CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın CHP ve onun liderlerine ağır hakaretlerde bulunduğunu öne sürerek, ''Hakareti siyasetinin merkezine almış, öfkeyi hitabete dönüştürmüş birinin kullandığı 'namert', 'alçak' gibi sıfatlar, CHP'yi ve onun genel başkanını değil söyleyeni anlatmaktadır'' ifadesini kullandı.

     İnce, yaptığı yazılı açıklamada, ''her sözün söyleyenin ruh halini ve bilinç düzeyini gösterdiği'' görüşüne yer verdi.
     Açıklamasında, Başbakan Erdoğan'ın bazı konuşmalarında kullandığını belirttiği bazı ifadeleri sıralayan İnce, şunları kaydetti:
     ''Bütün bu sözleri söyleyen birinin 'Ben bugüne kadar, mümkün olduğunca, hiçbir zaman hakaret yolunu seçmedim' sözü komik olmanın da ötesine geçmektedir.

     Hakareti siyasetinin merkezine almış, öfkeyi hitabete dönüştürmüş birinin kullandığı 'namert', 'alçak' gibi sıfatlar, Cumhuriyet Halk Partisini ve ve onun genel başkanını değil söyleyeni anlatmaktadır. Sayın Başbakan, geçmişte ve bugün, Cumhuriyet Halk Partisini ve onun liderine ağır hakaretlerde bulunmuştur

     Bizim iddialarımızın yersiz olduğunu söylemek için hakaret etmesine gerek yok. Devletin bütün kayıtları kendi elinde, kamuoyuna açıklar ve kamuoyu kendi kararını kendisi verir. Sayın Başbakan bunu yapma yerine kendisini ifade eden sözleri, başkasına yakıştırma yolunu seçiyor.

     Hizbullah militanlarının serbest bırakılması konusundaki CHP iddiaları karşısında Başbakanın kimyasının bozulması ve bilinçaltının söz ve eylemlerine hakim olması, bizim açımızdan anlaşılır bir durumdur. Çünkü gerçek bütün çıplaklığıyla öylece durmaktadır. Hizbullah dava dosyasının AKP'nin kadrolaştığı yerlerde nasıl ve niçin bekletildiğini hepimiz bilmekteyiz.

     AKP döneminde Hizbullah, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da örgütlü güç olarak sürekli gelişmiş ve bugün siyasi aktör konumundadır. Tıpkı PKK'da olduğu gibi çökertilmiş terör örgütleri, 8 yılda birer siyasi güç haline gelmiştir. Başbakan önce bu gerçeği görmeli ve bunun nasıl gerçekleştiğinin hesabını vermelidir.

     AKP ve gizli örgüt ilişkisine gelince, Habur vakası, Sayın Başbakanı ve partisini anlamamız için yetmekte ve artmaktadır. Hizbullah ise bu işin cilası olmuştur.''