Yenidoğan bir bebek için en iyi gıdanın anne sütü olduğuna dikkat çeken Dr. Işıl Önder, “Öyle ki, yaşamın ilk 4 ile 6 ayı boyunca, başka hiçbir ek gıda gerekmeksizin, anne sütü bebeğin tüm ihtiyaçlarını karşılamak için yeterlidir” dedi.

Anne sütünün üstünlükleri hakkında da bilgiler veren Dr. Önder, “Her annenin sütü kendi bebeği için özel olarak yapılmaktadır. Anne sütünde inek sütünde bulunmayan ve laboratuarda üretilmesi mümkün olmayan 100" den fazla bileşen vardır. Buna ek olarak formüle mamalardan (kutu veya şişe mamalar) farklı olarak, anne sütünün içeriği, bebeğin sürekli değişen ihtiyaçlarını karşılamak için sürekli değişir ve yenilenir.

Örneğin anne sütünün sabah saatlerindeki bileşimi akşamüzeri bileşiminden, bebeğin birinci ayındaki bileşimi yedinci ayınkinden, farklıdır. Ayrıca prematüre bir bebek için olan anne sütü bileşimi, zamanında doğan bir bebek için olandan farklıdır” diye konuştu.

Daha iyi sindirilebilirlik, daha az kabızlık ve ishalin önlenmesi içinde anne sütü ile beslenmenin önemli olduğuna işaret eden Önder, “Anne sütü bebeğin hassas ve halen gelişmekte olan sindirim sistemi için hazırlanmıştır. Anne sütündeki protein (çoğunlukla lactalbumin) ve yağ, inek sütündeki protein (çoğunlukla kazeinojen) ve yağa göre daha rahat sindirilebilir.Genel olarak anne sütü ile beslenen bebeklerde ishal veya kabızlık gibi problemler hemen hiç görülmez. Anne sütünün tuz ve protein içeriği inek sütüne göre daha az olduğu için, yenidoğanın gelişmekte olan böbreğine daha az yük bindirir. Anne sütüne alerji geliştirme durumu hemen hiç görülmez, bebekler nadiren annenin yediği ve süte geçen bir gıdaya hassas ise buna reaksiyon verebilir. Oysa ki inek sütü bazlı formüle mamalara her 10 bebekten biri alerji geliştirebilir. Anne sütündeki kalsiyum, inek sütü bazlı mamalara göre daha iyi emilerek bebeğin kandolaşımına katılır. Bu anne sütündeki fosfor miktarının da göreceli olarak az olmasına bağlı olabilir.