36 sayfalık iddianamede 44 maktul, 44 müştekinin olduğu iddianamede, bir gizli tanık bulunuyor. İddianameye göre 10 sanık canavarca hisle kasten öldürmekten, 2 sanık da başka suçlardan yargılanacak.

ARAZİ HUSUMETİNE BAĞLI DEĞİL
Savcılık iddianamesine göre, 14 yaşındaki şüpheli M.Ş.Ç. ile ilgili soruşturmanın, yasa gereği ayrı yürütüldüğü belirtiliyor. Savcılık, olayla ilgili, maktuller ve aileleri ile şüpheliler ve aileleri arasında, suçun işlenmesi açısından bir husumet bulunmadığını ve köyde kadastro geçmesine yönelik de herhangi bir anlaşmazlık olmadığı tespitini yapıyor.

BEBEK DOĞUNCA DNA TESTİ
Gizli tanığın beyanına göre, Mehmet Çelebi'nin eşi Fersi Çelebi'nin, maktul Fesih Çelebi ile cinsel ilişkiye girdiğine dair söylentilerin bulunduğu, ancak bunların tüm taraflarca reddedildiği kaydediliyor. Savcılık, ölen Fesih Çelebi'den alınan numunelerin DNA testi için Adli Tıp Kurumu'na gönderildiğini, Fersi Çelebi'nin ise hamile olması nedeniyle, bebeğin dünyaya gelmesi sırasında DNA incelenmesinin yapılmasına karar verildiğini de belirtiyor.

SALDIRIDA 5 KALAŞNİKOF
Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianameye göre, Abdulkerim Çelebi'nin vücudunda 6, Mühüdün Çelebi'de 9, Fesih Çelebi'de 12, Mehmet Sait Çelebi'de 8, Ali Çelebi'de 8, Ayşe Çelebi'de 9 ve Hayriye Çelebi'nin vücudunda ise 10 mermi tespit edildi. Olayda kullanılan silahlardan beşinin Kalaşnikof, birinin de 7.62 milimetre çapında tabanca olduğu ifade ediliyor. Silahların Mehmet, Abdulhakim ve Mustafa Çelebi'ye ait olduğu, balistik neticesinde ortaya çıktı. Savcılık, balistik raporu değerlendirildiğinde, suç tarihinde suç mahallinde kullanılan silahların yasaya göre "Vahim nitelikli silah" olduğu ifade edildi.

KİM NEYLE SUÇLANIYOR?
Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede dokuz zanlı hakkında canavarca hisle adam öldürmekten ağırlaştırılmış 44'er kez ömür boyu ve 219'ar yıla kadar hapis cezası istendi. Çocuk Ağır Ceza'da yargılanacak yaşları 18'den küçük 2 sanık için 1120 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Sanıklar Abdulhakim Çelebi, Mehmet Emin Çelebi, Süleyman Çelebi, Ömer Çelebi, Mehmet Sait Çelebi, Abdulkadir Çelebi, Mehmet Ali Çelebi ve Ali Çelebi'ye yöneltilen suçlama şöyle:

CANAVARCA HİSLE ÖLDÜRME
36 kişiyi iştirak halinde tasarlayarak canavarca hisle kasten öldürme. Yedi çocuğu iştirak halinde tasarlayarak canavarca hisle kasten öldürme. Gebe olduğu bilinen kadını iştirak halinde tasarlayarak canavarca hisle kasten öldürme. Altı kişiyi iştirak halinde tasarlayarak canavarca hisle öldürmeye kalkışma. Dört çocuğu iştirak halinde tasarlayarak canavarca hisle kasten öldürmeye kalkışma. Sayı ve nitelik bakımından vahim olan silah ve mermilerin satın alınması, taşınması ve bulundurulması. Diğer iki sanık Ahmet ve Mustafa Çelebi ise "vahim silah ve mermilerin satın alınması, taşınması ve bulundurulması, tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma ve el değiştirme ile genel güvenliği silahla ateş etmek suretiyle kasten tehlikeye sokma" ile suçlanıyor.

GÜLEREK '15 KİŞİ ÖLDÜRDÜM' DEDİ
İddianameden: 18 yaşından küçük zanlı M.Ş.Ç. gülerek, "15 kişiyi öldürdüm hocayı ve muhtarı öldürdüm, oda kapısından içeriyi Kalaşnikofla taradım" dedi

Jandarma Başçavuş M.B., katliama katılan 18 yaşından küçük M.Ş.Ç.'nin tutuklandıktan sonra adliye koridorunda yanına gittiğini söyledi. Başçavuş sonrasını şöyle anlattı: "Adliye koridorunda beklerken, '15 kişiyi sen mi öldürdün gerçekten? Zaten tutuklandın. İstersen konuşabilirsin. Hocayı da sen mi öldürdün?' diye sordum. Çocuk gülerek bana, 'Evet 15 kişiyi ben öldürdüm, hocayı da ben öldürdüm, muhtarı da ben öldürdüm, odanın kapısından içeriyi Kalaşnikofla taradım. Amcam Abdulhakim'in elinde de Kalaşnikof vardı. 75 mermi alır. Ben imamın bulunduğu yeri taradım' diye konuştu."

'KENDİMİ ÖLDÜRMEK İSTEDİM'
Saldırıdan sağ kurtulan lise öğrencisi Murat Çelebi'nin ifadesi ise şöyle: "Namaz sırasında 3 kişi yanımda namaza durmadı. Mehmet Çelebi namazdaki herkesi taradı. Abdulhakim Çelebi de yaralı olarak yerde yatanların kafasına tek tek kurşun sıktı. Bacağımdan yaralandım. Amcamın oğlu Halim'in bağırmasını duydum. Silah sesleri devam ediyordu. Eve tekrar girdim ve kadınların kaldığı odaya gittim. Herkes yerde yatıyordu. Yerden aldığım silahla kendimi öldürmek istedim. Ancak bir kadın yanıma gelerek bana engel oldu."

'KADINA ACIMADILAR'
Nişanlanan Sevgi Çelebi ise karşılık vermek isterken vuruldu. Sultan Çelebi ifadesinde çok çarpıcı bir detay verdi: "Rukiye ile saklandık. Rukiye bana, 'Herkesi öldürdüler. Kimse kalmadı. Siz kendinizi ve çocukları saklayın' dedi. Işığı kapatarak gizlendik. Bu arada yanımızdaki o akşam nişanlanan Sevgi Çelebi, eline silah alarak çıktı. Sonradan saklandığımız yerden çıktığımda Sevgi Çelebi'nin öldüğünü gördüm."

'YETER 20 KİŞİYİ ÖLDÜRDÜN'
Katliamda öldürülen Cemil Çelebi'nin kızı Meles Çelebiz de Mazıdağı Cumhuriyet Savcılığı'na verdiği ifadesinde, silah seslerinin duyulması üzerine arka odaya geçtiğini ve saldırganları gördüğünü anlattı: "Dışarı baktığımda Hacı Kado'nun eşi olan Hacı Neso dedikleri Neslihan Çelebi ve onun oğlu Ahmet Çelebi'yi gördüm. Hacı Neso Kürtçe olarak damadı olan Mehmet Sait Çelebi'ye 'Lawo lawo yeter artık yirmi kişiyi öldürdün. Hepsini öldürdün' diye bağırdı. Buna karşılık Mehmet Sait Çelebi de 'Ben onların dinlerini imanlarını s....m, kökünü kurutacağım' dedi."

'NİŞANDA SİLAH MI SIKACAKSIN...'
Bilge köyü katliamıyla ilgili hazırlanan iddianamede, mağdur Ferhat Çelebi, katliam başlamadan önce sokakta eli silahlı olarak, cezaevindeki şüpheli Mehmet Emin Çelebi'yi gördüğünü şöyle anlattı: 'Hayırdır, nişanda silah mı sıkacaksın?' dedim. Mehmet Emin Çelebi de sinirli bir şekilde 'sus' dedi. Nişan evine 10 metre kala Mehmet Emin Çelebi seri şekilde bana ateş etmeye başladı. Yere yattım. Ölü taklidi yaparak kurtuldum." Tanık asker N.T. de ifadesinde şöyle dedi:

KARAKOLDA İNKÂR
"Ömer Çelebi Kürtçe, '8-9 kişi kaldı. Kökleri kurudu' diyordu. Ancak karakolda bu ifadesini kabul etmedi. Ömer Çelebi, 'Daha önce de bizi suçladılar. Bir şey olmadı. Şimdi de suçluyorlar. Biz suçsusuz' diye konuştu." Uzman çavuş A.K. de, cezaevindeki şüpheliler Ahmet ve Mustafa Çelebi'nin katliamdan önce, saat 20.00 sıralarında karakola geldiğini söyledi.

BİLGE'DE HÜZÜNLÜ KARNE GÜNÜ
Anne, babası ya da yakın akrabalarını kaybetmenin hüznünü yaşan öğrenciler buruk bir sevinçle karnelerini aldı. Törende köylüler ile muhtar Abdurrahman Çelebi de hazır bulundu. Okul müdürü Sadık Akbulut öğrencileri tek tek öperek karnelerini verirken, öğrencilerin mutsuzluğu gözlerine yansıdı. Katliamda ölen 2'nci sınıf öğrencisi Ayşe Çelebi'nin yanı sıra, karşı tarafın intikam almasından korkarak köyü terk eden ailelere mensup 14 çocuk yer almadı. Ekrem ARSLAN /SABAH

İSTANBUL'DA MORAL BULDULAR
Bilge köyü katliamında yakınlarını kaybeden 9 ve 11 yaşlarındaki dört çocuk, öğretmenleri Sadık Kahramen eşliğinde İstanbul'a geldi. Miniatürk'ü gezen çocuklar, daha sonra okul yararına 8 sanatçı tarafından açılan resim sergisini gezdi. Bugün de İstanbul'un tarihi ve turistik mekanlarını gezecek çocuklar, İstanbul'u çok beğendiklerini, tekrar gelmek istediklerini söyledi.