Dr. Hamit Toprak, yüz felcini şöyle tanımladı: "Yüzümüzün her bir yarısında olan kasların yine aynı taraf beyin sapından köken alan ve daha sonra kulak arkasında yüzeye çıkan kafa sinirlerinden 7. sinir, yüz siniri (fasial sinir) ile çalıştığı biliniyor. Fasial sinir ayrıca tükürük bezi, göz yaşı bezi ve dilin ön bölümüne ( tat duyusu) giden ince dallara sahiptir. Yüz felci (Bell's Palsy) sözü edilen sinirin enfeksiyon (Herpes), travma gibi nedenlere bağlı hasarından kaynaklanan geçici bir yüz zaafıdır."

Yüz felcinin belirtilerini anlatan Toprak, "Doğal olarak yüz kaslarının çalışmamasına bağlı yüzün yarısında (özellikle dudak kenarında) kayma hissi ile birlikte konuşma zorluğu, göz kırpma, yeme ve içmede zorluk en sık karşımıza çıkan belirtilerdir. Ayrıca etkilenen tarafta göz kuruluğu ile birlikte etkilenmiş göz kapağı azalmış gözyaşını göze tam olarak yayamadığndan dolayı sürekli göz yaşarma sorunu yaşanır. Yüz sinirinin bir dalı da tat alma duyusundan sorumlu olduğu için bazı hastalarda garip ve nahoş bir tat, örneğin metalik bir tat, şikayeti oluşur." şeklinde konuştu.

Yüz felcinin çok hızlı geliştiğini vurgulayan Toprak, "çoğu hasta sabah uyandığında, aynanın karşısına geçince yüzlerinin kaydığını fark ederler ve inme geçirdiklerini zannederler ya da aynı gün içinde gözlerde yanma, dudak etrafında karıncalanma veya su içerken suyu ağızda tutamama şikayetleri ile hastalığın farkına varırlar. Çoğu zaman tablonun belirginleşmesi ve tam olarak netleşmesi bir kaç gün alır (genelde bir hafta - 10 gün). Kulak arkası veya boyun bölgesindeki ağrı öncü bir uyarı olmakla birlikte çoğu hasta tarafında göz ardı edildiğinden dolayı erken bir teşhis şansı doğurmuyor." dedi.

Hastalığa yakalanma ihtimalini hızlandıran yaş faktörüne dikkat çeken Dr. Toprak, çocuklarda görülme sıklığının çok daha az olmakla birlikte spontan iyileşme durumlarının da o denli az olduğunu da sözlerine ekledi. Toprak:

"Bazı metabolik hastalıklar örneğin Şeker hastalığında yakalanma riski genel popülasyona göre 4 misli fazladır. Gebeliğin son üç ayı yüz felci için dikkat edilmesi gereken bir dönem olarak kabul edilir. Bağışıklık sisteminin bozukluğuna sebep olan hastalıklar da başka bir risk gurubu oluştururlar. Vücut direncindeki azalma hastalığa yakalanmayı kolaylaştırır, örneğin soğuğa bağlı olarak vücut direncini düşmesiyle oluşabilecek enfeksiyonlar, yorgunluk, uykusuzluk, beslenme bozukluğu ve tabii en önemlisi stres." dedi.

Dünya çapında yapılan istatistiklere göre görülme sıklığının %02 (binde iki) civarında olduğu yüz felci hastalığına yakalanma açısından cinsiyetin bir önemi olmadığını belirten Dr. Toprak, yüz felcinde vücudun başka hiç bir bölgesinde felç, güçsüzlük veya uyuşma gibi şikayetler oluşmadığını, oluştuğu takdirde başka bir hastalık düşünülmesi gerektiğini söyledi. Dr. Hamit Toprak, bulaşıcı olmayan yüz felci hastalığının tanısının nasıl konacağı sorusunu ise, "Yüz felci teşhisi çoğunlukla hastanın kliniğinden konur, ancak zeminde yüz felcine sebep olabilecek başka hastalıklardan şüphelendiğinde laboratuar veya görüntüleme tetkiklerine başvurulur." şeklinde yanıtladı.

Hastalığın iyileşme sürecinin yüz sinirinin harabiyeti ile doğru orantılı olduğuna değinen Toprak, sözlerine şöyle devam etti;

"Hafif travmalarda düzelme yalnızca bir kaç gün gibi kısa bir sürede oldukça hızlı ve tam olurken, daha ağır vakalarda bu süre bir kaç ay gibi daha uzun olabiliyor. Harabiyete uğrayan sinirin onarımını ortalama 1 - 2 mm/gün hızı ile hesap ettiğimizde, iyileşmeyi 15 gün ile 18 ay arası bir süre içinde bekleyebiliriz. Bu durum kas erimesi için gereken süre sinirin iyileşmesine göre çok daha uzun olduğundan dolayı, nadir ağır vakalar dışında, görülmemektedir.

Yüz felcinin tekrar etme olasılığı %5 - 15 civarında olup altta yatan hastalıklar ve risk faktörlerine göre değişir. Hastalık genellikle her hangi bir medikal veya cerrahi tedaviye gerek kalmadan kendiliğinden düzelir. Tedavi sürecini hızlandırmak amacı ile yüz kasları egzersizleri ile birlikte masaj önerilir. Soğuk havalarda baş - boyun bölgesini koruma ve sıcak tutma unutulmamalıdır. Gözler hastalık süresi boyunca tam kapanmadığından dolayı suni gözyaşı ilaçları, antibiyotik ve uyku sırasında göz bandı ile enfeksiyon ve fiziksel travmalardan korunmalıdır. Daha ağır vakalarda steroid ve antiviral ilaçlar kullanılmaktadır. Ancak benim kişisel kanaatim tedavi süresi içinde hastanın ruhsal olarak desteklenmesi ve bilgilendirilmesi tedavinin kesinlikle göz ardı edilmemesi gereken en önemli noktasıdır. Nadiren görülen ağır vakalarda 3. haftadan sonra iyileşme süreci başlamadığı takdirde EMG testi ile fasial sinirin fonksiyonu ölçülür ve herhangi bir ileti saptanmadığı durumda cerrahi girişim planlanır.

Son olarak yüz felci geçiren hastalarımıza moral olsun diye George Clooney, Pierce Brosnan (James Bond), John Travolta ve Sylvester Stallone de aralarında bulunduğu birçok ünlü aktörün de yüz felci geçirdikleri ve buna rağmen görsel show dünyasının en gözde elemanları olduklarını unutmayalım diyorum."