100 kişilik iş yapılacak yere 400  kişilik ihale yapıyorlar. Çok müthiş paralar veriliyor. Doğu ve Güneydoğu'da 7  bin liraya kadar maaş alanlar var. Patnos Belediyesi geçici işçilere 6 bin 300  lira vererek seçimlerden önce bırakıp gidiyor. Vatandaşın eline bu parayı  vermeden, büyük bir bölümünü kendileri alıyor doğru dağa gönderiyorlar." dedi. Özhaseki, İLBANK tesislerinde gazete, televizyon ve haber ajanslarının  Ankara temsilcileriyle buluşmasında soruları yanıtladı.


 "Maaşının 500'ünü harçlık verip, 2 bin 500'ünü Kandil'e  gönderiyorlar"

Teröre destek verdikleri gerekçesiyle 674 Sayılı KHK kapsamında yeni  görevlendirme yapılan belediyelerin önceki ve şimdiki sürecine yönelik  değerlendirmesi sorulan Özhaseki, şunları söyledi:

"Onları besleyen, onlara yataklık yapan, her türlü lojistik anlamda  desteklenmesini sağlayan bazı belediyeler var. 102 civarında HDP'li belediye var.  Hepsi bu işin içerisinde diyemeyiz ama büyük bir bölümü ne yazık ki bu işin  içerisinde.

Nasıl içerisindeler? Her türlü iş makinelerini kullandırıyorlar, her  türlü militanı besliyorlar. Bizim bildiğimiz mevzuatlardaki açıklardan istifade  ederek Kandil'i acayip şekilde para olarak destekliyorlar. Hizmet alma suretiyle  taşeronluk ihalesi yapıyorlar. 100 kişilik iş yapılacak yere 400 kişilik ihale  yapıyorlar. Çok müthiş paralar veriliyor. Ankara'da, İstanbul'da bin 500, 2 bin  lira alırken Doğu ve Güneydoğu'da 7 bin liraya kadar maaş alanlar var. Patnos  Belediyesi geçici işçilere 6 bin 300 lira vererek seçimlerden önce bırakıp  gidiyor. Vatandaşın eline bu parayı vermeden, büyük bir bölümünü kendileri alıyor  doğru dağa gönderiyorlar."


'BİR YIL İÇERİSİNDE BİTİRİRİZ'

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde terörden temizlenen alanların  yeniden inşa süreçlerinin ne kadar sürede tamamlanacağına yönelik soruyu  yanıtlayan Özhaseki, "Sur haricindeki Şırnak merkez dahil olmak üzere 6 ilçede en  geç bir yıl içerisinde altyapısıyla, üstyapısıyla bütün işleri bitiririz,  konutları bitiririz." diye konuştu.

Birçok yerde temellerin atıldığını, inşaatların yükseldiğini belirten  Özhaseki, Diyarbakır'da bin kadar konutun yılbaşına kadar teslim alınabileceğini,  hak sahiplerine dağıtılacağını ifade etti.

Bu konutların sitelerde yapılan evler olduğunu, aynı zamanda  Silopi'de, Cizre'de çalışmaların başladığını, altyapı çalışmalarının hızla devam  ettiğini aktaran Özhaseki, "6 ilçede bir yıl içerisinde bitirebiliriz. Sur'da ise  modern konutları en geç bir sene içerisinde bitiririz, hak sahiplerinin evini  oradan verebiliriz. Açıkta kimse kalmaz. Hatta kiracılardan da 'Ben TOKİ'den  konut alayım, parasını ödeyeyim' diyenlere biraz kira yardımı yaptıktan sonra  arkasından konut sahibi olmasını sağlayacak da bir imkanımız var. Kiracılara  dahil." ifadelerini kullandı.

Özhaseki, Sur'da bu konutlar dışında tarihi eserlerin restorasyonu,  Diyarbakır evlerinin yapılması, geleneksel dokunun mükemmel bir şekilde ortaya  çıkmasının zaman alacağını aktararak, "Çünkü her birisinin projelerinin yapılıp,  kuruldan geçirilip ince işçilikle uzun uzun çalışmalarla ortaya çıkması 2 seneyi  alacak gibi gözüküyor. Sur içerisinde biz kendimize 2 seneyi hedefledik. Bakanlık  olarak bütün ilçelerde işin tamamlanması ve altının çizilmesi için koyduğumuz  süre bir yıl ama Sur'da biraz daha o tarih, tescilli eserlerden dolayı 2 yıl  olarak önümüzde duruyor." şeklinde konuştu.

Cerablus'un yeniden inşası

Askeri alanların şehir dışına taşınmasına yönelik çalışmalarda  Genelkurmay Başkanlığı gibi karargahların da taşınıp taşınmayacağı sorusu üzerine  Özhaseki, "Bizim yaptığımız çalışmada yok. O, Milli Savunma Bakanlığının  çalışması içerisinde. Biz alanları, nereye taşınabileceklerini tespit ediyoruz  sadece. İçerde olan her türlü askeri alanlar ne amaçla kullanılıyor, bundan sonra  vatandaş oranın nasıl kullanılmasını istiyor. Gerek sivil toplum örgütleri gerek  valilikler gerekse belediyeler bu konuda ne düşünüyor onun tespitini yaptık ama  kuvvet komutanlıklarının veya benzer yerlerin taşınıp taşınmayacağı hususu Milli  Savunma Bakanlığının ve Başbakanlığın takdirinde." yanıtını verdi.

Özhaseki, "Cerablus inşa çalışmalarının ne zaman başlayacağına"  yönelik soruya karşılık da "Orada konutların yapılması söz konusu. Bu ikili  ilişkilerle birçok alanda görüşülüyor fakat şu anda Türkiye'ye yüklenmiş böyle  bir görev yok." dedi.

Anlaşma altına alınmış net bir şeyin henüz olmadığını belirten  Özhaseki, şu değerlendirmede bulundu:

"Görüşmelerde hep ifade ettik. Orada binlerce konutu genellikle tek  katlı ve bahçeli olmak üzere, oradaki geleneksel yaşam tarzı böyle, birkaç ay  içerisinde yapabiliriz, sene sürmez. Altyapısıyla üst yapısıyla... Bunu da en  hızlı yapabilecek ülke Türkiye, onu da biliyorlar. Fakat haliyle nerede  oluşacağı, kaç konutun yapılacağı, bunun kimin tarafından finanse edileceği  konusu biraz soru işareti olarak önümüzde duruyor. Yeşil ışık yakanlar var, bu  konuda ümit verenler var. Netleştiği zaman paylaşacağız."

Özhaseki, uluslararası sözleşmeler, ikili görüşmelere riayet edilmesi  gerektiğini ama orada bütün dünyanın savaştığına, açıkta gözüken, gözükmeyen  ülkelerin bulunduğuna ve bu süreçten en çok Türkiye'nin etkilendiğine ve  Türkiye'nin orada iş yapma yetkisinin her halükarda bulunduğuna dikkati çekti.

- Kentsel dönüşüm

Tapuda FETÖ ile bağlantılı kişi ve kurumlarla ilgili 6 bin 595  gayrimenkulun bulunduğu hatırlatılarak, "15 milyar lira olarak belirlenen  taşınmazların mali değerleri asgari değer mi" diye sorulması üzerine Özhaseki,  bunun doğru olduğunu bildirdi.

Bakan Özhaseki, "200 milyon dolarlık bir gayrimenkulun elden çıkışını  da önledik' demiştiniz. Eğer öyleyse bu neresidir? Bir de kentsel dönüşüm olarak  parsel bazlı dönüşümler ortaya çıkmaya başladı. Bu riski ortadan kaldıracak nasıl  bir adım atacaksınız?" sorusuna karşılık şunları söyledi:

"Değeri bunların artabilir, değerlendirmeye tabi. O yüzden yapılı olan  binalar haricindeki arsa parçalarının her birinin değerlendirilmesi bundan sonra  Milli emlak tarafından yapılacak. Milli Emlakın almış olduğu bir karar var,  planlama yapmadan da satmıyorlar. Doğru bir karar. Yani arsa olarak satmıyorlar  artık. 5 binliği, binliği yapılmış parsel olarak satıyorlar. Oralar daha da  değerlendirebilir, daha da değerli hale gelebilir. Ancak bazı yurtlar Kredi  Yurtlar Kurumunca kullanılıyor. Özel okullar vatandaşa açılıp, mahallenin okulu  olarak iş yapıyor. Bunları biraz parasal değerinin ötesinde görmek gerekir diye  düşünüyorum.

İkincisi, özel dikkat ve ihtimamla yakalanmış olan arazilerin, büyük  değerli arazilerin bir kısmıİzmir'den, bir kısmı İstanbul'dan çıktı. Sağ olsun  tapu müdürü arkadaşlarımızın özel gayretiyle bin 100 küsur kadar taşınmaz  reddedilmiş oldu."

Kentsel dönüşümde parsel bazlı dönüşümlerin mümkün olduğunu aktaran  Özhaseki, "Siz ya binanızın çürük olduğunu ispatlayarak müracaat edip kentsel  dönüşüm istiyorsunuz veyahut da alan olarak zeminde bir çürüklük olduğunu iddia  edip riskli alan ilan ettirmek istiyorsunuz. İkisi de mümkün. Parsel bazlı  yapanlar bunu belediyelerden daha fazla yoğunluk alarak yaparlarsa işte karşı  olduğumuz taraf burası. Dönüşüm her zaman mümkün ama biraz vicdani, kanuni  ölçülerde, insaflı şekilde devam ettiğinde bütün bunların neticesinde hayırlı  sonuçlar çıkar ortaya." değerlendirmesinde bulundu.

Kentsel dönüşüm yapılamayacağı halde özel çalışma alanı ilan edilen,  genellikle villa tipi evler olarak gözüken yerlerin 20-30 katlı binalara  döndüğünü aktaran Özhaseki, bu çirkinliklerin önüne geçmenin tek yolunun kanuni  mevzuatta düzenleme yapmak, sert tedbirler almak olduğunu kaydetti.

- "Ankara değil yani yanlış anlamayın"

Özhaseki, kentsel dönüşümde oluşan imar rantının kamuya aktarılması  gibi bir fikir olduğu hatırlatılması üzerine, "Burada ince bir çizgi var. Kentsel  dönüşüm gerekiyor, bazı yerlerde imar planı tadilatları da gerekiyor. Hayatın  akışını durduramazsınız. Bunları yaparken açık, şeffaf, net olmak. İkincisi,  karşı tarafa eğer bir rant sağlıyorsanız bu rantın kamuya aktarılmasını  sağlamak." diye konuştu.

Bir yerdeki konut alanının alışveriş merkezine, özel hastaneye  çevrilmesi gibi bir ihtiyacın doğabileceğini vurgulayan Özhaseki, kanuni  altyapısı yapıldıktan sonra doğruysa, şehircilik ilkelerine uygun düşüyorsa bunun  yapılmasının normal olduğunu belirtti.

Özhaseki, alanın eski hali ile yeni hali arasındaki değer farkının  tespit edilip, bu farkın kamuya aktarılmasının önemini vurgulayarak, bunun  olmaması durumunda yaşananlara ilişkin, özel bir şahsı kast etmediğini  söyleyerek, şu örneği verdi:

"Bir tarihte, bir büyükşehir belediye başkanı arkadaşımız, Sayın  Başbakanımıza imardan dolayı sıkıntılarından bahsetti. Çok detay anlatınca,  şimdiki Cumhurbaşkanımız tabii, 'Haseki Başkan'a söyle, bana anlatma bu  hikayeleri.' dedi.

O arkadaşımızın şehrine, Ankara değil yani yanlış anlamayın, plancılar  gönderdim. 3 ay kadar çalışan plancıların tespitleri, şehrin yüzde 75'i Kaçak bir  kere. Yüzde 25'i imarlı gözüküyor. Yüzde 25'i imarlı gözüken binalarda sondaj  usulü 2 binayı tespite gittiler. Tam 2 bin bina da 'hormonlu' çıktı. Alttan  büyümüş, 100 metre daha genişlemiş dükkan. Üstten iki kat daha artmış. Ruhsatlı  ve meskenli."

- "Paralar Charlie'ye gidiyor"

Plancıların oradaki esnafla sohbet edip, "Bu ne iş" diye sorduğunu  anlatan Özhaseki, "Söyledikleri şu, 'Abi bizim bi Charlie'nin Melekleri hesabımız  var. İşte o da spor kulübüne gidiyor. Şehrimizin spor kulübü. Süper ligdeyiz, onu  ayakta tutmamız lazım. O yüzden oraya biz yatırırız, istediğimizi de yaparız.' Bu  hikaye değil, birebir yaşanmış bir gerçeklik." dedi.

Özhaseki, Charlie'nin Melekleri diye bir film olduğunu hatırlatarak,  "Charlie hiç gözükmezdi. Paralar Charlie'ye gidiyor. Ortada figüranlar belli,  artistler belli ama arkadaki para sahibi belirsiz. Hakikaten spor kulübü mü,  Charlie mi belirsiz. İşte bu çirkinliği önlemenin yolu bu kanuni mevzuat."  şeklinde konuştu.

- "Bazı belediyeler yüzde 95 civarında bütçesini olduğu gibi çalışana  veriyor"

Seçimle gelen herkesin sonuna kadar suç işleme özgürlüğünün  olamayacağını, söz konusu belediyelere el konulmasının doğru bir karar olduğunu  vurgulayan Özhaseki, orada vatandaşların temizliğe muhtaç olduğunu, haftada bir  gün bir saat su akan ilçeler olduğuna işaret etti. Özhaseki, uygulamanın  genişleme ihtimali olduğunu kaydetti.

Belediyelerin bütçelerinin yüzde 30'dan fazlasını personele  harcayamayacağına dikkati çeken Özhaseki, söz konusu belediyelerin birçoğunun  bunu aştığını, bazılarının da yüzde 95 civarında bütçesini olduğu gibi çalışana  verdiğini bildirdi.

Özhaseki, "Kendi adamlarını, sokakta gezenleri yazıyorlar oraya.  Maaşının 500 lirasını harçlık verip, 2 bin 500 lirasını Kandil'e gönderiyorlar.  Adam ortada, 'Ben çalışıyorum.' diyor. Öyle bir şey yok. Bütün bunların tespiti  yapılıyor ve İçişleri Bakanlığı da bunları görevden alıyor." diye konuştu.

Bakan Özhaseki, ayrıca bakanlık bünyesinde FETÖ kapsamında görevden  alınan kişilerin yeri doldurulmayacak kişiler olmadığını belirterek, bakanlıkta  yeni elaman alımının düşünülmediğini ama Tapu Kadastro'ya döner sermayeden  karşılanacak şekilde elaman alımının yapılacağını bildirdi.