Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. İskender Emre İnan, gırtlak kanserinin genellikle 55-60 yaş grubu erkeklerde sık görüldüğünü, erken tanı ile hastalığın tedavi edilme şansı olduğunu söyledi.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Dr. İskender Emre İnan, Gırtlak Kanseri’nin Kulak Burun Boğaz Hekimliği’nde en sık görülen kanser türlerinden biri olduğunu ve sigara ile doğrudan ilişkili olduğunu kaydetti. Dr. İnan, "Tümör genellikle, çevre organlara ve boyuna yayılmadan önce uzun süre gırtlak içinde sınırlı kalır. Erken tanı ile hastalığın tam olarak tedavi edilme şansı vardır. Ancak ileri dönemlerde başvuran hastalarda ve bunların tedavisi sonucunda, hastanın yaşam kalitesini düşüren ve sosyal yaşantısında büyük sıkıntılara yol açan kalıcı fonksiyon kayıpları ortaya çıkabilir. Hastanın ses tellerini tamamen kaybetmesine, konuşamamasına ve çevre ile olan iletişiminin tamamen kopma noktasına gelmesine neden olan gırtlağın tamamen çıkartılması, Hastanın boynunda nefes alabilmesi için kalıcı delik oluşturulması ortaya çıkabilecek sıkıntıların en uç noktasını oluşturur" dedi.

Hastalığın sigara içimi ile doğrudan ilişkili olduğunun ortaya konulduğuna dikkat çeken Dr. İnan, "Gırtlak kanserlerinin, diğer kanser türleri gibi nasıl oluştuğu kesin olarak bilinmemekle birlikte, sigara içimi ile doğrudan ilişkili olduğu ortaya konmuştur. Sigara ile birlikte alkol kullanımı bu riski artırmaktadır. Gırtlak kanseri genellikle 50-60 yaş grubundaki erkeklerde sık görülür. Ancak giderek daha genç yaşlarda ve kadınlarda da görülmeye başladığı göz ardı edilmemelidir" diye konuştu.

"Maalesef, diğer birçok kanser türünde olduğu gibi gırtlak kanserinin de hastalığa özgü bir belirtisi yoktur" diyen Dr. İnan, şunları söyledi.

"Gırtlak kanserinin belirtileri daha çok organ içindeki yerleşimi ve büyüklüğü ile ilgilidir. Tümör ses telleri üzerine yerleşmiş veya bu bölgeye ilerlemişse ses kısıklığı ve ses kalitesinde değişiklikler genellikle ilk ortaya çıkan belirtilerdir. Bu nedenle uzun süren ses kısıklıkları ihmal edilmemeli ve mutlaka bir K.B.B Hastalıkları uzmanına başvurulmalıdır.Gırtlak kanserinin diğer belirtileri; boğazda takılma hissi, boğazda ağrı, kulaklara yansıyan ağrı şeklinde de olabilir. Bu belirtilerin herhangi bir boğaz rahatsızlığından (örneğin : farenjit) da kaynaklanabileceğine dikkat ediniz. Bu nedenle uzayan her türlü yakınmanız için doktorunuza başvurunuz. Büyük tümörler ise; nefes darlığı, yutma güçlüğü, yutma sırasında ağrı, kanlı balgam gibi belirtiler verirler. Hastada genel düşkünlük hali, kilo kaybı olabilir. Ancak bu belirtiler ortaya çıktığında hastalık oldukça ilerlemiştir. Kanser boyuna yayılmışsa, boynun yan tarafında şişlik ortaya çıkar."

Hastalığın seyri hakkında bilgi veren Dr. İnan, "Gırtlak kanserleri, genellikle uzun süre organ içinde kalırlar, yayılımlarını gırtlak içinde yaparlar. Daha sonra çevre organlara ve boyundaki lenf bezlerine yayılırlar. Kanserin, akciğer, kemik, karaciğer gibi uzak organlara sıçrama yapması nadirdir ve genellikle ileri tümörlerde görülür. Bu şekli ile vücudun diğer yerinde beliren birçok kanser türüne göre nisbeten daha ılımlı bir seyri vardır. Larenks kanseri bulunan bütün hastalar için bir tedavi seçeneği vardır. Tedavi türünün seçimi de kanserin larenksin neresinde olduğuna, evresine, kişinin yaşına ve genel sağlık durumuna göre yapılır. Temel olarak üç tür tedavi yöntemi uygulanmaktadır :Cerrahi (kanserli dokunun ameliyatla çıkartılması) Radyasyon tedavisi (kanser hücrelerinin öldürülmesi için radyasyon ışınlarının kullanılması) Kemoterapi (kanser hücrelerini öldüren ilaçlarla tedavi)."

Dr. İskender Emre İnan, hastalığın erken dönemde tanısının çok önemli olduğuna dikkat çekerek "Günümüzde uygulanan tedavi şekilleri ile hastaların tam olarak tedavisi ve uzun süreli yaşam mümkündür. Ancak bunun için hastalığın erken dönemde tanısı çok önemlidir. Genel bir ifade ile ses telleri üzerindeki küçük bir tümörün tam olarak tedavisi ile 5 yıllık yaşam süresi olguların yüzde 90-95’inde mümkün olabilmektedir. İleri boyuttaki bir tümörde ise bu oranlar yüzde 35- 50’ye düşmektedir. Bu bulgular, kanserin erken dönemde tedavisinin ne kadar önemli olduğunu vurgulamaktadır" şeklinde konuştu.