım gidiyorum.Öyle, “Benim burada bir avuç papatyamvar hepsi sizin olsun” demiyorum. Birini veriyorum. Sonra ikincisini verdiğimde şımardıysa, zaten öteki papatyalar bende kalmış oluyor.
 
BEN ŞÖHRETLi DEĞiLiM
 
* Şöhretle aranız nasıl?
 
Benim düşündüğüm şey şu, bir şarkı yazmak istedim, iyi şarkı söylemek istedim sadece bu. Bundan dolayı tanındım, tanınmamak mümkün değildi. Şöhret deyince, bir şımarıklık ya da debdeb akıllara geliyor. Ben daha çok, az ve öz insanla yaşamayı seçtim. Bu yüzden şöhretli değilim. Gelirler bana dokunurlar ve bayılırlar mesela. Ben derim ki, “Bir dakika kalk, niçin bayıldığını bana anlat Allah aşkına” Ben sorarım, “Senin baban ne iş yapıyor?” “Terzi...” “Seninki?..” “Marangoz...” Farkımız yok. O da mesleğini yapıyor, ben de... “Şarkıcıları putlaştırmayın” derim. Mesela benim, hiçbir zaman korumam olmadı. Niye koruma taşırlar yanlarında, inanın bu sorunun cevabını ben de bilmiyorum.
 
6 ay ömrün kaldı dediler
 
* Yemin Ettim adlı şarkınızın sizin için farklı bir değeri var, nedir o?
 
1990 senesinde bana “6 ay ömrün var” denmişti, ben de bir şarkı yazayım da kalsın dedim ve ‘Yemin Ettim’i yazdım. 6 ay üzerinde çalıştım. n Kanseri yenmenizde bu şarkının önemi var mı? Ben bir şey yenmedim. Allah öyle istedi diyelim. Yaşanacak günümüz varmış. Ölüm bir ceza değildir, ben öyle düşünüyorum. Devlet hastanesine gittim Çapa’da tedavi oldum. Bu konuyu çok fazla konuşmak istemiyorum, çünkü bu defa hastalar da sanki çok önemli bir şey yapmış gibi beni arayıp benden medet umuyorlar ki, bu çok yanlış bir şey. Çünkü herkesin hastalığı farklı. Söylediklerine göre 6 ay ömrüm kalmıştı. Şu anda onların verdiği sürenin üstünden 21 sene geçti. 10 sene önce tekrar etti, yine tedavi gördüm.
 
SOMALiLi ÇOCUKLARA ŞARKI YAZDIM
 
* Somalili çocuklar için bir şarkı yazmayı düşündünüz mü?
 
Yazdım, bir şarkı yazdım. En az 5-10 kişinin birden söyleyeceği bir şarkı bu... 5 başlıkta topladım şarkıyı. Değişik bir melodi de buldum. En kısa zamanda sanatçı arkadaşlarımla paylaşacağım.
 
bugün