“Dünya Bir Oyun Sahnesi”nin bu haftaki konukları, “Güneşi Gördüm” filminin senaristi ve yönetmeni Mahsun Kırmızıgül ile filmin oyuncularından Demet Evgar, Erol Demiröz, Nurseli İdiz ve Ali Sürmeli oldu.

Mahsun Kırmızıgül"ün Diyarbakır"dan İstanbul"a, konservatuara varan, sonra da müzik kariyeriyle ilerleyen yaşam öyküsünün de aktarıldığı programda, Kırmızıgül, çocukken başlayan sinema tutkusunu, bisküvi kutularından nasıl film makinesi yaptığını, konservatuardan mezun olduktan sonra müzik piyasasına atıldığında neden isminin ve soyadının değiştirildiğini anlattı. O dönemde her şeyin çok zor olduğu piyasada, birilerinin kendi hakkında karar verdiğini ve buna engel olamadığını da belirtti.

Nurseli İdiz de, doğuda doğup, yoksulluk ve sefalet içinde büyüyen biri için, batıya gelip burada müzik ya da sinema dünyası içinde var olmanın ne kadar zor olduğunu, bu insanların kendilerini kabul ettirmek için ne büyük çabalar gösterdiklerini belirterek, kendisi gibi batıda doğup, eğitim düzeyi yüksek aileler tarafından yetiştirilmiş, iyi okullarda eğitim görmüş kişilerin doğudan gelenlere göre çok şanslı olduğunu, fazla çaba göstermek zorunda kalmadıklarını, dolayısıyla Mahsun Kırmızıgül gibi doğu kökenli sanatçıların bin bir emekle bu noktalara vardıklarını, sırf bu yüzden bile alkışı hak ettiklerini söyledi.

Erol Demiröz ise, birilerini taklit etmekle suçlanan Mahsun Kırmızıgül"ün kesinlikle taklitçi olmadığını, yaptığı her iki filmin de son derece kendine özgü, kendi dili olan filmler olduğunu belirtti ve Kırmızıgül"ü eleştiri yağmuruna tutan kimi yönetmenleri kınadığını söyledi. Demiröz, Kırmızıgül"ün gerçek bir sinema gözüne sahip olduğunu, sıradan bir dağı bile olağanüstü bir dağ görüntüsüne çevirebilme yeteneği olduğunu ifade etti.

Nurseli İdiz ayrıca, kendisine sürekli, Mahsun Kırmızıgül"ün arkasında birileri olup olmadığı, senaryoyu birilerine yazdırıp yazdırmadığı konusunda sorular yöneltildiğini ama başından sonuna kadar filmin çekim sürecini görmüş yaşamış biri olarak, Mahsun"un tamamen tek başına filmi kotardığını açıkladı. filmin oyuncuları, Kenan Işık"ın sorularını yanıtladılar.

Demet Evgar ise, senaryo ona teklif edildiğinde, önce “sakın girme bu işe” diyerek kendisine engel olmaya çalışan bazı arkadaşlarının, filmi gördükten sonra sözlerini geri aldıklarını ve “iyi ki sözümüzü dinlememişsin” dediklerini açıkladı.

Filmin bazı sahnelerinin çekildiği Norveç"te çalışırken yaşadıklarını anlattı. Norveçlilerin, nasıl titiz çalıştıklarını, tüm oyunculara ve set ekibine nasıl saygılı davrandıklarını, birisinin ona “sir” diye hitap etmesiyle kendisini nasıl da gerçek bir "sir" gibi hissettiğini esprili bir dille anlattı. Sürmeli ayrıca, filmin bir sahnesinde beliren iki gökkuşağını, aslında tamamen tesadüfen yakaladıklarını, Mahsun Kırmızıgül"ün gökkuşağı çıkar çıkmaz kamera açısını değiştirdiğini belirtti. Güneşi Gördüm"ün setinin son derece huzurlu bir set olduğunu ve herkesin rahatının düşünüldüğünü ifade etti.

Mahsun Kırmızıgül, Slumdog Millionaire filminin aldığı Oscar"a gönderme yaparak, oyuncular Hintli de olsa hepsinin İngilizce konuştuğu için Oscar ödülüne layık görüldüğünü, bizim ancak Yabancı Film Oscar"ına aday olabilecek filmler çekebileceğimizi belirtti. Kendi kullandığı sinema gramerinin Amerikan sineması grameri olduğunu da açıklayan Kırmızıgül, ancak onların sinema diline yakın filmler çekilirse başarılı olunabileceğini ifade etti.

Mahsun Kırmızgül"ün Kardeşlik Türküsü"nün okuduğu programda, Ali Sürmeli de bir türkü söyledi. Ayrıca Ali Sürmeli, filmin bir sahnesinde okuduğu Cahit Sıtkı Tarancı"nın “Memleket İsterim” şiirini programda yeniden okudu, Sürmeli"nin yorumuna Mahsun Kırmızıgül saz çalarak eşlik etti.

GAZETEPORT