İşte Hülya Avşar'ın, mamografi deneyimi;

Her sene göğüs kontrolüne giderim. Yıllardır kontrolümü yapan, sevgili Cihangir ile dün yine buluştum.

Şu son zamanlarda çok sık duyduğumuz, kötü haberden midir nedir; daha tedirgindim, doğal olarak. Kutu gibi bir odaya girdim, soyundum, Cihangir geldi. Ben çıplak, o duvara bakar gibi, umursamaz yatırdı beni.

Havadan sudan bahsetmeye başladı, bense anlattıklarını asla duymadım. Aklım sonuçtaydı ama yine de sanki dinliyormuşum gibi; hımmm, evet, doğru dedim. Her neyse jöleyi, göğüslerime sürdü ve kontrole başladı, dedim ya!

''İNSANIN GÖĞSÜ NASIL BU KADAR UZAR''

Son zamanlarda duyduklarımızdan olsa gerek, o; kontrolümü sürdürürken konuşmayı kesti, ben gözlerimi yüzüne diktim, hafif tedirgin hiç ayırmadım. Cihangir de bunu fark etmiş olmalı ki; yüzüme bakıp merak etme her şey yolunda dedi. Ama bir de emin olmak için; hadi bir de, mamografi çekelim dedi. Başka bir odaya girdim, film çekecek kişiye teslim oldum. İşte şu alet memeyi içine alıyor, sündürüyor da sündürüyor. Ben makinaya yapışmış, filmin çekilmesini beklerken; 'Bir insanın göğsü nasıl bu kadar uzar?' diye de düşünmeden edemedim.

''EVİRİYORLARA ÇEVİRİYORLAR''

Görseniz çok komik! Sonra bir de yandan, bir de alttan; kendimi gülmekten alamadım. Düşünsenize memeleriniz birinin elinde, kim bilir günde kaç kişinin memelerini yoğuruyorlarsa, onlara sanki kasaptan evlerine götürmek üzere aldıkları, et muamelesi yapıyorlar. On beş dakika eviriyorlar, çeviriyorlar, uzatıyorlar; yüzlerinde sıfır ifade.

İşin komik tarafı; bu kontroller on beş günde bir olsa, memeler dizlere iner, topla toplayabilirsen. Neyse ki bu durumlardan da gülecek bir şey çıktı.

Lütfen: Gülün, gülün, gülün!

Sevgilerimle...

Acunn.com