Bir tahminde bulunmamız gerekirse, 4G şebekesinin ülkemizde yaygın halde kullanılmasına en az iki yıl olduğunu söyleyebiliriz. Bu aynı şekilde Avrupa ülkeleri için de geçerli. Fakat ülkeden ülkeye değişen sinyal frekansı aralıkları, iletişimde sorun yaşanmasına sebebiyet verebiliyor.
Neden analog TV bandı?
Şu anda analog TV yayınları için 800 MHz bandı kullanılıyor. Yani evlerimizde, çatıdaki antene bağlı olarak izlediğimiz TV yayınlarının kullandığı bant, 800 MHz bandı. Avrupa Parlamentosu, 800 MHz bandının 2013 yılından itibaren 4G şebekesi tarafından kullanacağını açıkladı.
800 MHz bandı, özellikle uzun mesafeleri daha az kayıpla kat edebildiği ve binaların içinden de yine sinyal gücünü fazla yitirmeden geçebildiği için tercih edilmiş. Tüm dünyada kabul edilecek bir standart sayesinde iletişimin daha kolay hale geleceğini belirten yetkililer, analog TV yayınlarının artık neredeyse bittiğine de dikkat çektiler.
Avrupa Parlamentosu, tüm Avrupa ülkelerinde 800 MHz bandının sadece 4G sinyallerinin dağıtılması için kullanacağının bildirisini yaptı.
Haziran 2011'de BTK konuyu araştırmış
Araştırmalarımızda, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun (BTK), Haziran 2011'de konuyla ilgili bir araştırma yaptığını bulduk. Hazırlanan raporda şöyle deniyor;
'AB'de çoğu üye ülkede analog karasal yayın yapan kanalların sayısı 6'yı geçmemektedir. Yayın ve program yardımcı hizmetler için birkaçı hariç diğer ülkelerde birincil tahsis yapılmayarak 470-862 MHz bandında boş yerlerde ikincil tahsis yapılmıştır. Bununla beraber GE-06 anlaşmasında belirtildiği üzere 14 üye ülke DVB-H standardı kullanarak mobil TV yayını planlamaktadır'
BTK tarafından hazırlanan Milli Frekans Planında radyo ve TV yayın hizmetleri için ayrılmış frekans bandlarından UHF 470-862 MHz frekans bandı halen analog TV yayınları için kullanılmakta olup, ITU RRC-06 sonucu bu bantda 2015 yılından itibaren tamamen sayısal yayıncılığa geçilecektir.
Görünen o ki, analog yayın yapan kanalların ve sadece anten ile televizyon izleyen insanların, 2015 yılı itibari ile artık dijital yayına geçmeleri gerekecek. Ülkemizde dijital yayınların hepsinin belirli bir ücret karşılığında izlenebildiğini düşününce, durumun ses getirip insanları rahatsız edip, etmeyeceğini bekleyip göreceğiz.