2 asra yakındır sadece ve sadece ülkemizde görülen ve beyne yerleşerek, insani değerleri yok edip, öldürücü olmayan, AHMET HAKAN'ın COVİD-20, ancak sadece ülkemize mahsus olduğu için COVİD-T adının daha uygun olacağını düşündüğüm, bu virüsü yakalanmış kişilerin belirtilerinden bahsedecektim.
Ancak; kendileri şu ortamda bile, bu güzel ülkenin huzurunu yeterince bozdukları için vazgeçtim.
KOVİD-19 nasıl da dünyamızı allak bullak etti.
Dünya ne hale geldi,
Hiçbir şeyin tadı tuzu kalmadı.
Bu virüs bir sebep.
Bu sebebi yaratan tek güç bize ne anlatıyor.
Neleri hatırlamamızı istiyor.
Nasıl kendimize geliriz.
Yaratılma amacımız ne.?
Mevla niçin hayatımızı ters düz etti?
Hepimiz niçin can korkusuna düştük.
Çok sevdiklerimizin bile yanına yanaşamıyoruz.
Sevdiklerimizle oturup sohbet edemiyoruz.
Okullar kapalı,
Parklar meydanlar boş,
Sokaklar ıssız.
Dükkanlar kapalı,
İstesen de camilere gidilemiyor.
Zengin, fakir, ünlü, ünsüz ayrımı yok,
Çünkü garantisi yok, herkes tedirgin.
Kısacası; tüm nimetler tek tek elimizden kayıyor,
Meğerse; şükredecek çok şeyimiz varmış,
Parkta oturmak, yürüyüş yapmak çok büyük bir nimetmiş,
Sevdiğinle kucaklaşmak,
Oturup çay içmek,
Lokantaya gitmek,
Kırlarda gezmek,
Çok basit gibi gelse de, hep büyük bir nimetmiş.
Şükredecek, çok çok şeyimiz varmış.
İnşallah bu günlerde geçecek.
Her zorluğun ardından bir kolaylık olacağına inanıyoruz.
Mühim olan, normalleşme olunca takınacağımız tavır.
Süreçten çıkaracağımız dersler.
Tabi ki, bu saydıklarım hep normal insanımız için.
COVİD-20 veya COVİD-T virüsüne yakalanmış canlılar için yapacak bir şey yok,
Bu türle yaşamaya devam edeceğiz.
Çünkü, beynine bu virüs bulaşmış canlıya yapılacak hiçbir şey yok,
Bu hastalığın aşı ve ilacı da yok.
Tüm dünya, kendi değerlerine sarılıp kenetlenirken,
İşimiz göklere kalmış, diyen İtalyan başbakanına tek bir cümle laf eden vatandaşı olmazken,
İşimiz duaya mı kaldı,
Bu ülkeden nefret ediyorum, diyenlerden,
Ezan ve salaya anıranlar dan,
Hiçbir şey beklemiyoruz.
Bu ülke onlarla 2 asra yakındır yaşamaya alıştı
