> Erdoğan, Tokat ziyareti sırasında Ankara temsilcimiz Nuri Elibol’un sorularını cevapladı.
 
BOYUN EĞMEYİZ
 
Başbakan Erdoğan, Doğu ve Güneydoğu’da AK Parti’ye yönelik tehditlere boyun eğmeyeceklerini belirterek, “Her yerde kendimizi anlatacağız” dedi.
 
ALLAH’IN TAKDİRİ OLUR
 
Tehdit edildiklerini ifade eden Erdoğan, “Tehditse tehdit. Allah’ın takdir ettiği neyse odur. Ölümse ölüm, bundan daha ötesi var mı?” şeklinde konuştu...
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, PKK’ya karşı yapılan askerî operasyonları protesto eden provokatörlerin Doğu ve Güneydoğu’da AK Parti’ye yönelik tehditlerden yılmayacaklarını belirterek, “Tehditse tehdit. Allah’ın takdir ettiği neyse odur. Ölümse ölüm, bundan daha ötesi var mı?” dedi. Erdoğan, gazetemize gündeme ilişkin önemli değerlendirmeler yaptı. Başta yeni Anayasa, Doğu ve Güneydoğu’daki olaylar ve MHP’deki kaset iddiaları olmak üzere Erdoğan’ın sorularımıza verdiği cevaplar şöyle:
 
> Seçim atmosferi nasıl, meydanları nasıl buluyorsunuz?
 
Vatandaşlarımızın yoğun ilgisi var. Asıl yoğunluk bundan sonra başlar. Büyük illerdeki mitinglerimiz yeni başlıyor. Şu ana kadar miting yaptığımız illerde bizi sıkıntıya düşürecek bir durum görmedim. Bu tür çalışmalarda ben sokağın tepkisine bakarım. Balkonların ilgisine dikkat ederim. Gezdiğim yerlerde, sokağın dili ve ilgisi çok iyi.
 
EN BÜYÜK PROJEMİZ
 
> Önümüzdeki ustalık döneminin en büyük projesi nedir?
 
Önümüzdeki dönemde en büyük ve en önemli projemiz yeni, sivil, demok-ratik bir Anayasa yapmak. Bu vaadimizde çok samimiyiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. 12 Haziran seçimlerinde milletimiz bize yeni anayasayı yapma izni ve yetkisi verirse, tereddütsüz bu işi yapacağız. Muhalefet partileri ile bir konsensüs sağlayabilirsek, problem yaşanmadan yeni anayasayı yaparız. Aslında geçen dönem bu işi bitirebilirdik. Muhalefetin uzlaşmaz tavrı olmasa idi Türkiye’nin bugün yeni bir Anayasası olacaktı. Siyasi bir lider olarak geçen dönemde bu fırsatın değerlendirilmemiş olmasına üzülüyorum. Benim hiç kimseye karşı ön kabulüm yok. Yeter ki, gaye birlikte ülke için bir şeyler yapmak olsun. Yeni dönemde AB standartlarının üzerinde, milletin katılımı ile demok-ratik bir Anayasa yapacağız. Son Anayasa değişikliği referandumu ile epey mesafe alındı. Ama hâlâ problemli birçok alan var. Önceki dönemde Anayasa konusunda, milli birlik projesi konusunda muhalefet partileri ile konsensüs aradık. Sayın Baykal’a, Bahçeli’ye arkadaşlarımızı gönderdik. Bahçeli randevu bile vermedi.
 
CHP yanaşmadı. BDP bile yan çizdi. Kapatma davalarında mağduriyet yaşadığını söyleyen BDP bile uzlaşmaya yanaşmadı. Siyasi partilere hazine yardımını yeniden düzenlenmesini gündeme getirdiler. Sıcak baktık. Sonra da seçim barajını ön şart haline getirdiler.
 
TEDBİRLERİMİZİ ALIYORUZ
 
> Doğu ve Güneydoğu’da partinizin seçim çalışmaları engelleniyor, ne yapacaksınız?
 
Ben her yere gideceğim. Her yerde kim ne yaparsa yapsın, seçim çalışmalarımızı yapacağız, halkımıza kendimizi anlatacağız. Hakkari’ye, Van’a gideceğim. Tehdit ediyorlar. Allah’ın takdir ettiği neyse odur. Ölümse ölüm, bundan daha ötesi var mı? Hakkari’ye havaalanı yapıyorsun, adam bunu engellemeye çalışıyor. Yüksekova’da 150 yataklı modern bir hastane yaptık.
 
Herkesin önünü kestiler, tehdit ettiler. Aynı gün gidip hastaneyi açtım. Tehdit üstüne tehdit.
 
Gürültü patırtı da yapsalar, biz tedbirlerimizi alıp, güvenlik içinde seçimleri yapacağız.
 
Polisimiz, askerimiz, teşkilatlar sandık güvenliğini sağlayacak. Son anketlerde bölgede durumumuz fena değil, arayı açmaya başlamışız.
 
EN ÖNEMLİ PROJEMİZ ANAYASA
 
Tokat ve Çorum’da birlikte olduğumuz Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bu yoğun tempo sırasında bize de vakit ayırdı. Ankara dönüşünde sorularımıza açık yüreklilikle cevaplar veren Başbakan Erdoğan 12 Haziran’dan sonra ilk icraatın yeni anayasa olacağı müjdesini verdi.
 
Başbakan Erdoğan, “Yeni anayasa vaadimizde çok samimiyiz. Kimsenin şüphesi olmasın. Halk bize yetki verirse, tereddütsüz bu işi yapacağız” dedi.
 
Kılıçdaroğlu samimi ve UZLAŞMACI değil
 
Kemal Bey’in yeni bir Anayasa yapımında uzlaşmacı davranıp davranmayacağını kestiremiyorum. ‘Birlikte yapalım’ derse seve seve yaparız.
 
> CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun Baykal’dan farklı olarak uzlaşmaya daha yakın durduğunu düşünüyor musunuz?
 
Hep birlikte göreceğiz. İnşallah öyle olur. Ama samimi gelmiyor bana, çok yalan söylüyor.
 
Geçtiğimiz dönemde yeni Anayasayı yapabilseydik, bugün Türkiye daha iyi bir noktada olurdu.
 
Her seferinde CHP koşa koşa Anayasa Mahkemesine gitti. Yargı reformunu tamamlayabilseydik, bugün birçok yatırım da tamamlanmış olacaktı. Galataport’u Danıştay engelledi. Galataport İstanbul’un altın projesi olacaktı. Haydarpaşaport yapılacaktı. Önümüzü kestiler. Anayasa değişikliği ile inşallah bu engellemeler aşılmış oldu. Bu marka projeleri süratle İstanbul’a kazandıracağız. Kemal Bey’in yeni bir Anayasa yapımında uzlaşmacı davranıp davranmayacağını kestiremiyorum. ‘Birlikte yapalım’ derse seve seve yaparız. Bizim yeni Anayasa konusunda birtakım hazırlıklarımız var. Onların ne söyleyeceğini de bir görelim.
 
Çok konuşan bir Anayasacıları vardı. Artık konuşmuyor. Çok kötü susturdular. Yeni Anayasa konusunda kimseye karşı bir ön yargımız yok. Herkesle konuşabiliriz.
 
MHP GİBİ KASET ÇIKSA PARTİMDE YAŞATMAM
 
MHP ile ilgili şantajı değerlendiren Başbakan Erdoğan: Eğer varsa açık konuşuyorum, ben bunları partide yaşatmam. Siyasetçi örnek olmalı...
 
> MHP’ye bir internet sitesinden yöneltilen şantajı nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Bu şantajı yapanlar, aynı şantajı bana da yaptılar. Diyorlar ki, ‘Senin kabinende ve partinde aynı durumda olanlar var. Bunları açıkla’... Ben bunları bilemem. Zaten bilseydim, gereğini yapardım. Eğer varsa açık konuşuyorum: Ben bunları partide yaşatmam. Ben bir söylerken belki bazı arkadaşlarım kendilerini zan altında hissettiler ama aslında o çağrımla geleceğe yönelik partimde siyaset yapmak isteyenlere sinyaller verdim. Siyasetçi hayat biçimiyle topluma örnek olmak durumunda. Toplumun geleneklerine ve ahlakî değerlerine aykırı davranamaz siyasetçi.
 
ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPARIZ
 
> MHP, hükümet gereğini yapsın ortaya çıkarsın diyor. Buna ne diyeceksiniz?
 
Evet şimdi MHP lideri diyor ki, ‘Hükümet bu olayı ortaya çıkarsın’... Kardeşim ben nereden nasıl çıkarayım. Cumhuriyet savcıları olaya hemen müdahale etmiş. Devletin ilgili birimleri tedbirlerini almışlar, konu yargıya intikal etmiş. Hükümet olarak benim görevim yargının istihbarat birimlerinden ve emniyet güçlerinden talep ettiği hususların yerine getirilmesini sağlamaktır. Bu konuda da olayın duyulduğu ilk andan itibaren üzerimize düşeni yaptık.
 
Yapmaya devam ediyoruz. Kimse bizim kendimizi savcının ve mahkemenin yerine koymasını beklemesin. Yapılan iş bir e-mail olayı olsaydı, takip etmek daha kolaydı. Bakın Hayati Bey ile ilgili konuda fail hemen bulundu. Ama artık iletişim teknolojisi öyle bir boyuta gemiş ki, bunu yapanları çok kısa süre içinde bulup çıkarmak mümkün olmayabiliyor. Hele hele bu işi Türkiye içinden değil de, dışarıdan yapmaları halinde iş iyice zorlaşıyor. Sayın Bahçeli, partisinin içinde olup bitenlere bizi bulaştırmak istiyor, biz bu oyuna gelmeyiz. Ancak hükümet olarak hem bana hem de MHP’ye bu şantajı yapanların bulunup adalete teslim edilmesi için üzerimize düşeni yapıyoruz. Ayrıca siyasete şantaj yoluyla müdahaleyi antidemokratik buluyorum. Bir müdahaleye ihtiyaç varsa, millet geçmişte olduğu gibi bu müdahaleyi yine yapar.
 
Barajın düşürülmesi istikrarı bozar
 
> Seçim barajı tartışmaları halen sürüyor. Bu konudaki düşünceniz nedir?
 
Ben daha önce Ahmet Türk’e de söylemiştim. Türkiye seçim barajını daha aşağılara çekmeye henüz hazır değil. Türkiye’nin ekonomik kalkınmasını tamamlaması gerekiyor. Bunu yapmak için siyasi istikrar ve güvene ihtiyaç var. Bakın Hollanda’ya, Belçika’ya aylardır hükümet kurulamıyor. Görüştüğüm birçok Batılı lider, ‘Sakın barajı düşürmeyin, istikrarı kaybedersiniz’ diyor. Ayrıca birçok AB ülkesinde de baraj var. İyi inceleyin. Barajın bizden yüksek olduğu AB ülkeleri de var. AİHM’nin seçim barajı ile ilgili verdiği karar ortada.
 
VAN’DAN ÖNEMLİ MESAJLAR VERECEK
 
BAŞBAKANLA yaptığımız sohbette, Sayın Erdoğan’ın bugün Van’da yapacağı mitingi çok önemsediğini hissettim. Başbakanın mitingde, Doğu ve Güneydoğu, terör ve Kürt sorununa ilişkin önemli mesajlar vermesi bekleniyor. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç‘ın Diyarbakır mitingini kastederek ‘1 Haziran’ı bekleyin’ demesine rağmen, Başbakanın söylemlerinden bu mesajlarını Diyarbakır yerine Van’dan vereceği izlenimini edindim.
 
Türkiye