Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen çift kol nakliyle tıp tarihine geçen ve hayata yeniden tutunan 44 yaşındaki Cihan Topal, azmiyle göz dolduruyor. Nakil olan kollarıyla otomobil ve motosiklet kullanan, zeytin toplayan, tavuk besleyen, koyunlarına bakan Topal, bu yılki incir hasadına da başladı.
Aydın’ın Efeler ilçesine bağlı Terziler Mahallesi’nde çiftçilik yapan evli ve 2 çocuk babası Cihan Topal, 2008 yılında iş kazası geçirerek iki kolunu kaybetti. Topal, kol nakli olmak için Antalya Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’ne başvururken, sevindiren haber 2 yıl sonra geldi. Muğla’nın Milas ilçesinde geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden 23 yaşındaki Fatih Demirel’in iki kolu, Antalya Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan ile ekibi tarafından 25 Eylül 2010’da ameliyatla nakledilirken Topal, Türkiye’de ilk çift kol nakli yapılan hasta olarak tıp tarihine geçmişti.
"Mücadeleyi hiç bırakmadım"
Terziler Mahallesi’ndeki bahçesinde incir hasadına başlayan Topal, yaşadıklarını anlattı. Topal, "2008-2010 yılları arasında iki elim yoktu, iki yıl böyle yaşadım. Şimdi ağacın dalını tutuyorsunuz, bunu hissediyorsunuz. Şu yaprağı tutup bunu hissetmek, şuradan inciri böyle koparıp bunu yiyebilmek bile ayrı bir duygu, ayrı bir sevinç. Çünkü düşünün iki elinizi kaybetmişsiniz, hayata küserseniz tamamen hayatınız bitmiş olur. Ama mücadeleye devam etmek gerekiyor, hiçbir zaman mücadeleyi bırakmamak gerekiyor. Ben hiç bırakmadım, her şeyi Allah’tan istedim. Çok şükür Türkiye’de 25 Eylül 2010 yılında ilk kez gerçekleşen çift kol nakli ameliyatıyla hayata tutundum" dedi.
"Rabbim dualarımızı kabul etti"
Topal, 2014 yılında dünyaya gelen oğluna, ameliyatı gerçekleştiren Prof. Dr. Ömer Özkan’ın ismini verdiğini aktararak, "Ben bu ameliyata baş koyduğumda, ’Allah’ım kızımın elinden tutup bir parka götüreyim. Bir okula götürecek, saçını okşayacak kadar iki elim olsun, başka bir şey istemiyorum’ dedim. Rabbim çok şükür dualarımızı kabul etti. Ben bu ameliyata kızımın elinden tutmak için, bir parkta gezdirmek için, saçını okşayabilmek için baş koydum. Şu anda da çok şükür kızım hemşirelik okuyor. Allah nasip ederse bu sene staja başlayacak. Onların mutluluğu, onların elinden tutabilmek, onlara sarılmak kadar güzel bir duygu yok. Hayatımda bunlar çok güzel duygular, yaşadığım anlar" şeklinde konuştu.
Hayalleri gerçeğe dönüştü
Topal, şu anda elleriyle her şeyi yapabildiğini, bunun mutluluğunu yaşadığını vurgulayarak "Arabamı, motosikletimi kullanabiliyorum. Kendi incirimizi, zeytinimizi kendimiz topluyoruz. Kendim yapabiliyorum ben bunları. Tavukların yemini, suyunu veriyorum, yumurtasını alabiliyorum. Bunların hepsi aslında hayaldi. Hepsi hayaldi ama dediğim gibi mücadeleyi bırakmamak gerekiyor. Mücadeleyi bırakmış olsaydık, şu anda biz hayatta olmazdık. Onun için çok şükür hayatımızda çok güzel şeyler değişti. ’Ne olduk’ demeyeceğiz, ’ne olacağız’ diyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Organ bağışı çağrısı"
Organ naklinin önemine de işaret eden Topal, "Ben bugün hayattaysam her şeyimi yapabiliyorsam, bunu organ bağışına borçluyum. Organ bağışı sayesinde bugün her şeyimi yapabiliyorum. Organ bağışı olmasa bu ameliyatlar olmaz, kimse de bunları yapamaz. Keşke herkes organ bağışına duyarlı olsa. Benim yüzüm dahil bütün organlarım bağışlanmış durumda. Ehliyet aldığım yılda bağışladım, 2000 yılında. Ameliyat olmazdan yıllar önceden bağışladım. Çok şükür bu günlerimize. Her sağlıklı bir vatandaş her dakika, her gün bir engelli adayıdır. Bunu unutmamak gerekiyor. Engelli kardeşlerimize yardımcı olmak gerekiyor. Elimizden geldiğince hepimiz yardımcı olmaya çalışalım. Ama organ bağışı çok önemli" diyerek herkesi duyarlılığa davet etti.